BIST 8.887
DOLAR 32,34
EURO 35,11
ALTIN 2.239,15

Fazla ders çalışan çocuklara dikkat!

Çok ders çalışan ve sürekli okula gitmek isteyen bir çocuğunuz varsa bununla övünmekten vazgeçip bir an önce önlem alın deriz!

Yarıyıl tatili sona erdi. Çocuklar okullarındaki sıralarına geri döndü. Muhtemelen bu sabah evlerin çoğunda okula gitmek istemeyen ya da tatilin bitmesinden yakınan çocuk sesleri yankılandı. Tatilde yapması gereken ödevlerini tamamlayamayanlar da çabası!

Eğer bu tablo sizin evinizde de yaşandıysa endişelenmeyin! Her çocuk hatta her birey biraz böyledir. İşler bir süre sonra tekrar yoluna girer.

Peki ya tersinin yaşandığı evler?

Mesela 15 gün boyunca odasından çıkmayıp sürekli ders çalışmayı tercih eden bir çocuğunuz varsa? Ya da okulun tatil olmasından sürekli yakınan evde olmaktan sıkılan bir çocuğunuz varsa!

Sıkıntı büyük olabilir!

Çocuklarıyla sürekli ders ve ödev kavgası halinde olan anne babalar için sürekli ders çalışmayı tercih eden çocuklar 'nimet' gibi görünebilir ancak işin aslı çoğunlukla böyle olmuyor.

SÜREKLİ DERS ÇALIŞIP BAŞARISIZ OLAN ÇOCUKLAR İSE... Çok fazla ders çalışmasına karşın akademik olarak başarısızlık gösteren çocukların durumu için farklı şartlar sözkonusu olabilir. Bu konuyu bir sonraki yazımızda değerlendireceğiz.

Sürekli ders çalışma eğilimi çoğunlukla çocukların iç dünyalarında sorunların olduğunun işareti olabilir. Bu tip çocuklar -ki çoğunlukla okul başarıları çok yüksektir- kazandıkları bu statüyü (iyi ve başarılı öğrenci olma) kaybetme endişe içinde olurlar ve sürekli çalışma daha fazla çalışarak bu korkularını bastırmayı tercih ederler.

Bu gruptaki çocukların böyle hissetmelerine de ne yazık ki çoğunlukla aile ve okul ortamının söylem ve yaklaşımları neden olur. Sürekli çocuğunun okul başarısına vurgu yapan anne baba söylemleri, sınıftaki diğer çocuklar örnek gösteren öğretmen tavrı çocukları başarılı kalmak adına önce kaygıya o kaygıda daha fazla çalışmaya itebilir. 

Bu çocukların dünyasında anne-baba ve öğretmen sevgisinin nedeni 'okul başarısı' olarak algılanır. Yani okulda başarısız olurlarsa artık sevilmeyecekleri düşünürler. 

Çoğunlukla aileler tarafından ders çalışma 'sürekli kutsandığından' bu gruptaki çocuklar için hayatın diğer girdilerini deneyimleme fırsatı da kaçmaktadır. Bu da kendini çoğunlukla sosyal beceriler konusunda eksiklik olarak ortaya çıkarır. Örneğin arkadaş gruplarına dahil olma zorlukları, grup içinde görev alamama, hobi geliştirememe gibi başlayan bu sıkıntılar yetişkinlik döneminde kaygı, depresyon ve asosyallik olarak ilerleyebilir. 

AİLE İÇİN DÜZENSİZLİK ÇOCUĞU EVDEN KAÇIRIR

Okul ortamı hemen her çocuk için evden daha keyifli bir sosyal ortamdır. Ders çalışma ve ödev yapma zorunluluklarını bir tarafa bırakırsanız arkadaşlıklar çocuklar için yüksek motivasyon kaynaklarıdır. Dolayısıyla evde uzun süre geçiren çoğu çocuk yeniden arkadaş ortamına dönmekten keyif alır. Ancak sınırlara dikkat!

Sürekli evde kalmaktan hoşlanmayan, kendine ev ve aile ortamı dışında yaşam alanı yaratmaya çalışan çocukların anne ve babalarının aile yaşamlarını gözden geçirmesinde fayda var.

Sürekli tartışma yaşanan, şiddetin var olduğu, bireylerin kendilerini ifade etmelerinin engellendiği veya çocuklara yeterli ilgi ve sevginin gösterilmediği ev ortamları çocukları dışarıya iter. Evde kendini kötü, mutsuz, tehdit altında ve değersiz hisseden çocuklar yaşadıkları bu duygusal açlığı dışarıda buldukları aidiyetliklerle gidermeye çalışırlar. 

Küçük yaşta evin yerini okul alsa da ilerleyen yaşlarda tehlikeli alışkanlık ve gruplara dahil olma riski bu çocuklar için ne yazık ki yüksektir.

Herkese mutlu huzurlu bir ikinci dönem olsun!

Deniz Temur'u sosyal medyadan da takip edebilirsiniz

facebook.com/obenimannem

instargam.com/obenimannem