BIST 9.722
DOLAR 32,54
EURO 34,93
ALTIN 2.425,17
HABER /  POLİTİKA

Gül: 'Ben popülarite peşinde değilim'

Cumhurbaşkanı Gül, yasayı onayladığı için pek çok Twitter kullanıcısı tarafından unfollow edilmesini, "Ben bir popülarite peşinde değilim" diye yorumladı.

Abone ol

İNTERNET HABER - ÖZEL İÇERİK

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, internet yasasını onaylamasının ardından bir grup gazeteci ile bir araya geldi.

Huber Köşkü'nde Yazılı, görsel ve internet medyasından gazetecilerin, köşe yazarı ve medya mensuplarının gündeme dair sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, internet yasasını neden geri yollamayıp onayladığını da ayrıntılarıyla anlattı. 

İnternet Haber Yayın Grubu adına, İMD Başkanı Hadi Özışık ve Gazeteciler.com yazarı Levent Gültekin'in katıldığı toplantıda, Cumhurbaşkanı Gül, yasayı onayladığı için pek çok Twitter kullanıcısı tarafından unfollow edilmesini, "Ben bir popülerite  peşinde değilim, bir hesap peşinde  değilim. Doğru olduğunu düşündüğüm, doğru olduğuna inandığım şeyleri  yapmak peşindeyim ve kendi usulümce  yapmaya çalışıyorum." diyerek yorumladı. 

bhkc5nkiuaaeozm.jpg

İşte gazetecilerin soruları ve Cumhurbaşkanı Gül'ün anlattıkları:

"SİYASETİN SÖYLEMİNDE DEĞİŞİKLİK OLACAK"

Cumhurbaşkanı Gül:  İnternet meselesi isteseniz de istemeseniz de özgürlükçü ortamı sağlıyor. Dünyayı şeffaf hale getiriyor internet. Buna aynı gümrük gibi tedbir almaya çalışan ülkeler olmuştur. Ama bu ülkelerde de internet yasağını aşmaya çalışan programlar geliştirilmiş. Proxy'ler, Tunnel programları bunu aşmaya yönelik. Öyle ki WikiLeaks belgeleri çıktığında nasıl önleyeceğiz diye oturup konuştular. Sonunda önlemenin mümkün olmadığı ortaya çıktı. Bunları gören bilen biri olarak herhangi bir yasa ile interneti engellenemeyeceğini biliyorum. Ama kanun, düzenleme ve sonrasında çıkan tartışmaları takip edince, bazılarının görmek istemediği bazılarının iyi niyetli olmadığını gördüm. Sizi de bilgilendireyim istedim.

"Yasaları düzelttiriyorum"

Görüşmeye katılan Posta si yazarı 'ın yazısı bugün gazetenin manşetindeydi. "Önüne gelen her yasayı onaylıyor” eleştirilerine Gül, "Benim kurduğum o hükümetteki bazı bakanlar hala bugün kabinenin içinde... Dolayısıyla benim bu ilişkim Meclis’te birçok yasayı daha bana gelmeden düzelttirme imkanını veriyor. Ben bunu çok kullandım.” cevabını verdi. Yazarın izlenimlerini ve Gül'ün açıklamalarının tamamını okumak için

Ben, toplumun, iş dünyasının, bütün sanat dünyasının, hepsinin bunun çok daha ilerisinde olduğu kanaatindeyim. Dünya ile bu kadar bütünleşmiş bir ülkeyiz biz. Bunun çok yarar getirdiği kanaatinde de değilim.  Ne yapılabilir dendiğinde, siyasi aktörler jargonlarını değiştirecek. Bir söylem değişikliği olacak. Aslında çok zor değil bu.  Karşılıklı bir anlayış ortamı çıksa değişir. Yine sık sık söylediğim şey, kendimizi başkasının yerine koyarak anlayabiliriz birbirimizi.

