BIST 9.080
DOLAR 32,31
EURO 34,99
ALTIN 2.311,13

Gerçeği bizde ama başkalarının hayalleri peşindeyiz..

Tarihin en büyük zaferleri bizde ama biz gidip evrenin bilmem neresinde yaşanan hayali zaferleri seyrederiz.

Garip bir milletiz vesselam. Herşeyin gerçeği bizdeyken gider başkalarının hayalleriyle yaşarız.

Tarihe yön vermiş kahramanlar biz de ama biz Batı’nın mitolojik kahramanlarının hayranlarıyızdır.

Tarihin en büyük zaferleri bizde ama biz gidip evrenin bilmem neresinde yaşanan hayali zaferleri seyrederiz.

Gerçek hayatta büyük işler başarmış insanlar bizdedir ama gider biz hayali süper kahramanların hayali işlerine hayranlık duyarız.

Sözü geçtiğimiz günlerde vefat eden rahmetli Naim Süleymanoğlu’na getirmek istiyorum. O, etiyle buduyla gerçek bir kahramandı.

Batı’nın hayali süper kahramanları gibi değil gerçek, canlı kanlı bir kahramandı. Hayali şehirlerde ve hayali zamanlarda değil bizim içimizde, bizim zamanımızda yaşamıştı.

Hayali ağırlıklar değil gerçek ağırlıklar kaldırmıştı. Hayali başarılar değil gerçek başarılar kazanmıştı. Hayali düşmanları değil gerçek düşmanları alt etmişti.

Aslında o gerçek bir kahraman ve gerçek bir idol. Kısa boyuna ve kısa ömrüne inat hayatına tam 44 dünya rekoru sığdırmıştı.

Çalışınca dünyanın en iyisi olunabileceğinin, üstelik bunun sürekli hale getirilebileceğinin kanıtıydı. Başarıların tesadüflerin eseri değil, çok çalışmanın sonucu olduğunun deliliydi.

Benim yaşımdakiler bilir onun hayat hikâyesini. Bulgaristan’dan Türkiye’ye gelişini, daha sonra olimpiyat ve dünya şampiyonalarında kaldırdığı ağırlıkları, kırdığı rekorları…

Tüm dünyaya dinlettiğimiz İstiklal marşımızı ve göndere çektirdiğimiz bayrağı bilirler benim yaşımdakiler.

Gururu, sevinci, mutluluğu, gözyaşlarını bilirler benim yaşımdakiler. Ama peki 10-15 yaş arasındaki gençlerimiz bilirler mi aynı şeyleri?

Maalesef bilmezler…

Dedim ya biz, bizim değil hayali kahramanların hayranıyız…

Maalesef elimizdeki “tüm zamanların en iyi sporcusu” gibi bir değeri rol model haline getiremedik şu ana kadar.

Ne bir filmi var, ne de bir çizgi romanı…

Oysa Batı’da olsaydı Naim, şimdiye kadar çoktan filmi çekilirdi, çoktan çizgi romanları, çizgi filmleri yapılırdı…

Hatta ders kitaplarına bile konurdu…

Kendi çocuklarımıza ve gençlerimize gerçek ve bizden rol modeller göstermek istiyorsak “Cep Herkülü” bulunmaz bir fırsat.

Vatan sevgisi, fedakârlık, çalışma, başarıyı “küçük dev adam”ın şahsında çok rahat anlatabiliriz gençlerimize.

Her bitiş bir başlangıçtır aslında.

"Kültür emperyalizminin en büyük silahı olan sinema, karakterler üzerinden dünyaya rol modeller sunuyor" demiştik bir kaç yazı öncesinde.

Ve devamında gene; "İngiltere James BondSherlock Holmes gibi karakterler üzerinden rol modeller sunarken Amerika ise Süpermen, Batman, Örümcek Adam gibi bilumum hayali süper kahramanlar üzerinden rol modeller sunuyor dünya insanlarına" demiştik.

Biz "gençlerimize rol model olarak hırsızları, mafya babalarını, aldatan kadın ve erkekleri sunarsak çocuklarımızın ahlakı bozulur tabi" demiştik.  

Naim Süleymanoğlu’nun hayatının sonlanmasını aslında onu ebedileştirmenin bir vesilesi yapabiliriz. O yaşarken yapılamayanları, onun arkasından yaparak kendi içimizden bir rol model, bir kahraman sunabiliriz insanımıza-gençlerimize.

Gerek devlet destekli, gerek özel kurum destekli, gerekse sivil toplum destekli çalışmalarla milletimizin göğsünü defalarca kabartmış bu insana vefa borcumuzu ödemenin yanında kendi kahramanımızı hem kendi insanımıza hem de dünyaya duyurabiliriz.

Mekânın Cennet olsun Naim Süleymanoğlu…