BIST 9.058
DOLAR 32,31
EURO 35,11
ALTIN 2.291,36

EURO: Ateşten Gömlek!

Euro’nun geleceği son derece karamsar görünüyor. Hatta bir gelecek var mı o bile meçhul. Hem birlik, hem de para birimi açısından…

AB’nin şımarık çocuğu Yunanistan %55 katılımla gerçekleştirdiği seçimde, sosyal devlet anlayışını savunan ancak liberal uygulamalara boyun eğmekten başka seçeneği kalmayan Çipras’a ‘devam’ dedi…

Kim dedi? Sadece 5 milyon seçmenin çoğunluğu.

Gerisinin, yani %45’in çok da umurunda değil artık… ‘Tın’ yani!

Sözün özü, Çipras’ın bu sefer sırtını halka dayamadığı net!

Artık peşi sıra gelecek özelleştirme, kemer sıkma, sigorta düzenlemelerine Aristo’nun torunlarının ne cevap vereceğini bekleyip göreceğiz.

Ne var ki Çipras başta Almanya olmak üzere çoktan kreditörlerin güdümüne girdi!

Tabi bizim göremediğimiz bir ‘oyun’ içerisinde değilse.

Almanya VW skandalının yansımalarını damarlarında iyiden iyiye hissetmeye başlıyor.

Görünen şu ki, Alman otomotiv endüstrisi topyekûn risk altına giriyor…

Merkel belki de tümüne zarar gelmesin diye birinden vazgeçme pahasına Premium markaları koruma yoluna gidecek…

Göreceğiz…

Suyu bulanıklaştıran husus ise, bu durumu fırsata çevirmek isteyen başta Fransa olmak üzere diğer otomotiv üreticisi ülkelerin Almanya aleyhine açılan yarayı kaşımak isteyecek olmaları…

Bir de şu göçmen problemi…

Ne zannettiniz sizi gidi büyük insan hakları savunucuları(?), medeniyet bekçileri(?)

Bu göç dalgası öylece olurken size bulaşmayacak mıydı?

Hadi Afrika uzaktı, Hindistan, Asya uzaktı…

Oynanabilir oyunlar, satranç misali harita değişimleri, koloniler, sömürge imparatorlukları…

Uzaktan davulun sesi hoş duyuluyordu.

Ne var ki bu sefer mesele Ortadoğu…

Hatta Avrasya diyelim bunun adına…

Görünen o ki bu göçmen konusu iyice problem haline dönüşerek AB’lileri birbirine düşürecek. Akıllı olanlar ve/veya Almanya gibi iş gücüne ihtiyacı olanların amaçları belli: Pazardan meyve seçer gibi işe yaracak göçmenleri seçmek, yeteri kadar eğitmek ve asimile ederek entegre etmek. Diğerlerini ise kaba tabirle geri ‘postalamak’!

Halbuki ‘insan’ olgusu konu olunca sistematik kurgulanan süreçlerin istenen gibi sonuç vermediği, kontrol edilemediği, sosyal çevrenin istenildiği şekilde tasarıma konu olamadığı tarihte fazlasıyla tecrübe edildi. Bu göçmenlerin varlığı, AB’nin kaymak kesiminin refahını etkileyecektir. Etkiledikçe de refah bağımlısı olanlar, vicdanı olanlarla karşı karşıya geleceklerdir.

Bitti mi... Hayır! Meseleler çok...

AB’de İtalya, Portekiz, İspanya…

Yunanistan’ı artık saymayalım bile…

Hatta işsizlik açısından Fransa…

Ülkelerin durumu ve toptan AB’nin ekonomik göstergeleri ileride yaşanacak ciddi bir çöküntüye işaret ediyor…

Mevcut verilere bakarak ‘iyileşme’ denilen şeyin esasen ‘balon’ olduğunu görmek çok da zor değil!

Parasal genişleme ise bu ‘balon’un patlamasını kısmen geciktirse de 'basıncı' giderek artırıyor…

Balon daha fazla şişiyor.

Bankacılık sisteminin taşıdığı risk ise sürdürülemeyecek boyutlara ulaşmış durumda…

En basit şekliyle Almanların amiral gemisi Deutsche Bank’ın bilançosundaki türev riski 54 Trilyon Euro civarında ki, AB’nin ekonomik büyüklüğünün 10 triyon Euro düzeyinde olduğu düşünülürse gelecek hiç iç açıcı görünmüyor...

Borcu borçla döndürmenin sonu geliyor…

Kısacası olası büyük bir çöküntünün habercisi bunlar.

İşte bu yüzden Euro’nun geleceği son derece karamsar görünüyor. Hatta bir gelecek var mı o bile meçhul.

Hem birlik, hem de para birimi açısından…

Twitter: @sonergokten