Candaş Tolga Işık: Siz AB Kriterlerinden ve Türkiye'nin daha demokratik bir ülke olabilmesi adına yapıldığından söz ediyorsunuz. Siz sokağı çok iyi takip ediyorsunuz. Türkiye'de en özel bilgiler... Bir partinin genel başkanının mahrem anları yayınlandı. Bir partinin çatısı çökertildi ve burada da internet kullanıldı. O dönem Türkiye'yi yöneten iktidar aynı iktidardı, kılını kıpırdatmadı. Şimdi aynı iktidar, bu meseleyi Türkiye'nin daha demokratik, daha AB yolunda bir adım olarak gösteriyor olması, sizce de sokakta 'evet bu türkiye'yi demokratikleştirmek için yapılıyor' denilmesini sağlıyor mu? Siz bunu görüyor musunuz?

muo_1906.jpg

İNTERNET YASASI, TÜRKİYE'Yİ DEMOKRATİKLEŞTİRECEK Mİ?

Cumhurbaşkanı Gül: Yok ben görmüyorum. Onun için diyorum. Dediğiniz doğru. Bir genel başkanın makamından ayırtan şey, 4-5 milletvekilini adaylıktan çektiren şey bu araçla oldu.

Candaş: Aksine iktidar bunu siyasi bir araç olarak kullandı.

Cumhurbaşkanı Gül: Ben o günlerde de söyledim. Genel başkanı aradım. Açıklama yaptım. O milletvekilleri için de konuştum. 'Bu bugün size yarın başkasına olur' dedim. Ondan sonra MHP milletvekilleriyle ilgili oldu. Hafta sonu olduğu için basının karşısına çıkamadım. Bir iki gün geciktim, açık söyleyeyim. Ama elimde olmayan sebepten dolayı, ama ilk basın karşısına çıktığımda bugün ona yarın öbürüne olur dedim. Bunlara fırsat vermemek lazım dedim. Bugün geldiğimiz  nokta bu nokta.

Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan'ı birbirine düşürme hesabı

İnternet Haber Yayın Grubu ve İMD Başkanı Hadi Özışık da toplantıya katılan isimler arasındaydı. Veto edilmeyen internet yasası tartışmalarına farklı bir pencereden bakan Özışık, Gül'ün verdiği cevabı köşesine taşıdı. Okumak için tıklayın.

Onun için bunları konjenktürel bakmıyor halk sokakta. Aynen katılıyorum. Ama bir iş yapılırken konjenktürel yapmamak lazım. Bütün zamanlar için yapmak lazım. Şimdi MİT yasası konuşuluyor. Ne zaman çıktı MİT yasası? İktidar hükümeti sivillere devrederken iki yasa çıkarttı, 1983'de. Biri MGK, öbürü MİT yasasıydı. Kaç sene devam etmiş. Onun için herşeyi doğru çerçeve içinde yapmak gerekiyor. Ama sokaktaki adam, cumhurbaşkanı yasayı onayladı olarak görüyor değil mi? Ben yine söyleyeyim, bir popülerite peşinde değilim, bir hesap peşinde değilim. Doğru olduğunu düşündüğüm, doğru olduğuna inandığım şeyleri yapmak peşindeyim ve kendi usulümce yapmaya çalışıyorum.

Soru: Geçtiğimiz yıl Kadir Has Üniversitesinde bir araştırma yapalım dedik. Sadece 3 gün sosyal medyayı kullanmayın dedik. Ve bu çocuklardan 3 gün sonundaki tepkileri bizimle paylaşın dedik. Bir tarafta interneti yaşam tarzı olarak belirlemiş bir kuşak var. Bu baskın bir şekilde gelebiliyor. Bir diğer tarafta da gerçekten bununla empati kurmayan, sadece kendine saldırı olarak gören bir kültür var.

muo_1924.jpg

Cumhurbaşkanı Gül: Doğru...

