BIST 9.693
DOLAR 32,59
EURO 34,80
ALTIN 2.508,76

Gezi Parkı gençleri ve AKM binası neyi bekliyor?!...

Gezi parkı, gençler, AKM, sanat, kültür,demokrasi, haklar, opera binası, İBB Kültür Merkezleri

Son günlerde AKM nin yıkılması ile ilgili söylemler ve görüşler Sn. Başbakanın açıklaması ile yeniden gündeme gelmeye başladı. Bu konuda ilk   konuşulanlara ben de  bir yazı (06.04.2007, AKM Yıkılmasın mı? ) ile katılmış ve AKM yıkılsın tezini savunmuştum.

Yıllardır  AKM ‘ye en çok giden ve en çok konser düzenleyen ( Istanbul Türk Müziği Günleri)  kişilerden biriydim… Dışarıdan bakınca, büyük albenili görünen AKM, içine girince sorunlar yumağı olmaya başlıyordu. Yıllarca üst kata çıkan asansör yapılamadı? Ya, üst salonda ve alt salonda program varken seslerin birbirine karışması…Alt depolarda ve hangarlardaki durum da pek içi açıcı değildi… Ses düzeni için devamlı dışarıdan tesisat kuruluyor, ışıklandırma için ayrı gruplar çalışıyor, havalandırma bir türlü doğru çalışmıyordu. Arkada duran geniş bahçe kullanışsızdı ve hangar yerine kullanılıyordu.Sanatçıların çalıştıkları, prova yaptıkları yerler havasız, dışarıyı görmüyor ve m2 olarak yetersizdi. Buna bir de depremde yıkılabilecek  bina raporu eklenince güçlendirmek yerine yeniden yapmak fikri daha ağır basıyordu.Ayrıca, bu bina tarihi bir bina da değildi, özelliği yoktu. *  Elbette “yıkmak kolay yapmak zor demiş” atalarımız, asırlar önce. Türlü dedikodular çıktı, yıkılıp yerine cami yapılacak diye, ancak şimdi anlaşıldı ki yapılması düşünülen cami AKM nin karşı tarafındaki küçük mescidin büyütülmesiydi.

Hükümet, sanat konusunda nasıl adım atsa, karşısında bir cephe oluşuyor. Bunu Harbiye Muhsin Ertuğrul’da, Lütfi Kırdar’da da gördük. Ancak; itiraz edenler, yapılanları görünce, kullanınca bir özür dileme veya teşekkür bile etmedi…

İBB nin İstanbul’da yapmış olduğu Kültür Merkezleri çok güzel, gösterişli, kullanışlı ve her gün dolu.

Bunlar kültür ve sanat alanına bir yatırım değil mi?

Böyle mi olur sanat düşmanlığı?

Biraz aklı selim düşünmek, bazı yatırımları geciktirmemek lazım. AKM 7 yıl kaybetti, yapılan güçlendirmenin bir işe yaramayacağını, aslolanın yeniden yapılması olduğunu hep söyledik, ama tarihi eser muamelesi yaparak engel olundu…

Bıraksalardı; açılacak yarışmayla, çok yönlü, bir kaç salonu olan, belki de dünyada örneği olmayan bir Atatürk Kültür Merkezi yeniden, ihtişamlı bir şekilde yükselirdi.

2007 den bir örnek vereyim sizlere;

2007 de “Dünya Tiyatrolar Günü öncesi düzenlenen 'AKM Yıkılmasın' protestosu 'AKP yıkılsın' mitingine dönüşmüştü. ''Biz de kendi salonlarımızı, sahnelerimizi aynı niyetle, dikkatle, özenle korumalıyız. Tek bir koltuğumuzun, tek bir spotumuzun başkası tarafından sökülmesine izin vermemeliyiz. Bedenlerimizi kalkan ederek, gerekirse dozerlerin önüne yatarak salonlarımızın yıkılmasına 'hayır' demeliyiz. Sanat korkakların işi değildir. Hele tiyatro hiç değildir'' deniliyordu.

Ne olduğunu yukarda okudunuz...

Gezi parkı söylemlerine ne kadar benziyor değil mi?

