BIST 9.080
DOLAR 32,35
EURO 35,11
ALTIN 2.305,40

Erkekler baba olmama hakkına sahip olabilirler mi?

Dünya yeni bir hukuk tartışmasını izliyor:

 

Erkeklerin baba olmama hakkı!

 

Konuyu gündeme taşıyan olayın kahramanı Matt Dubay 25 yaşında, ABD’de yaşıyor.

Olay özetle şöyle gelişiyor: Eski kız arkadaşı, Dubay istememesine rağmen hamile kalıyor. Matt Dubay baba olmak istemediğini, buna hazır olmadığını kız arkadaşına söylüyor. Ama kız arkadaşı bebeği dünyaya getiriyor. Ve bebeğin bakımı için nafaka talep ediyor.

 

Amerikan Ulusal Erkek Merkezi genç adamın meselesini sahipleniyor ve federal mahkemeye taşıyor. Olay anayasal bir mücadeleye dönüşüyor.

 

Gerekçe şu; “Erkekler de kadınların sahip oldukları haklara sahip olmalı. Çünkü, doğum kontrol yöntemleri işe yaramadığında ya da kadın çocuk yaparak erkeği suistimal etmek istediğinde erkeğin hiçbir hakkı yok.”

 

Bu gerekçeden kısaca şunlar anlaşılıyor:

 

Nasıl kadınların üreme özgürlüğü varsa, erkeklerin de olmalı. Erkek de baba olmayı seçebilmeli!

 

Erkek, kadın üzerinde kürtaj hakkına sahip olabilmeli!

 

Kadın, erkeğin olumsuz tavrına rağmen bebeği dünyaya getirdiyse de kendi başının çaresine bakabilmeli!

 

Bu vaka konunun tartışılması için sadece bir çıkış noktası. Ülkemizde de benzer olaylar yaşanıyor.

 

Dünya genelinde evlilik dışı doğumların hızla arttığı bir gerçek. Bunda kadınların sosyal hayattaki güçlenen duruşu elbette fazlasıyla etkili. Artık ekonomik ve psikolojik bağlılıklarından arınan yeni kadın profili hamilelik gerçekleştikten sonra partneri itiraz etse bile çocuk yapmaya tek başına karar verebiliyor. Erkeklerin hamilelik gerçekleştikten sonra kadının karnında gelişen bebeğin doğumunu engellemek gibi yasal hakları yok.

 

Peki nerede kadın erkek eşitliği mi?

 

Elbette kadın erkek eşit olmalı. Hele ki böylesi önemli bir konuda!

 

Bir bebeğin dünyaya gelmesi için her iki tarafın da fiziksel ve psikolojik olarak eşit ölçüde hazır olması gerekir ki, sorumluluklarının gereklilikleri yerine getirilebilsin.

 

Burada erkek baba olma ya da olmama hakkı tabii ki sahiptir.

 

Ama hamilelik gerçekleşene kadar!

 

Çünkü modern korunma yöntemleriyle istenmeyen gebeliklerin önüne rahatlıkla geçilebiliyor. Ve kadın da erkek de bu  doğum kontrol yöntemlerini seçme ve kullanma konusunda son derece eşit şartlara sahip.

 

Tüm bunlara rağmen hamilelik gerçekleşti mi?

 

“Ama ben baba olmak istemiyordum ki, nerde benim haklarım” demek bu nokta da hiç mi hiç anlamlı değil. Her şeyden önce anne rahminde, meydana gelmesine neden olduğun bir “hayat” var. Taraflardan birinin istemesi de bu “hayat”ı sürdürmek için fazlasıyla yeterli.

 

Baba da anne de meydana getirdiği canlının sorumluluğunu üstlenme, ihtiyaçlarını karşılama sorumluluğuna fazlasıyla sahip. Bu sorumluluğu baba olmama hakkını iddia ederek madden ve manen kadına yüklemekse çok acımasızca.

 

 Neyse ki medeni yasa bu konu da kadının ve çocuğun yararından yana…