BIST 9.693
DOLAR 32,42
EURO 34,60
ALTIN 2.497,35
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

Gaziantep'te 'Saklı Konak' ziyaretçilerine nostalji yaşatıyor

Gaziantep'te lise yıllarında koleksiyonculuğa merak sararak bakır eşyalar toplamaya başlayan gazeteci Ali Atalar, 2011'de tarihi bir Antep evinde kurduğu ve "Saklı Konak" adını verdiği müzede ziyaretçilerine nostalji yaşatıyor.

Abone ol

Gaziantep'te lise yıllarında koleksiyonculuğa merak sararak bakır eşyalar toplamaya başlayan gazeteci Ali Atalar, kurduğu müzede ziyaretçilerine nostalji yaşatıyor.

Gazeteci Atalar, 2011 yılında tarihi bir Antep evinde kurduğu ve "Saklı Konak" adını verdiği müzede, bin 630 eseri sergiliyor.

Bakır eserlerin ağırlıklı olduğu müzede, silah, makas, mühür, nakış, el yazması kitap koleksiyonları da bulunuyor.

Müzedeki, Mısır Valisi Said Paşa'ya ait 300 yıllık ibrik ile Hüseyin Paşa'ya ait 250 yıllık sahan ve Kurtuluş Savaşı'ndan kalma tüfek dikkati çekiyor.

Müze sahibi Ali Atalar, yaptığı açıklamada, bakır eşyalar biriktirerek başlayan koleksiyon merakını, müze kurarak taçlandırdığını söyledi.

Lise yıllarında anneannesinden kalan bakır tavayla koleksiyonculuğa ilk adımı attığını anlatan Atalar, "1980 yılından beri koleksiyonculuk yapıyorum. Özellikle Gaziantep'in kültürü olan bakırı biriktirmeye başladım. Eserleri koyacak yer bulamayınca müze kurmaya karar verdim. 12 odalı bir Antep evini satın alıp restore ettirdim. Bakır ağırlıklı onlarca koleksiyonumu ziyaretçilerle buluşturdum. Topladığınız eserlerin elinizde olması çok önemli değil. Bunu insanlarla paylaşmak önemliydi." diye konuştu.

Müze kurduktan sonra da eser toplamaya devam ettiğini dile getiren Atalar, şunları kaydetti:

"Bakır ağırlıklı olmak üzere silah, mühür, el yazması kitaplar, nakış gibi koleksiyonlarım da var. Burada sayıyı artırmaktan çok kaliteyi artırmak adına eserleri çoğaltmaya çalışıyorum. Osmanlı dönemi eserleri almaya çalışıyorum. Usta mührü olan, üzerlerinde sahibinin ismi bulunan, farklı dillerde özelliği olan malzemeler alıyoruz. Her gittiğim şehirde antika pazarına, tarihi yerlere gidiyorum. İstanbul'dan Halep'ten de aldığım eserler var. Türkiye'nin her ilinden almaya çalışıyorum. Ama ağırlıklı Antep'ten almaya çalışıyorum."

"ÖNEMLİ OLAN KENTİ İYİ TANITMAK"
Atalar, kentin gastronomi dışında tarihi ve kültürüyle de anılmasını istediğine dikkati çekerek, kurduğu müzeyle Gaziantep'in buna katkı sağlamaya çalıştığını belirtti.

Koleksiyonculuğun bir tutku olduğunu, bu sayede kente olan borcunu da ödediğini ifade eden Atalar, şu değerlendirmede bulundu:

"Kültürel hizmet vermek istedim. Çünkü ben bu kentte doğdum, büyüdüm, okudum. Bu kent beni bir noktaya getirdi. Gazeteci olmamı sağladı. Bu şehre bunu geri vermem gerekti. Bu şehirden ekmek yiyorsan tarihine, kültürüne, sanatına katkı vermen lazım. Ben müze açarak borcumu ödemek istedim. Bunun yanı sıra Gaziantep tarihi, el sanatları ve bakır üzerine 9 kitap yazdım. Önemli olan kenti iyi tanıtmak. Kente gelen insan sayısını artırmak. Gaziantep'in yalnızca gastronomi şehri olmadığını, burada bir tarih, kültür, el sanatları olduğunu iyi anlatmamız lazım. Kent üzerine farklı algılar var. Burası en güvenli illerden biri. Gece sabahlara kadar sokaklarda gezebilirsiniz. Birçok tarihi yerimiz var.''

Atalar, geçlerin mutlaka bir hobisi olması gerektiğini, özellikle koleksiyonculuğun kötü alışkanlıklardan koruduğunu vurguladı.

Müzenin en önemli eserlerinden birinin Mısır Valisi Said Paşa'ya ait 300 yıllık bakır ibrik olduğunu dile getiren Atalar, ''Bu nadide eserin yanında yine Osmanlı paşalarından Hüseyin Paşa'ya ait 250 yıllık bakır sahan ve Kurtuluş Savaşı'ndan kalma tüfek de müzemizin en önemli eserleri arasında.'' dedi.