BIST 9.645
DOLAR 32,52
EURO 34,85
ALTIN 2.428,64

Giderayak AK Parti'ye bir gol daha mı?

Ne edip edip bu örgütle olan ilişkileri münasebetiyle zanlıları bir an evvel gruplandırmak lazımdır diye düşünüyorum.

Malumunuz 17-25 Aralık 2013’e kadar FETÖ ile Hükümet arasında ciddi bir uyuşmazlığın olduğu kamuoyu tarafından pek bilinmiyordu.

Bu süreci dahi öyle kamufle ettiler ki vatandaşın kafası karıştı, ciddi anlamda yolsuzluk operasyonu mu yada darbe girişimi mi? net bilinemedi.

Taki 2015 yılı MGK kararı gereği FETÖ terör örgütü olarak kabul edilene kadar.

30 yıllık emekle ince eleyip sık dokunarak yetiştirilip bu güne gelen bu örgüte vatandaşlarımızdan nerdeyse bulaşmayan kalmadı. Üstelik kaset vb. şantajlarla vatandaşlarımızı tehdit altında bile tutuyorlardı.

Son birkaç yıla kadar da her kademe ve düzeyden insanın iyi niyetle yaklaştığı bir hareketti, o kadarki sinsi bir tarzda çalışıyorlardı.

Ne ilginçtir ki “FETÖ üyesidir” bahanesiyle çok basit gerekçelerle insanlar ya açığa alınmış ya da gözaltındadır. Öyle ki insanın şu ifadeyi kullanası geliyor.”Acaba bu FEFÖ listesini hazırlayanlar arasında aynı örgütün mensupları var mı?”

Ne edip edip bu örgütle olan ilişkileri münasebetiyle zanlıları bir an evvel gruplandırmak lazımdır diye düşünüyorum.

*Darbe failleri, bunlar bizzat aktif bir tarzda darbe girişiminde bulunanlardır.

Bunların askeri de sivili de 78 milyonun hukukuna tecavüz ettikleri için yargı bunlara gereken cezayı verir, vermelidir. Ama emir komuta ile kışladan çıkmak durumunda kalan Mehmetçiğe darbe girişimcisi muamelesini uygulamak toplumsal barışı zedeleyeceği kanaatini taşıyorum.

*17-25 Aralık süreci gerçekten önemli bir kırılma noktasının yaşandığı bir tarihtir. Dolayısıyla bu tarihten itibaren bilfiil ya da ekonomik ve lojistik düzeyinde destek vermeye devam edenler de yargılanmayı hak etmişlerdir, buna da bir itiraz olacağı sanmıyorum. Özellikle yönetim kademesinde yer alanlar, bu örgütü ayakta tuttukları için suçludurlar.

*15 Temmuz, bu tarih itibariyle bu hareketin ihaneti somut bir tarzda ortaya çıkmıştır.

Bank Asya hesabı, Dernek üyeliği ve Sendika üyeliği düzeyinde irtibatını sürdürenlere de örgüt üyeliği muamelesini yapmak abesle iştigaldır. Ama bu beraberliğin yanı sıra başka başka açılardan bu örgüte destek vermeye devam etmişse tabi bu üyelikler de cezasını arttırıcı etki yapabilir.

Eğer bir vatandaşımız, 2015 MGK kararıyla FETÖ terör örgütü kategorisine alındıktan sonra hemen irtibatını her açıdan kesmiş ise bir an evvel serbest bırakılmasında fayda mülahaza ediyorum.

Bu günlerde güya OHAL kararnameleri gereği yakalananların hikâyelerini dinliyorum. İnsan bir tuhaf oluyor. Örneğin bir Mehmet Akif Gördük adında bir müfettiş arkadaşım Sinop’ta açığa alınmış, ama ne emniyet ne de MEB nezdinde yapılan araştırma sonucu büyük küçük herhangi bir gerekçeye rastlanmıştır. Kendisine denilmiş ki “Vallahi seninle ilgili hiçbir delile ulaşılamadı, ama Ankara’dan gelen listede ismin var, Ankara’ya git bir vesileyle ismini listeden çıkar, olsa olsa kuru bir iftira olabilir.” İlginçtir hala da ismi listede duruyor.

Bu ve benzeri haksızlıklara bakınca insan olur olmaz şüpheleniyor, acaba giderayak AK Partiye bir gol daha mı atılmak isteniyor. Çünkü binlerce insan bu uygulama hataları yüzünden AK Parti'ye sitemde bulunuyor, dargın bir kitle oluşuyor.

Umarım varsa bu tür haksız uygulamalar bir an evvel sona erer.

Başka illeri bilemem ama Diyarbakır’da bu tür sorunlar maalesef yaşanıyor.

OHAL’de olsa tedbirli davranmakla yükümlüyüz, küçük meseleler yüzünde dostlarımızı kızdırırsak gönüllerini almak zor olabilir.

Benden söylemesi.