BIST 9.530
DOLAR 32,45
EURO 34,79
ALTIN 2.477,90
HABER /  GÜNCEL

Eylemcilerin talepleri Türkiye'nin batması mı?

Taksim Gezi Parkı eylemcilerinin Arınç'a ilettiği talepler akıllara yabancı güçlerin Türkiye'ye dayattıklarını getirdi.

Abone ol

BANU İRİÇ
İNTERNETHABER.COM (ÖZEL İÇERİK)- Taksim Gezi parkı düzenlemesi sırasında birkaç ağacın kesilmesi ve yer değiştirmesine tepki olarak doğan 'çevreci' eylem araya giren provokatörler yüzünden başka boyutlara büründü.

Ağaçların kesilmesini protesto etmek için toplanan halkın içine karışan karışan bazı marjinal grupların da eklenmesiyle polisin müdahalesi sert olmuştu. Süren olaylar sonrasında Taksim Gezi Parkı'ndan polis çekilmesine rağmen özellikle Beşiktaş Başbakanlık ofisi çevresinde ve diğer illerde protestocuların şiddet eylemleri dikkat çekmişti.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile görüşen Taksim Dayanışması Platformu, hükümetin 2011'de seçime girerken seçim propagandası olarak sunduğu ve gerçekleşmeye başlayan çok sayıda projenin bitirilmesini istediler.

Ancak bu projeleri asıl istemeyenlerin Türkiye'nin kalkınmasına karşı çıkan yabancı ülkelerin olduğu biliniyor.

AYAĞA KALDIRACAK BÜTÜN PROJELER BİTSİN İSTEDİLER

Eylemcilerin talepleri ağaç protestosu olmasının dışına da çıkarak Türkiye'yi ayağa kaldırması beklenen bütün projelerin durdurulmasını içeriyordu. Gezi Parkı'nın tarihde olduğu gibi Topçu Kışlası'na dönüştürülmemesi talebine günlerdir hükümet kanadından tartışılabilir hatta referanduma dahi sunulabilir denilse de eylemciler ikna olmadı.

3. KÖPRÜ ve 3. HAVAALANINA TEPKİ

Avrupa'da Türkiye'nin bu hamlesine karşı çıkanlar oldukça fazla. Türkiye'nin üçüncü köprü ve üçüncü havaalanını yaparak ve bu yolları birbirine bağlayarak havayolunda büyük bir güç olması öngörülüyor. İstanbul'un havayolu taşımacılığında aktarma noktası olarak dünyaca bir merkez olması konuşuluyor. Özellikle havayolu taşımacılığında THY'nin Lufthansa firmasına fark atması beklenirken, Almanlar bundan rahatsızlık duyuyor. Almanya'nın Türkiye'de lobi yaparak bu faaliyetin durdurulması için başlatılan eylemlere destek olduğu biliniyor.

Bunun yanı sıra bu havaalanı ve köprünün yapılması İstanbul'un güneyindeki deprem riski nedeniyle şehri kuzeye taşıma projesiyle de örtüşüyor. Özellikle ticari taşımacılığın üçüncü köprüye kayacak olması şehir içi trafiği de azaltacak ve rahatlama sağlayacak.

HES'LER YAPILMASIN

Enerji alanında büyük güçlerden biri olan başta İngiltere'nin bulunduğu ülkeler Türkiye'nin HES projesiyle enerjisini kendisinin karşılamasını istemiyor. Türkiye HES'ler sayesinde cari açığı büyük ölçüde azalacak ve ekonomide daha da bağımsız hale gelecek.

Almanya ve İngiltere, Nükleer işinde Türkiye'nin yer almaması için lobi faaliyetleri yapıyor ve Türkiye'nin güçlenmesini engellemeye çalışıyor.

Bunun için doğal kaynakların kuruyacağı iddiasını sık sık dile getiriyorlar. 

KANAL İSTANBUL

Başbakan Erdoğan'ın 2011 seçimleri öncesi bir süre gizlediği "Çılgın Proje" olarak tanımlanan ve toplumda heyecan yaratan "Kanal İstanbul" projesine açıklandığı günden bu yana belli çevreler tarafından tepki yağmaya başlamıştı.

Araştırma şirketleri halka sormuş ve proje halktan büyük destek görmüştü. Ancak Türkiye'deki bazı medya grupları bunun Möntrö Boğazlar Sözleşmesi'ne aykırı olacağını ilk günden yazmaya başlamış ve başta İngiltere'nin olduğu pek çok ülkenin Türkiye'ye yaptırım uygulayabileceğinden söz ederek korku tohumları yaymıştı.

İngiltere'nin Türkiye'ye Kanal İstanbul projesini uygulamaması konusunda kulis yaptığı biliniyor. Türkiye'nin ekonomik olarak rahatlamasına yol açacak büyük projelerden biri de bu.

VALİ EMNİYET MÜDÜRLERİ GÖREVDEN ALINSIN, GÖZALTINDAKİLER SERBEST BIRAKILSIN

İstanbul, Ankara, Hatay valileri ve emniyet müdürlerinin görevden alınmasını isteyen platform emniyetin olaylara karışan yabancı istihbarat ajanlarından ise hiç söz etmedi. Adalet Platformu, İlim Yayma Cemiyeti gibi başta olarak pek çok sivil toplum örgütü olayların arkasındaki derin yapıya dikkat çekerek gerçek sorumluların bulunmasını istemişti. Ancak platform tarafından yapılan açıklamalarda hiç provokasyonculardan söz edilmeyerek işin tek sorumlularının vali ve emniyet müdürleri olarak gösterildi.

AJANLAR DA SERBEST Mİ BIRAKILMALI? 

Platform sözcüleri polislerin gözaltına aldığı kişilerin de serbest bırakılmasını istedi. Bu durum da akıllara içlerinde provokasyona yol açan ajanların neden bırakılması gerekir sorusunu getirdi.

AKM'NİN YIKILMASI DURDURULMALIDIR

Atatürk Kültür Merkezi'nin yıkılıp yeniden yapılacağı defalarca hükümet tarafından tekrar edildi. Arkasındaki otoparkın da içine eklenerek opera salonun da olduğu büyük bir kültür merkezinin yapılacağı isminin de yeniden "Atatürk" olacağı açıklanmıştı.