BIST 9.121
DOLAR 32,36
EURO 34,94
ALTIN 2.325,18

Gerginliğe, (u)mutsuzluğa dikkat; toplumdan manzaralar…(2)

Ülkemizin ekonomik ve toplumsal dengelerine dikkat edilmeli.

Bir önceki toplum manzaraları yazımıza devam ediyoruz.

 Bolu; şirin, doğası ile büyüleyen güzel bir ilimiz. Bolu Belediye Başkanı Sn.Alaaddin Yılmaz;  “Allah tarafından özel olarak yaratıldığını ileri sürerek "Ben şehri sil baştan dizayn ediyorum. Sıradan bir belediyecilik işi değildir. Bunun algılanmasında rahatsızlıklar var. Allah bazılarını özel yaratır. Ben onlardan birisiyim" demiş. Suçlu kim/kimler?

*********

Çevre ve Şehircilik Bakanı Sn.Mehmet Özhaseki; 674 Sayılı  Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamında yeni görevlendirme yapılan  belediyelerin bundan önce terör örgütüne kaynak aktarmasına ilişkin şöyle demiş; "Hizmet alma  suretiyle taşeronluk ihalesi yapıyorlar. 100 kişilik iş yapılacak yere 400  kişilik ihale yapıyorlar. Çok müthiş paralar veriliyor. Doğu ve Güneydoğu'da 7  bin liraya kadar maaş alanlar var. Patnos Belediyesi geçici işçilere 6 bin 300  lira vererek seçimlerden önce bırakıp gidiyor. Vatandaşın eline bu parayı  vermeden, büyük bir bölümünü kendileri alıyor doğru dağa gönderiyorlar." demiş. Suçlu kim/kimler?

**********

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sn. Mehmet Müezzinoğlu mağdur edebiyatına kızmış: “Bizim 240’ın üzerinde şehidimiz var. 2 bin 100’ün üzerinde gazimiz var. Hainlerin 80 milyon insana yaşattığı karanlık bir gece var. Gerçek mağdurların başımızın üstünde yeri var. Nasıl bir şehidimiz  vatan  için bedel ödediyse, nasıl gazimiz vatan için bedel ödediyse, nasıl vatandaşlarımız demokrasi ve milli iradeye sahip çıkmak için sokaklara çıktıysa, burada da gerçekten mağdur olanlar, 2 ay vatan için mağduriyet yaşasın. Mağdurum diye feryat etmesin. Bugün bir şehit annesi feryat ediyor mu? Masum ve mağdurum diyenlere kapımız açık. Bu anlamda bütün değerlendirmeleri yapıyoruz.” demiş. Suçlu kim/kimler?

*********

Değerli yorumcu Neco, 20 yıldır albüm yapmıyorum, çünkü; “Toplum olarak çok önemli bir şeyi kaybettik. Kaybettiklerimizi nedense hiç hatırlamıyoruz. Biz yıllardır klasik Türk müziğini, asırla öncesinden başlayan bir kültürü kaybettik. Biz Dede Efendileri, Avni Anıl’ları ve diğer ustaları hatırlamıyoruz bile. Bırakın şarkılarını hatırlamayı kendilerini bile hatırlamıyoruz. Hangi müzik kültüründen bahsedebiliriz? Birileri bir anlatmaya çalışsın. Müziği korumak evet, ama nasıl? Ben de yoruldum. Bir şeyler yapmak için örnekler vermek istedim ve böyle bir atmosferde 90' ların başında kendi kendime bir karar verdim 'Artık bir şey üretmeyeceğim' dedim ve albüm yapmadım.” demiş. Suçlu kim/kimler?

********

Sağlıkta önemli günlerden geçiyoruz. Hükümet yoğun önlemler almaya, sağlıklı bir toplum için uyum yasaları çıkarmakta. Ancak, hala her konuda olduğu gibi, toplum olarak  yasal haklarımızı bilmiyoruz. Nasıl mı?; “Geçtiğimiz  aylarda gündeme gelen 'zorunlu aşı tartışmasında' yeni bir perde açıldı.  Anayasa Mahkemesi (AYM) anne-baba rızası olmadan çocuğa zorunlu aşı yaptırılmasının Anayasa’nın ‘kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığını düzenleyen 17. ve ‘temel hak ve hürriyetlerin ancak kanunla sınırlanabileceğine’ ilişkin 13. maddesine aykırı bularak ihlal kararı verdi. Buna göre; anne-baba rızası olmadan çocuğa zorunlu aşı yaptırılması Anayasa'ya aykırı bulundu.” Suçlu kim/kimler?

