BIST 9.722
DOLAR 32,57
EURO 34,99
ALTIN 2.423,85
HABER /  GÜNCEL

Generallerin helikopteri nereye indi?

Aynı helikopterde bulunan Hasan Kundakçı ve İlker Başbuğ, çatışmaların yaşandığı Lice'de indikleri noktayı farklı söylediler.

Abone ol

1993 yılında Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın şehit edildiği Lice olaylarında, dönemin Jandarma Asayiş Kolordu Komutan yardımcısı İlker Başbuğ'un helikopteri nereye indi?

Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın 22 Ekim 1993’te şehit edilmesiyle ilgili kabul edilen iddianamenin yankıları sürüyor.

Yalman, Başbuğ'u suçladı

Eleştirilerin odağındaki isim İlker Başbuğ'a bir suçlama da Balyoz davasıyla ilgili Emekli Orgeneral Aytaç Yalman'dan geldi.

Milliyet gazetesine konuşan Yalman, Balyoz Davası'na temel olan seminerde ele alınan Emasya planından haberdar olmadığını tekrarladı.

Yalman, Emasya’nın bilgisi dışında emre eklendiğini gördüğünü belirtip, dönemin Kurmay Başkanı İlker Başbuğ'u suçladı. Yalman, seminerde oynanacak senaryonun birinci ordu tarafından Genelkurmay'a bildirildiğini, ancak bu yazının kendisine İlker Başbuğ tarafından iletilmediğini söyledi.

İDDİANAMEDE 'PKK VURMADI' DENİYOR

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, olay günü PKK'nin Lice'ye saldırdığına ve Tuğgeneral Aydın'ı öldürdüğüne dair hiçbir delil elde edilemediği, saldırıların DEP'lilere ait binalara ve sivil halka yapıldığı, asker ve polis binalarına bir saldırının olmadığı belirtilmişti.

Çatışmalar sürerken dönemin Asayiş Kolordu Komutanı Hasan Kundakçı ve yardımcısı İlker Başbuğ'un helikopterle Lice'ye gitmişti. Tartışmalar sonrası konuşan Kundakçı ve Başbuğ'un,  Lice'de indikleri yeri farklı açıklayınca kafalar karıştı. Sahiden de generalleri taşıyan helikopter nereye indi? 

TABURA MI OKULA MI İNDİ?

Başbuğ, helikopterin iç güvenlik taburunun bulunduğu yere indiğini söylemişti. Kundakçı ise helikopterin köyün batısındaki bir okula indiğini açıklamıştı.

Kısa bir süre önce "Başbuğ konuşmalı" çağrısını yapan Zaman si yazarı Hüseyin Gülerce, bu çelişkiyi gündeme getiriyor.

(...)Başbuğ’un avukatı Sezer, “Olay günü (22 Ekim 1993) Kundakçı ile Başbuğ’un helikopteri, yoğun ateş nedeniyle komando bölüğünün bulunduğu yere inememiştir. Bunun üzerine, helikopter ateş altında iç güvenlik taburunun bulunduğu bölgeye güçlükle inmiştir. Helikopterden inen Kundakçı ve müvekkilim, ateş altında sıçrayarak en yakındaki mevzilere girmişlerdir…” diyor.

İçeriden Kanas'la vuruldu iddiası

Tuğg.  Bahtiyar Aydın, korumasının itirafları ve otopsi raporları sonrası hazırlanan krokiye göre, karşıdan açılan ateşle değil, askeriye içindeki kışlanın çatı, kule ya da binalardan birinden Kanas’la vuruldu. (Bu silahın daha sonra yakıldığı tespit edildi.)

Helikopterdeki ikinci general, Korgeneral Hasan Kundakçı ise; “Güneydoğuda Unutulmayanlar” isimli kitabında şöyle diyor: “Helikopter, Diyarbakır’ın Lice ilçesi üzerine gelip alçalmaya başladığında, aşağıdaki şiddetli çatışma sürüyordu. Helikopter, 55 yaralı ve hasta askerin bulunduğu okulun bahçesine indiğinde, ayağından vurulmuş bir üsteğmen karşıladı komutanları.

LİCE'DEKİ ÇATIŞMALAR

Kundakçı, okulun bir tarafına kendisi geçti, diğer iki tarafı ise Tümgeneral Başbuğ ve emir subayına verdi.” Dikkat, iki general bir helikopterle Lice’ye iniyor. Biri, “İç güvenlik taburunun bulunduğu bölgeye güçlükle inilmiştir.” diyor. Diğeri, okulun bahçesine indiklerini söylüyor… Biri, sıçrayarak mevzilere girdiklerini, diğeri, okulun bir tarafına ve diğer tarafına geçildiğini söylüyor. Onlar Lice’de iken askerî bir rapor hazırlanıyor ve “Lice’yi PKK bastı” diye yazılıyor…

Generallerimiz galiba giderek köşeye sıkışıyor. Merak ettiğimiz bir helikopter daha var: Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterini kim indirdi?"

kundakci.jpg