BIST 9.138
DOLAR 32,38
EURO 35,03
ALTIN 2.326,89

Fettan Şehrin Fettan Güzü Olur!

Mevsimler şehirlerine benzer zamanla. Aceleci. Sabırlı. Nazlı. Karmaşık. Fettan. Siyah. Beyaz. Bazen erguvan. Bu tanımlar uzatılabilir sayısınca şehirlerin.

 

Mevsimler şehirlerine benzer zamanla. Aceleci. Sabırlı. Nazlı. Karmaşık. Fettan. Siyah. Beyaz. Bazen erguvan.  Bu tanımlar uzatılabilir sayısınca şehirlerin.

Biz en iyi bildiğimizden başlayalım. Ankara’dan! Ankara’nın saman altından su yürüten fettan güzünden!

Saman altından yürür Ankara’da işler. Saman altından yürür hayat. İnce hesaplar yapılır taş duvarlar ardında. Uzun pazarlıklar. Kavgalar, çekişmeler, anlaşmalar, anlaşmazlıklar hep sessizce, hep duvarlar ardında. Sonra birdenbire dökülür yaşamın kucağına. Ankara karışır. Dağılır sessizliğin tuhaf meyveleri Ankara’nın sokaklarına. Ankaralılar şaşırır!

Kimi hasta olur. Kiminin kulakları uzar. Kiminin kırk yıldır çıkmayan sakalları çıkar. Domatese bağlar bazıları bunu. Bazıları da giderek göbek büyüten sarışın patateslere. Havuçları da suçlamayan olmadı değil. Üç kafalı soğanları saymıyorum bile!

Güzler de Ankara’ya benzedi zamanla. Ansızın gelir oldu! Ne inceden üşütür oldu mahmur yaz gecelerinde, ne de boyadı saçlarını ağaçların. Eteklerinde yeldir yepelek bir rüzgâr, yoldu yemyeşil saçlarını ağaçların. Kırlangıçlar şaşırdı! Dolanıp duruyorlar Kuğulu’nun tepesinde. Ağızlarında tuhaf bir çığlık. Göç mevsimiydi, değildi bağır çağır bir kavga! Bir tek bu uymuyor Ankara’nın doğasına!

Son günlerde bir fısıltıdır gidiyor sokaklarında Ankara’nın. Kış hazırlıklarını bitirmişmiş sözüm ona! Taş duvarlar ardında. Gece yarılarında. Çalışmışmış, kimselerin ruhu duymamışmış! İniverecekmiş bir sabah Ankaralıların başına!

Yok, diyeceğim. İnanmayın. O kadar da değil! Ne bileyim daha dökülmesi var ağaçların yapraklarının. Çürümesi yavaş yavaş taş kaldırımlarda. Seğmenler Parkı’nda yaprak sektirmesi çocukların. Çay içmesi Ankaralıların ilk soğuğa direnerek, Yüksel Caddesi’nde üşümüş ellerle.

Ammaaa siz yinede tedbirli olun. Burası Ankara! Taş duvarlar ardında neler olur bilinmez. Bir bulut yükselir de ansızın Doğudan. Katar önüne uçurur bir deli poyraz. Ve lapa lapa bembeyaz bir kar, yağıverir bir sabah güz göğünüzden!