BIST 9.645
DOLAR 32,56
EURO 34,89
ALTIN 2.434,60

Ertuğrul Özkök gibi fabrika ayarlarına dönme vaktidir!

Deniz bitti; bundan böyle "Erdoğan'a düşman" olmak, Davutoğlu AK Parti'nin lideri olarak orada dururken, Cumhurbaşkanı'na sallamak, hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Kazandırmayacağı gibi, Erdoğan'ı daha da güçlendirir, AK Parti'ye de puan kazandırır.

Beştepe şarkısı bitti bitecek... 

Dikkat!

"Erdoğan düşmanı" yazar, çizer, siyaset erbabı, anketçiler, yarım aklıyla ekranlarda ahkâm kesen sözümona "siyaset bilimciler" için, konuşulacak veya yazılacak bir şey kalmadı. 

Bugünden sonra...

Yeni bir beste ile çıkacaklar karşımıza!

Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin arasını açmak için, her bir yerlerini yangın yerine çeviren ateşe daha fazla odun atacaklar. Hatta kuru-yaş demeden o odunları kızgın ateşin içine atmaya başladılar bile.

Yüzde 49'dan sonra bir süre çiçek böcek yazdılar. Bazıları da Türkiye'nin büyük kaybından (!) dem vurdu

 Soru şu:

"Tokmak kimin elinde!"

Tokmağın kimin elinde, davulun kimin boynunda olduğunu bile bile, soracaklar, sorgulayacaklar ve haliyle fitne-fesat kol gezecek. Ahmet Davutoğlu'na saracaklar. Başbakan'ın nefsine hitap edecekler. Seçimden önce Abdullah Gül'e sardıkları gibi!

Dikkat edin!

Yüzde 49'dan sonra bir süre çiçek böcek yazdılar. Bazıları da Türkiye'nin büyük kaybından (!) dem vurdu. Şimdi, G20 ile Erdoğan'ın ağırlığı konusunda hüküm veriyorlar... 

Oysa Erdoğan'ın ağırlığı hep vardı.

Ahmet Davutoğlu da bunu biliyor ve o ağırlığı her fırsatta, her ortamda hiç gocunmadan dile getiriyor. "Bre ey gafiller aramızı açamazsınız" dese de her defasında aynı nakaratla karşılaşıyor. 

Bitti!

Deniz bitti; bundan böyle "Erdoğan'a düşman" olmak, Ahmet Davutoğlu AK Parti'nin lideri olarak orada dururken, Cumhurbaşkanı'na sallamak, hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Kazandırmayacağı gibi, Erdoğan'ı daha da güçlendirir, AK Parti'ye de puan kazandırır. 

Bırakın artık "Türkiye kaybetti" safsatasını, düşün milletin yakasından.

Seçime 4 yıl var... 

Ey, yazar çizer tayfası...

Ey, yengilgiye doymayan siyasiler...

Ey, yanılmaktan usanmayan sözümona siyaset bilimciler...

Ey, her seçimde ekranlarda boy gösteren yalancı pehlivanlar... 

Yenilenin artık!

Yeni bir şeyler yazın... Ertuğrul Özkök'ün yaptığını yapın bence; "fabrika ayarları"na dönün! Bırakın artık "Türkiye kaybetti" safsatasını, düşün milletin yakasından. Yüzde 49 ile bu millet derin bir nefes aldı. Tercihini AK Parti'den yana koyan ahaliye kızmak yerine, oturun oturduğunuz yerde. 

Kendinize gelin!

Baktınız olmuyor, aynanın karşısında suratınızı tokatlayın!

Belki işe yarar!