BIST 9.530
DOLAR 32,47
EURO 34,83
ALTIN 2.480,07
HABER /  MEDYA

Fuat Avni kim Kaç tane Fuat Avni var?

Ezgi Başaran bugünkü yazısında Fuat Avni'den yalnız bir tane değil fazlaca bulunduğunu idia etti...

Abone ol

İNTERNETHABER.COM-  'Fuat Avni ki' sorusu 17 Aralık sürecinden bu yana en çok zikredilen soru... 17-25 Aralık sürecinde ortaya çıkan ve tüm operasyonları önceden duyurması ile adeta bir Twitter fenomeni haline gelen 'Fuat Avni' adlı Twitter hesabına ilişkin bugüne dek onlarca teori üretildi, onlarca iddia ortaya atıldı. Peki gerçekten Fuat Avni kim, iddia edildiği gibi Hükümete yakın bir isim mi yoksa Cemaat bünyesinden bir isim mi? 

KAÇ TANE FUAT AVNİ VAR?

Radikal yazarı Ezgi Başaran, artık bir klasik haline gelen 'Fuat Avni kim' sorusu yerine 'Kaç tane Fuat Avni var?' sorusuyla yaklaştığı bugünkü yazısında, Fuat Avni'nin artık bir Twitter fenomeni olmaktan çıktığını, devletin bakanından yargının savcısından daha çok bilgi sahibi olduğunu söyleyerek, "Bu hesap birkaç kişi tarafından yönetiliyor ve bu kişiler Fethullah Gülen’e doğrudan rapor veren üst düzey cemaatçiler. Olabilir. Fuat Avni’lerin sayısı tahmin edildiğinden fazla da olabilir." dedi.

FEDAKAR_KİSİ ADLI TWITTER KULLANICISI SULTANAHMET SALDIRISINI DUYURMUŞTU

Başaran, savını, Salı günü Sultanahmet polis karakoluna düzenlenen terör eylemiyle destekledi. 
Haziran 2013’te kurulan ‘Fedakar_kisi’ isimli Twitter hesabının, 12 Aralık’ta DHKP-C’nin eylem hazırlığında olduğunu söylediğini ve  Dolmabahçe saldırısında kimin kullanılacağını, Fırat Özçelik’in adına kadar belirttiğini hatırlatarak, ilginç bir hesap olduğunun altını çizdi.

TÜRKİYE GERÇEKLERİ ADLI HESAPDAN DA 'DHKP-C'Lİ KADIN BOMBACI' DUYURUSU GELMİŞTİ

Başaran'ın ikinci örneği ise başka bir Twitter hesabı üzerine oldu. ‘Türkiye Gerçekleri’ isimli hesaptan, 
bir süre önce DHKP-C’nin bir kadın canlı bomba kullanarak terör eylemi düzenleyeceği bilgisinin paylaşıldığını örnek veren Başaran, Twitter hesabından, olayın ardından “Bakın ben size söylemiştim” mesajı paylaşıldığını hatırlattı.

İşte o yazıdan çarpıcı satırlar:

Çeşitli istihbarat ve emniyet görevlilerinin belki 'fedakarlıktan', belki bir 'whistleblower (ıslıkçı) psikolojisinden', belki de bir nevi ego tatmini arayışından 'şov'larına tanıklık ediyoruz.
Fuat Avni’yi biliyorsunuz. Twitter fenomeni diyeceğim, hiç olmayacak. Çünkü kendisi devletimin bakanından, yargımın savcısından daha çok bilgi sahibi.

"FUAT AVNİ'LERİN SAYISI TAHMİNE DİLDİĞİNDEN FAZLA OLABİLİR"

‘Yarın cemaate operasyon yapılacak’ dedi, Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca’nın da dahil olduğu gözaltına alınacaklar listesini yayınladı. Olaylar aynen onun söylediği şekilde, söylediği vakitte yaşandı.
Ki Bülent Arınç onun sözlerini “Vahim iddialar, umarım söylediği gibi olmaz” diye karşılamıştı.
Gözaltı listesinde adı bulunanlar gözaltına alınmadan önce Çağlayan Adliyesi’ne gidip “haklarında yürüyen bir soruşturma olmadığına” dair savcıdan imzalı kağıt almışlardı.
Ne oldu? Başbakan yardımcısı bilmiyor. Savcı bilmiyor. Twitter’daki Fuat Avni biliyor. Bu ortaya çıktı. Olan buydu.

