BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53
HABER /  GÜNCEL

FETÖ davasında günün bomba ifadesi Veysel Kösele konuştu

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı görevine getirilmeyen ve istifa ederek emekli olan Oramiral Veysel Kösele FETÖ'nün darbe davasında bomba açıklamalar yaptı. 15 Temmuz gecesi darbecileri engellemek için hazırlattığı mesajın engellendiğini söyleyen Kösele, 'Mesajın çekilmesini engelleyen herkes darbeyi desteklemiştir.' dedi.

Abone ol

Son YAŞ Toplantısında Deniz Kuvvetleri Komutanı olması beklenen ancak terfi ettirilmemesi üzerine görevinden istifa ederek emekliye ayrılan Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele bugün Kocaeli'deki darbe girişimi davasında müşteki sıfatıyla ifade verdi. Darbe girişimi sırasında TCG Yavuz Fırkateyni'nde alıkonulan eski Donanma Komutanı Kösele, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlattı. Darbeye destek vermediğini söyleyen Kösele bomba açıklamalarda bulundu.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 50'si tutuklu, 12'si firari 86 sanığın yargılanmasına devam edildi. 

Kösele, İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. 15 Temmuz günü, cumartesi yapılacak olan oğlunun düğünüyle ilgili hazırlıklar için İstanbul Fenerbahçe Orduevi'nde olduğunu ifade etti.

Akşam saatlerinde odasına çıktığı sırada Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal'ın kendisini aradığını, Genelkurmay Başkanlığı'nın uçuş yasağı emrini ilettiğini belirten Kösele, "Ben de kendisine Deniz Hava Üs Komutanı Tezcan Kızılelma ile diğer bağlı birliklere, bu yasağın uygulanması emrinin iletilmesini söyledim. O sırada televizyondan köprünün askerler tarafından kapatıldığını izledim. O dönem 1. Ordu Komutanı olan Orgeneral Ümit Dündar'ı aradım. Bana birliklerde tuhaflıklar olduğunu, güvenli olmaması nedeniyle Fenerbahçe Orduevi'nden ayrılmamı, birlikleri uyarmamı söyledi." diye konuştu.

"KİMSE ONAYIM OLMADAN GEMİLERİ SEYRE KALDIRMAZ"

O sırada Tuğamiral Payal'ın kendisini arayarak, Gölcük Poyraz Limanı'ndan seyre kalkan gemilerin geri dönmesi konusunda emir verdiğini söylediğini anlatan Kösele, şöyle devam etti:

"Sivil olarak otelin bulunduğu binadan ayrıldım. O sırada askeri zırhlı araçların orduevinin girişini kapattığını gördüm. Koruma ve emir astsubaylarımla yürüyerek İstanbul Yelken Kulübü'ne geçtik. Bu arada telefonla ulaşabildiğim birlik ve gemi komutanlarına ulaşmaya çalışıyordum. Ulaşabildiklerime, bazı subayların emir komuta zincirinden çıktıklarını, benden başka kimseden emir almamalarını söyledim. Dönemin Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu ve emniyet müdürü beni arayarak, gemilerin seyre çıktığını söyledi. Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu'nu arayarak durum hakkında bilgi verdim, olayları araştırdığımı rapor ettim. Orduevinin güvenli olmadığını, buraya gelmemesini söyledim."

Sanıkların savunmalarında, gemileri terör saldırısı ve sabotaj ihbarı nedeniyle seyre çıkardıklarını söylediklerini belirten Kösele, "Herhangi bir ihbara dayandırılsa bile gemilerin seyre çıkarılması Donanma Komutanı olarak benim emrimle gerçekleşebilir. Kimse sabotaj ihbarı var diye Donanma Komutanının bilgisi, onayı olmadan gemileri seyre kaldıramaz. Gölcük, Foça ve Aksaz'daki birliklerden benim müsaadem olmadan gemilerin seyre çıkarılması normal bir durum değildir. Bu eylemin, emir komuta zinciri şeklinde darbeye destek verildiği psikolojisini oluşturmak için yapıldığını değerlendiriyorum." şeklinde konuştu.

Deniz Hava Ana Üs Komutanı Tezcan Kızılelma'yı telefonla arayarak, müsaadem olmadan uçak ve helikopterlerin uçuş yapmamasını emrettiğini ifade eden Kösele, "Kızılelma, bu emrim karşısında tereddüt etti. ben de emrimi yineleyerek, emir tekrarı yaptırdım." dedi.

"SUBAYLARA İMREN'İN DARBECİ OLDUĞUNU SÖYLEDİM"

Tuğamiral Yalçın Payal'ın, Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren tarafından derdest edilerek gözaltına aldığını öğrendiğini anlatan Kösele, şöyle devam etti:

"Ulaşabildiğim subaylara İmren'in darbeci olduğunu ve onun emirlerini dinlememelerini söyledim. Daha sonra İmren ile telefonda görüşmek istedim. Ama telefonuma cevap vermedi. İmren'in, emirlerini dinlemeyen bazı subay ve astsubaylara silah çekip tehdit ettiğini, nezarete kapattırdığını öğrendim. Harp Filosu Komutanı Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım'ı da tutuklattığını, Payal ile birlikte askeri cezaevi nakil aracı ile İstanbul'a götürüldüklerini haber aldım. Kocaeli Valisi'ni arayarak, durumu bildirdim ve müdahale edilmesi gerektiğini söyledim." 