********

 “Bartın Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik (TDP) Şube Müdürlüğü ekipleri, kentte hırsızlık olaylarına karşı duyarlılığı artırmak için "kapı zili" uygulaması başlattı. Sorumlu oldukları mahallelerde dolaşan ekipler, küçük tedbirlerin hırsızlık gibi olumsuzlukları engelleyebileceğine dikkati çeken afişleri apartman girişlerine asıp, vatandaşlara broşürler dağıttı. Apartmanlardaki zilleri çalan ve diyafondan kimliğini soran kişiye "tüpçü", "postacı" veya "sucu" olduklarını söyleyen polisler, sorgulamandan kapıyı açan vatandaşları uyardı. Ev sahiplerinin tüp ve su siparişi vermeseler dahi apartman giriş ve ev kapılarını hemen açması dikkati çekti.Güvenlik güçleri, 76 konutta yaptıkları uygulama kapsamında, gelen kişinin kimliğinden emin olmadan kapısını açan 64 ev sahibini bilgilendirerek, onlardan dikkatli olmalarını istedi. Duyarlı davranan 12 vatandaşa ise teşekkür edildi.” Suçlu kim/kimler?

********

 “İstanbul/Tuzla’da 3 çocuk babası 32 yaşındaki Bahtiyar Demir, aracının tekeri patlayınca aracı emniyet şeridine çekti. Olay yerine gelen tamirci lastiği değiştirirken Demir de emniyet amacıyla aracının arkasına duba dizdi. Bunun yeterli olmayacağını düşünerek bu kez uyarı mahiyetinde elindeki telefonun flaşını açarak sürücülerin dikkatini çekmeye çalıştı. Bu sırada emniyet şeridine giren bir otomobil, hızla Demir’e çarptı. Demir çarpmanın şiddetiyle metrelerce havaya uçarak zemine çakıldı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Hastaneye kaldırılan talihsiz adam tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.” Suçlu kim/kimler?

**********

“Konya/Selçuklu ilçesi Hamidiye Mahallesi Alaaddin Bulvarı’nda meydana geldi. Bulvar üzerinde arkadaşlarıyla gezintiye çıkan Mücahit Yavuz’un (25) yanına gelen kimliği belirsiz şahıslar para istedi. Bunun üzerine Mücahit Yavuz ile kendisinden para isteyen şahıslar arasında tartışma çıktı. Çıkan tartışmanın büyümesi üzerine kavgada Mücahit Yavuz göğsünden bıçaklanarak ağır yaralandı. Yavuz’un kanlar içerisinde yere yığıldığını gören vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis ve 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi. Aldığı bıçak darbesiyle ağır yaralanan genç sağlık ekiplerinin olay yerindeki müdahalesinin ardından ambulansla Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralı genç yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.” Suçlu kim/kimler?

********

“Darıca Toplum Sağlığı Merkezi yetkilileri, Suriyeli bir  doktorun muayenehane açtığı ihbarı edilmesi üzerine polislerle birlikte Osmangazi Mahallesi Beyazıt Sokak'ta bulunan eve baskın düzenledi. Suriyeli Jumma Maroş, Suriyeli bir kişiyi muayene ederken görüldü. Yaklaşık 1 ay önce kiraladığı evin dış kapısına Arapça olarak doktor olduğunu belirten yazı asan Jumma Maroş'un muayenehane olarak kullandığı evde tıbbi aletlerin yansıra çok sayıda ilaç olduğu tespit edildi.  Türkçe bilmeyen ancak o sırada muayene olan Suriyeli bir kadın aracılığıyla sorulara cevap veren Jumma Maroş, Halep Üniversitesi mezunu 20 yıllık doktor olduğunu, iç hastalıkları uzmanı olduğunu belirtti. Jumma Maroş muayenehaneyi yaklaşık 1 ay önce açtığını ve kızıyla birlikte burayı ev olarak da kullandığını söyledi. Kendisini aşan durumlarda hastalarını hastaneye yönlendirdiğini söyleyen Jumma Maroş diplomasını ve belgelerini göstererek, "Ben doktorum ve burada da doktorluk yapıyorum, bunun suç olduğunu bilmiyordum" dedi. Darıca Toplum Sağlığı Merkezi yetkilileri ise hekimlik yapması ve muayenehane açması için bir başvuru olmadığını, böyle bir müracaat olsa dahi Türkiye'de denkliği olmadığı için izin verilemeyeceğini ifade ederek, Jumma Maroş'a suç işlediğini söyledi. Yapılan incelemelerin ardından, yasadışı doktorluk yaptığı ve ruhsatsız muayenehane açtığı tespit edilen Jumma Maroş polis merkezine götürüldü. İfadesi alınan Maroş'un aynı suçu işlemesi halinde mercilere sevk edileceği kendisine bildirilirken, evindeki muayenehane odası zabıta ekiplerince mühürlendi.” Suçlu kim/kimler?

*********

 önemli bir detayı da vererek; "Heyeti değiştirdik, bakan yardımcıları itiraz komisyonlarında başkanlık yapacak" dedi. (Basından)

Nihayet, çoğunluğu eski AK Parti MV’nden  seçilen  Bakan Yardımcılarına bir görev verilmiş oldu!..Aldıkları yüksek maaşı  hak edecekler!...