Soru: Biz de eleştiri kültürünü kendi içimizde yerleştiremediğimiz için internette insanlar takma isimle eleştirilerini daha sert bir şekilde söylüyorlar. Sizin ekibinizin interneti kullanması, bu kitleye daha yakın bir imaj veriyordunuz. Bu imajı verirken bu kararı almanızın toplumda yarattığı hayal kırıklığının büyük olmasına bağlıyor musunuz?

"YA POPÜLARİTE İÇİN OYNAYACAKSIN, YA DA..."

Cumhurbaşkanı Gül: Tabi bağlıyorum. Doğru. Ben bu söylediklerinin hepsini görüyorum. Ama benim karşı karşıya kaldığım tercih şu, ya popülerite için oynayacaksın. Başka yasaları nasıl yolladıysam geri bunu da yollardım. Torba yasa olduğu için milyonlarca insanın beklemeye bir gün bile tahammülü yoktur. Bu değişmeden gelirdi, ben o intibayı aldım. Ama, herkes bana Cumhurbaşkanı böyle yaptı derdi, biz de bu sıkıntılarla yaşamaya devam ederdik. Taa ne zaman değişitirilirse. Ben, kendi o gücümü, değiştirebilme imkanımı görmeseydim farklı davranırdım. Bu da saklanacak bir gerçek değil. Anayasa olarak ben tüm siyasi partilere eşit mesafede tarafsızım, ama iktidar partisinin kurucusu ve ilk başbakanı olarak, hala benim atadığım bakanların görev yaptığı kabine ile benim bir iş yapma avantajım varsa bunu takdir etmek gerekir. Yoksa biliyorum, dışarıda Cumhurbaşkanı da yasaklar şeyine katıldı diyenler oldu.

"BEN ANAYASA GEREĞİ İSTİFA ETTİM AMA..."

Levent Gültekin: AK Parti ile olan ilişkinizin, onların iş yapış tarzı, size karşı hayal kırıklığının oluşmasında da bir katkıları yok mu? Üslup tarz. Sizin arkadaşlarınız doğru bir şey yapmış olsa bile sizin önünüze gelmesi sizi de yıpratıyor.

Cumhurbaşkanı Gül: Burada tabi şu sınırı hatırlamak gerekiyor. Anayasanın bana çizdiği sınır çerçevesinde, siyaset üstü kalma zorunluluğu ile istifa ettim. Bununla, devlet işlerini yaparken özel imkanımı kullanma sınırı... Ben özel görüşmelerimde kişisel tavrımı paylaşıyorum tabii ki. 

muo_1948.jpg

Soru: Eğer bu internet yasası torba yasa değil de bağımsız bir yasa olarak gelseydi, yine aynı yöntemi mi izlerdiniz.

Cumhurbaşkanı Gül: Amaca nasıl ulaşabileceğimi gördüysem öyle hareket ederdim. Benim amacım iyi bir neticeye ulaşmak.

BİR MÜŞAVİR TİB BAŞKANINA EMİR VERİYOR

Ruşen Çakır: Demin, kasetler çıktığında bugün onlara, yarın size olur demiştim, dediniz. Şimdi kamuoyundaki algı şu, internet yasası ilk defa, hükümet ve başbakan internet tarafından yıpratılırken, tapeler çıktıktan sonra yasa yapıldı algısı var. Bunlar çıkmasa bu yasa da çıkmazdı algısı var. Sizden de yasayı geri göndermenizi bekleyen insanların önemli bir kesimi de o yayınlar sürsün istiyor. Çünkü biz o yasa çıkınca o tapeleri dinleyemeyeceğiz. Bir müşavirin, TİB başkanına direktif verdiği bir kayıt dinledik mesela. Siz bu yasayı onaylayarak, TİB'e en önemli yetkileri verdiniz. Ama bir müşavir TİB yetkilisine onu şöyle yap, bunu böyle yap diyebiliyormuş. Bu zor bir durum. Böyle olmasaydı, kasetler çıkmasaydı, hükümet böyle bir yasada acelecilik etmezdi. Siz de kendi rezervlerinizle bunu onaylayınca hükümeti siyaseten kurtarmış olarak görünüyorsunuz...