Kendisine bağlı komutanları cep telefonuyla aradığını, çoğuna ulaşamadığını, bazılarının da telefona cevap vermediğini belirten Kösele, "Donanma Komutanlığı olarak, darbeye karşı olduğumuzu duyurmak için televizyona çıkmayı düşündüm. Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu'nu telefonla arayarak, 'Televizyona çıkacaksanız çıkın, Deniz Kuvvetleri olarak bu darbenin yanında olmadığımızı söyleyin. Yoksa ben çıkacağım.' dedim. Bana, 'Ben hallederim.' dedi. Daha sonra Bostanoğlu'nun açıklamasının televizyondan alt yazı ile geçtiğini öğrendim." diye konuştu.

"YAZDIĞIM MESAJIN ÇEKİLMESİNİ ENGELLEYEN HERKES DARBEYİ DESTEKLEMİŞTİR"

Kösele şöyle devam etti:

"Albay Uça'yı arayarak, komutanların emir komuta zincirinden çıktığını, emir komutanın bende olduğunu, emirlerimi dinlemeyenler hakkında işlem yapacağımı belirten bir mesaj hazırlamasını istedim. Daha sonra geminin Kınalıada açıklarına getirilmesini söyledim. Ben de Yelken kulübünden temin ettiğim lastik botla yanımdaki emir ve koruma astsubayımla 02.35 sularında TCG Yavuz Gemisi'ne bindim. Hazırlattığım mesajı imzalayarak, tüm gemilere yazılı ve sesli olarak geçilmesini emrettim. Ancak geminin 2. komutanı Meftun Metin, mesajın çekilmesini engellemiş. Darbenin bertaraf edilmesine yönelik yazdığım mesajın çekilmesini engelleyen herkes bana göre darbeyi desteklemiştir, suç işlemiştir." 

Veysel Kösele kimdir Donanma Komutanı nereli?

"PERSONELDEN BENİM GEMİYE BİNDİĞİMİ SAKLAMIŞ"

Emir Astsubayı Yalçın Gül ve Koruma Astsubayı Ebubekir Öztürk'ün, kendisini derdest eden gemi komutanı Sezayi Özgür Öztürk'e engel olmaya çalıştığını, bu sırada 2 el silah atıldığını belirten Kösele, Uça ile birlikte kaldıkları amiral kamarasının kilitlendiğini, muhabere yapmamaları için kamaradaki tüm muhabere kontrol sisteminin devre dışı bırakıldığını ifade etti.

Normalde bir gemiye komutan geldiğinde anons edilmesi gerektiğini ancak Öztürk'ün bu anonsu yaptırmadığını aktaran Kösele, ifadesini şöyle sürdürdü:

"Bunun arkasında başka bir şey aranması gerekir. Personelden benim gemiye geldiğimi saklamış. Belli ki personelle karşılaşmamı istememiş. Sezayi Özgür Öztürk'e darbeye karşı olduğumu, emirleri sadece benden alacağını söyledim. Mesajın gönderilmesini engelledi. Emirlerimi dinlemedi. Bu da personelin tedirgin olmasına ve kararsız olmasına neden oldu." 

"DARBEYE KARŞI ÇIKTIM VE GEREKENLERİ YAPTIM"

Sezayi Özgür Öztürk'ün savunmasına, kendisinin darbeci olduğunu sandığını, o yüzden güvenmediğini söylediğini hatırlatan Kösele, şunları kaydetti:

"O zaman Öztürk'e soruyorum. Sıkıyönetim direktifinde darbecilerin atadığı, yeni görevlendirmeler bölümünde ismi olan Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay'ı görüyorsun ve ona güvenip emir alıyorsun ama o listede adım olmadığı halde bana güvenmiyor ve benden emir almıyorsun. Başbakan ve Cumhurbaşkanı televizyonda açıklama yapıyor, Deniz Kuvvetleri Komutanı darbenin yanında olmadıklarını söylüyor. Onlara güvenmiyorsun, inanmıyorsun ama darbecilerin atama listesinde olan Ayhan Bay'dan emir almaya devam ediyorsun. Darbeden yana tavır alan sensin."

Bazı sanıkların, kendisinin sivil kıyafetle ve gece yarısı gemiye gelmesini yadırgadığını ve eleştirdiğini dile getiren Kösele, "Darbe girişimi olurken, komutanlar emir komuta zincirinden çıkmışken, olağanüstü bir durum yaşanırken, Başbakan, Cumhurbaşkanı halkı darbecilere karşı çıkmaya davet ederken, darbeyi bertaraf etmek için sabahı mı bekleseydim. Darbeye karşı çıktım ve gerekenleri yaptım. Bunda da başarılı olduğumu düşünüyorum." ifadesini kullandı. 

Duruşmada, müşteki Veysel Kösele'nin dinlenmesine devam ediliyor.