“Tarih tekerrürden ibarettir, ancak ders alınmaz ise” demiş büyüklerimiz…

Şimdiki gençler bu gerçekleri bilmiyorlar olacak ki; Gezi parkı platformu, şartlar arasına AKM yıkılmamasını da koymuşlar.

Sevgili Gençler;

Allah aşkına yapmayın, iyi niyetlisiniz yeşili ve tarihi sahiplenmeniz güzel. Ama,  “durmasını bilin, oyuna gelmeyin, güzel şeyleri engellemeyin”

Siz dünyada örneği olan oyunları, operaları izlemek, çıkarken de ülkenizle gururlanmak istemiyor musunuz?

Unutmayınız; “Nasıl kafa sayısı kadar düşünce çeşidi varsa,  kalp sayısı kadar da sevgi çeşidi vardır.” (Tolstoy)

İnanıyoruz ki;

Düşünülen AKM binası; hem Osmanlıyı, hem İstanbul’u, hem İslam Kültürünü, hem Avrupa’yı ve hem de modern Türkiye’yi içine alacak uluslararası bir yarışma ile projelendirilecek, dünya ülkelerinin de ülkemizi, İstanbul’u tanıması sağlanacaktır.

Göstericilerin ya da sokağın, hükümetin söz verdiği/taahhüt ettiği/ yapacağı icraatlara bu kadar karışması ve uzatması artık, doğru olmamaktadır.

“Gösteri yapmak, karşıt görüşleri dile getirmek, basın toplantısı yapmak” demokratik haktır, ancak, “bunları yapmazsanız buradan çıkmayız” sözleri doğru kabul edilemez….“

“Demokratik haklarınızı” kullanırken, “başkalarının demokratik haklarına” zarar verdiğinizi/engellediğinizi fark edin.

Ve en önemlisi;

Yanlışları örnek almayın…

Gezi Parkı’da, AKM binası da “aklı” bekliyor…

 

“Yalova’daki toplantıda gördüğüm bir husus beni demokrasi adına yeniden umutlandırdı. Konuşmacıların neredeyse tamamı siyasi parti liderlerinin üslubundan şikâyetçi oldular ve bunun Ankara’ya iletilmesini talep ettiler: “Liderler, halkı birbirine düşürmeye yönelik konuşmalar yapıyorlar. Kavgada söylenmeyecek lafları söylüyorlar. Siyasetin dili bu olmamalıdır. Birbirleriyle alay edici, aşağılayıcı, rencide edici üslup yerine, kucaklayıcı, hoşgörülü bir dilin hâkim olması gerekir. Farklıların bir arada yaşaması savunuluyor, ama kutuplaşmayı ve gerilimi teşvik eden bir siyaset dili var… Balık baştan kokar. Siyasileri televizyonlarda dinleye dinleye geriliyoruz, huzursuz oluyoruz…” Söz alanlar sürekli bu minval üzerine konuşunca Başkan Arıboğan, nihayet dayanamadı ve şunları söyledi: “Her gittiğimiz yerde liderlerin üslubundan şikâyet var. Gördük ki, siyasetçiler, halkın gerisinde. Halk çok daha ileride...” **

Her zaman olduğu gibi, büyüklerimiz ve gençlerimizle, sağduyunun ve hoşgörünün galip gelmesini, ülkemizin kazanmasını  bekliyoruz...

 

*'de son hukuksal durum;

- Şu anda devletin Kamu İhale Kurumu onayıyla yapmış olduğu ihale ve ayırdığı bir kaynak var.
- Restorasyon ve güçlendirme çalışmaları sürüyor.
- AKM'nin üzerindeki İstanbul 2 No'lu Koruma Kurulu'nun verdiği tescil kararı kalkmadan AKM'nin yıkılması mümkün değil.
- Koruma Kurulu tarafından AKM'nin tescil kararı kalkarsa, devreye bu sefer yargı süreci girer.
- Yargı süreci sona ermeden ve restorasyon ihalesi feshedilip fesih kararı yargıda onaylanmadan AKM'nin yıkımı söz konusu olamaz.(15.06.2013, Habertürk)