Fransa'da polis iki gencin ölümünden aklandı

Fransa'da 2005 yılında yanlarında Türkiye kökenli bir arkadaşları ile birlikte polisten kaçarken elektrik çarpması sonucu ölen gençlerle ilgili davada, yardım etmemekle suçlanan polis memurları beraat etti.

Fransa'da 2005 yılında yanlarında Türkiye kökenli bir genç ile birlikte polisten kaçarken bir trafoya sığınan iki gencin elektrik çarparak ölmesiyle ilgili yargılanan polis memurları aklandı.

2005 yılının Ekim ayındaki Paris'in Clichy-sous-Bois banliyösünde meydana gelen olay yoğun tepki uyandırmış, ardından üç hafta boyunca Fransa'nın her yerinde çatışmalar çıkmıştı.

15 yaşındaki Bouna Traore ile 17 yaşındaki Zyed Benna, bir futbol maçından dönerken polis tarafından kovalanınca trafoya girmişlerdi.

İki genç burada can verirken yanlarındaki Türkiyeli arkadaşları Muhittin Altun yanık yaralarıyla kurtuldu.

Yargılanan iki polis memuru, gençlerin tehlikede olduğunu bildikleri halde yardım etmek için hiçbirşey yapmamakla suçlanıyorlardı.

İki gencin ölümü büyük tepkiye neden oldu ve günlerce kamu binalarıyla araçların ateşe verildiği, binlerce kişinin tutuklandığı olaylara yol açtı.

Konuyla ilgili dava yıllarca mahkemelerde süründükten sonra 2012 yılında polis memurlarının gençlere 'yardım etmedikleri' suçlamasını iptal eden kararın Yüksek Mahkeme tarafından bozulmasıyla tekrar gündeme geldi.

Mart ayında görülen davada karar bugün açıklandı. Beraat kararının nihai olduğu ve temyize götürülemeyeceği bildiriliyor.

Ölen gençlerden Zyed'in kardeşi Adil Benna kararın 'iğrenç' olduğunu söyleyerek "Polislerin dokunulmazlığı var. Sadece bu davada değil hep böyle" diye tepkisini dile getirdi.

Sanık polislerin avukatı Daniel Merchat ise müvekkillerinin 'rahatladıklarını' kaydetti.

Dava 41 yaşındaki polis memuru Sebastien Gaillemin'in telsizle "trafoya girerlerse, oradan canlı çıkma olasılığı az" demesi üzerine yoğunlaşmıştı.

Mesajı alan ve o dönemde stajyer olan polis memuru Stephanie Klein da tepki göstermemekle suçlanıyordu.

Ancak Rennes'de görülen davaya bakan yargıç, iki polis memurunun da "mutlak ve ciddi tehlikenin açıkça farkında olmadıkları" kanısına vardı.