BIST 9.692
DOLAR 32,59
EURO 34,87
ALTIN 2.496,52

Evrensel kavramların neresindeyiz?

Özgürlük, insan hakları, demokrasi ve çağdaşlık gibi evrensel kavramları içselleştirebilmek, insan olma sürecinin tekâmülü sayabileceğimiz bir boyuta adım atmak demektir.

Yani gerçek manada insan olmak demektir!

İnsan akıl varlığıdır.

Sosyal yaşam içinde şartları ve ortamı sorgulayabilendir insan.

Kökten kabul ya da ret insanın doğasına aykırı bir yaklaşımdır.

İnsan olabilmeyi başarmış birinden kendinden farklı düşünenleri yok etme ya da sindirme, baskı altına alma gibi ilkellikler beklenmez.

Eleştiriyi hakaret, hakareti ise lütuf olarak görmez. Bireysel özgürlüğü bilinen tüm kutsallarının önündedir. Çünkü bilir ki; özgürlüğü bir şekilde kısıtlanmaya başlamışsa kutsalı da tehdit altında olacaktır.   

Başta insan olmak üzere tüm canlıların yaşam hakkına saygılıdır.

Toplum içinde paylaşımcılığın ne kadar önemli olduğunun bilincindedir.

Kişisel çıkarlarını toplumsal çıkarların önünde tutulmasını iğrençlik olarak görür.

Hem bireysel hem de toplumsal ilişkilerde barıştan yana tavır koyar.

Söylemlerinde yapıcılık vardır.

Başkalarının yaşam tarzına müdahale etmek yerine kendi yaşam tarzıyla örnek olabilmeyi hedefler.

Haksızlıklara karşı sessiz kalmayı onursuzluk sayar.

Toplumsal duyarlılık konusunda titizdir.

Cehaletin tüm kötülüklerin anası olduğunun farkındadır. Dolayısıyla yaşamını eğitim temeli üzerine inşa eder.

Bu yazımda, öncelikle kendimizden başlayarak insan tanımı içindeki yerimizi sorgulamayı hedefledim.

İçinden geçtiğimiz bu tehlikeli süreçte “bizi yöneten devlet adamlarının yukarıdaki tanım içindeki yeri nedir?” sorusuna kendi kendimize verebileceğimiz bir cevabımız olsun istedim.

Özellikle de önümüzdeki seçimlerde bizi yönetecek kadroların bu tanıma uygunluğunu gözden geçirmemiz gerektiğine dikkat çekmeye çalıştım.

Hangi etnik kökenden, dinden, mezhepten olursak olalım. Hangi ideolojiyi benimsersek benimseyelim ve hangi siyasi partiyi kendimize yakın bulursak bulalım tarafsız kalmaya özen göstererek geleceğimiz için böyle bir değerlendirme yapmaya değmez mi?

Ne dersiniz?