E Fuat Avni kim?
İddialar muhtelif. Erdoğan’ın en yakını. Yok koruması. Yok şoförü. Falan filan.
En son şöyle dediler… Bu hesap birkaç kişi tarafından yönetiliyor ve bu kişiler Fethullah Gülen’e doğrudan rapor veren üst düzey cemaatçiler.
Olabilir.
Fuat Avni’lerin sayısı tahmin edildiğinden fazla da olabilir.
Ama nasıl?


Şöyle anlatayım.
Fuat Avni karakterinin devasa bir takipçi sayısına ve üne kavuşması…
Ayrıca devlet içindeki çeşitli güç odakları tarafından kale alınır, sözüne kıymet verilir bir hale gelmesi bir furyaya yol açtı. İstihbarat dünyasının bir biçimde ‘oyun dışı’ kalan aktörleri Twitter’ı kullanarak ‘bilgileri’ herkesten önce paylaşmaya başladı.

SADECE BİR POLİSİN ELİNDE EBULUNABİLECEK BİR FOTOĞRAF PAYLAŞMIŞTI

En taze örneğini Salı günü Sultanahmet polis karakoluna düzenlenen terör eyleminde gördük.
Haziran 2013’te kurulan ‘Fedakar_kisi’ isimli Twitter hesabı, 12 Aralık’ta DHKP-C’nin eylem hazırlığında olduğunu söylemiş, Dolmabahçe saldırısında kimin ku
llanılacağını, Fırat Özçelik’in adına kadar belirtmişti.
Sultanahmet eyleminin üstünden çok kısa süre geçmişti ki canlı bombanın fotoğraflarını paylaştı. Sadece bir polisin elinde bulunabilecek fotoğraflardı.

Dolmabahçe ile Sultanahmet arasında geçen sürede de emniyetin teröristleri yakalamaktaki ‘beceriksizliklerinden’ dem vurmuştu bu hesap: “Siz gerçek terör uzmanlarını, istihbarat polislerini hapse atar veya sürerseniz aradığınız teröristi bulamazsınız.”

Gerçekten çok ilginç bir hesap… Bir takım polislere ismiyle hitap ediyor, önceki görev yerlerine atıf yaparak dalga geçiyor, küfürler işitiyor, emniyet ve devlette ‘domino etkisiyle herkesin birbirini suçlayacağı’ bir dönemin yaklaşmakta olduğunu ‘muştuluyor.’
Sadece bu da değil… Bunun gibi başka hesaplar da var.
Mesela ‘Türkiye Gerçekleri’ isimli olan…

SULTANAHMET'E CANLI BOMBA SALDIRISI

Bir süre önce DHKP-C’nin bir kadın canlı bomba kullanarak terör eylemi düzenleyeceğini yazmıştı. Olayın ardından “Bakın ben size söylemiştim” dedi ama teröristin kimliği konusunda şüpheliydi. DHKP-C’nin olayı ve canlı bomba olarak adı geçen Elif Kalsen’i üstlenişini de garipsemişti. Ertesi gün bir başka polisle mesajlaşmasının ekran görüntüsünü yayınladı. Polis “saldırganın resmi var yüzü dağılmamış sana göndersem tanır mısın” diye soruyor, malum Twitter hesabının sahibi ise “Hayır bu Elif değil” diyordu. Bir süre sonra eylemcinin “Rusça konuştuğunu ve Çeçen olabileceği” iddia edilmişti ama bu hesap ona ihtimal vermiyordu. DHKP-C ile ilintili kişi ve avukatların isimleri üzerinden ilginç akıl yürütmeler yaptı. Vesaire.

Aslında benim amacım sadece şu iki hesaptan ortaya saçılan bilgilerin hassasiyetine, detayına ve derinliğine dikkat çekmek…

"BİR NEVİ EGO TATMİNİ"

Çeşitli istihbarat ve emniyet görevlilerinin belki ‘fedakarlıktan’, belki bir ‘whistleblower (ıslıkçı) psikolojisinden’, belki de bir nevi ego tatmini arayışından ‘şov’larına tanıklık ediyoruz.

Bunun dezenformasyon yaratmak, gerçeği eğip bükmek, bazı kesimleri manipüle etmek gibi tehlikeli sonuçları olduğunu söylemeye hacet yok. Sadece, bu dönemde iyi gazete ve iyi gazetecinin temkinli adımlarını takip edilmesi tavsiye edilebilir.

Fakat daha önemli olan… Bu ‘şov’ların Türkiye emniyet ve istihbarat teşkilatlarının nasıl bir lakayt ruh haliyle kocaman bir kevgire dönüştürüldüğünü göstermesi.

Paris’ten İstanbul’a, Mısır’dan Suriye’ye her gün yeni bir terör eylemiyle sarsıldığımız bu günlerde insanın içine ‘huzur’ doluyor, ne yalan söyleyeyim!