*********

VE,

“Eski Cumhurbaşkanlarının; danışman, şoför, koruma ve yurt dışı seyahat masraflarının  ödendiğini gazeteler yazdı. Mesela, Sn. Abdullah Gül’e, Cumhurbaşkanlığından ayrılırken; 55 koruma, 45 personel ve 18 araç tahsis edildiğini, eski Bakanlara’da benzer uygulamaların yapıldığını gazeteler yazmıştı. Sn. Ahmet Davutoğlu’na, Başbakanlık’tan ayrılırken; 34 araç ve 108 personel tahsis edilmiş.” (Basından)

Milletvekillerine tanınan ayrıcalıklar ve emeklilik hakları toplumu rahatsız ederken,sık sık gündeme gelirken, çalışanların büyük bir bölümü asgari ücrete talim ederken, yapılan/devam ettirilen  bu uygulamalar doğru mu? Etik mi? Hak mı? Adaletli mi? Suçlu kim/kimler?

*********

Yolda yürürken, bir yerde otururken, en çok kulağa çarpan, sitayişle söylenen cümleleri biliyorsunuz!..:  “Bu devlet deniz, yemeyen ………....”,  “Ne zengin  ülkeymişiz abi, yiye yiye bitiremedik!..”, “Devlete kapağı atabilsem, tamamdır…”, “duydun mu ?, ……Bakanı  5 yıldızlı otele ortakmış”, “bir maaşla bu kadar emlak sahibi nasıl olunur?”  v.b.

21.yy da, BÜYÜYEN VE GELİŞEN ve 2070’İ HEDEFLEYEN TÜRKİYE’de, bu sözleri  uygulamalarla değiştirmek lazım…

HEMDE, ACİLEN…..

SON DAKİKA; TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Bozdağ'a FETÖ soruşturması nedeniyle görevinden alınmadığını açıklayan "kişiye özel" bir yazı verdi. Kahraman bu süreçte ilk kez görülen yazısında şu ifadeleri kullandı:"Bürokraside olağan görev değişiklikleri çerçevesinde bir kadro değişikliği planlaması içinde olduğumdan, sizin bundan sonra TBMM Başkan Müşaviri olarak göreve devam etmenizi arzu ediyorum. Şurasının bilinmesini isterim ki, yaşanan bu görev değişikliğinizin, darbe teşebbüsü sonrası yapılan el çektirmelerle alakası yoktur. Yaşanan güncel durum içerisinde hakkınızla ilgili arada böyle bir irtibat kurulmasını istemeyeceğim için bu yazılı kaleme aldım. Ülkemizin bir daha böyle bir badire yaşamaması dileğiyle hayırlı günler ve başarılar dilerim."

BİR AÇIKLAMA…

“Aziz ağabey, ilginiz için çok teşekkür ederim.
Hece Taşları Şiir Dergisi İnternet üzerinden yayın yayan bir dergi.
Kültür Bakanlığını Yayımlar Dairesi tarafından izni alınmış olup sadece kendi kütüphanesinde muhafaza ettiğini sanıyorum.
Hece Taşları Dergisi matbu baskı olmadığından sadece takipçilerine gönderilen ve bunun için ayrıca ücret karşılığında abone yapmayan bir dergi. 
Selam saygı muhabbetle kalanız.
Tayyib Atmaca”

MÜJDE!...DİYANET ÇÖZÜMÜ BULDU!...

Diyanet İşleri Başkanlığı, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hazırladığı Fethullah Gülen cemaatine yönelik 'FETÖ raporu'nda, devleti ve siyaseti eleştirdi, özeleştiriye çağırdı ve ilginç bir öneride bulundu;

"Camilere bağlı gençlik kolları oluşturulmalı; il ve ilçelerde gençlik rehberi adıyla yeterli kadrolar ihdas edilmeli ve bu rehberler aracılığıyla Diyanet İşleri Başkanlığı ideal bir gençliğin yetiştirilmesinde gerekli desteği vermelidir."  Daha ne olsun!...

Diyanet’te son dakika: İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY'ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, örgütün gizli mesajlaşma programı olan 'ByLock' kullandıkları öne sürülen Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına bu sabah operasyon düzenledi. Belirlenen adreslere eş zamanlı yapılan baskınlarda daha önceden görevden uzaklaştırılan ve haklarında yakalama kararı çıkarılan 22 kişiden 16'sı gözaltına alındı.(DHA/12.10.2016)

DİPNOT: Yabancı öğrenciler nasıl sigortalı olur? Bünyamin Esen’in yazısı mutlaka okunmalı. http://www.inter/yabanci-ogrenciler-nasil-sigortali-olur-1724134y.htm