Cumhurbaşkanı Gül: Yok. Şimdi dün ne yayınlanıyorsa, bugün de var. Bir engel yok. Görüyorsun hergün... Açıkçası ben özel olarak takip etmiyorum ama duyuyorum, görüyorum. Herhangi bir şekilde engel sözkonusu değil. Bu sistemin içinde bir engelleme zaten söz konusu değil.

"ABD BİLE ENGELLEYEMİYOR, NEYİ ENGELLEYECEKSİNİZ"

Ruşen Çakır: Bir sorun olmayacak mı?

Cumhurbaşkanı Gül: Bunlar zaten engellenemeyen şeyler. Neyi engelleyecekler. Bunu teknik olarak engellemek mümkün değil. Neyi engelleyecekler. Dün yeni şeyler yayınlandı engellendi mi? Söyledim işte birisinin adresine gitsin oradan da yayınlanıyor. Onun için ABD'de oturdular konuştular, devlet sırları için, teknik olarak mümkün olmadığını gördüler ve toplantılara son verdiler.

Soru: Engellenemez ama o sayfaya gidenlerin kaydı tutuluyor. Bir veri tabanı oluşturuluyor.

Cumhurbaşkanı Gül: Ben size şunu söyleyeyim. Bir İstihbarat Teşkilatı her ülkede, kendi hukuki olarak... Ben yasal bir çerçevede konuşuyorum. Yoksa ABD ve müttefiklerinin birbirine nasıl mahçup duruma düştüğünü görüyoruz. Burada sağlam durmak gerekir. MHP'liler ile ilgili şey çıktığında bugün sana yarın bana derken ilkeli durmak gerekir diye dedim. Yoksa suçlayıcı olarak demedim. Şunu da söylemek isterim, nihayetinde bunlar çok teknik konular. Bunların muntazam olduğunu söyleyecek değilim. Çok sakıncalı gördüğüm şeyleri dile getirdim.

"UYGULAMADA YANLIŞ YAPMAMAK LAZIM"

Soru: Yasayla ilgili yetmez ama evet mi diyorsunuz efendim.

Cumhurbaşkanı Gül: (Gülüyor) Uygulamada yanlış yapmamak gerekir. Yanlışa fırsat vermemek gerekir.

Ruşen Çakır: Uygulama diyorsunuz ama ben vatandaş olarak TİB denilen kuruma güvenmiyorum. Bu güveni bana bu hükümet vermiyor.

Cumhurbaşkanı Gül:O zaman seçim geliyor. Ne yapalım.

Ruşen Çakır: Kurulan ilişkilerden, kişilerin atama biçiminden güven duymuyorum. Bu yetkileri bu kuruma verirseniz, Vatandaş olarak kime şikayet edeceğim.

muo_1938.jpg


TİB'E KAMUOYU İTİMAT ETSE MAHKEME KARARI DEMEZDİM

Cumhurbaşkanı Gül: Haklısın. Eğer bu itimat olsaydı, mahkeme kararına gerek yoktu. AB 2006/24 direktifi mahkeme kararı şartı koşmuyor. Ama çok sıkı kurallar diyor. Çok sıkı kurallar da olsa ben bizim memlekette bunun yeterli olmadığını görerek, mahkeme kararı dedim. Mahkeme kararı olduktan sonra yapılacak bir şey yok.

Soru: Bakana zamanlama konusunda böyle davranmanın hatalı olabileceği konusunda birşey söylediniz mi? Aranızda böyle bir konuşma geçti mi?

Cumhurbaşkanı Gül:Derin şeylere giriyorsunuz...

Candaş: Ruşen Abi'ye ek. Fehmi Abi söyledi. TİB'e güvenmiyorum dedi o, o güvensizlik sadece TİB'e değil. Mahkemelere, savcılara da benzer oranda güvensizlik hakim. Biz sadece TİB'e değil mahkemelere de güvensizliğimizi söylemeliyiz.