BIST 8.896
DOLAR 32,34
EURO 35,12
ALTIN 2.239,68
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan'dan Obama ve PYD bombası!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Obama'nın da PYD için terör örgütü dediğini söyleyerek, ABD Dışişleri Sözcüsü Harf'i yalanladı.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin Kobani'de IŞİD ile savaşan PYD'ye yaptığı silah yardımı için, "Türkiye bu işe olumlu baktı mı, bakmadı. Türkiye’ye rağmen Amerika bu işi yaptı" dedi.

Erdoğan, 'Obama'nın da PYD'ye terör örgütü dediğini söyledi.
cumhurbaşkani-recep-tayyip-erdoğan-letonyada.jpg
Resmi temasları kapsamında Letonya'da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Letonya Cumhurbaşkanı Andris Berzins ile ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, çok konuşulan 'PYD terör örgütü mü değil mi' tartışmasıyla ilgili krtitik bir açıklama yaptı.

"OBAMA DA TERÖR ÖRGÜTÜ DEDİ..."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Letonya ziyareti öncesinde yaptığı açıklamayı yineleyerek "Peşmergenin Kobani’ye geçmesi konusunu daha önce ABD Başkanı Obama’ya önerdiğini" ifade etti, "Obama'nın PYD' için, tıpkı kendisinin de söylediği gibi 'bir terör örgütü' dediğini" kaydetti.

ABD 'PYD AYRI PKK AYRI' DEMİŞTİ!

ONLAR DA TERÖRİST ONLAR DA

Letonya Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi'nde de konuşan Erdoğan'ın şunları söyledi:

Kobani'den 200 bin kişi Türkiye'ye geldi. İçeride sivil kalmadı. 2 bin PYD'li kaldı. Şu anda içeride IŞİD'le savaşıyorlar. Onlar da terörist, onlar da terörist. Benim ülkemdeki bölücü terör örgütü PKK ile aynı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf, iki gün önceki açıklamasında "Türkiye bu koalisyonda kilit bir rol oynuyor ve birçok konuda önemli adımlar attı. Türkiye'yi çok çok yakın bir partner olarak görüyoruz" demişti.

Harf, ayrıca ABD kanunlarına göre PYD ile PKK'nın ayrı gruplar olduğunu ifade ederek, "IŞİD ile savaşan PYD gibi Kürt grupların desteklenmesinin çok önemli olduğuna inandığımızı Türklere açıkça belirttik" şeklinde konuşmuştu.

"PYD'nin PKK'nın yan kolu olduğuna inanıyor musunuz?" sorusu üzerine Harf, "Aralarında bağ olduğunun farkındayız, bu konudaki tarihin ve bazı linklerin farkındayız" demişti.

HARF: TÜRK HÜKÜMETİ KENDİ ADINA KONUŞSUN

Harf ayrıca, bugünkü açıklamasında, Kürt kuvvetlere yönelik havadan silah yardımının ‘katiyen’ yanlış olmadığını vurgulayarak Türk hükümetinin kendi adına konuşabileceğini söyledi. 

Sözcü Marie Harf’e günlük basın brifinginde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kürt güçlere havadan silah yardımının yanlış olduğu” yönündeki açıklamaları soruldu. Harf, “Yaptığınızın yanlış olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna ‘asla’ cevabını verdi. 

İşte Erdoğan’ın basın toplantısındaki açıklamasından satır başları:

"Her şeyden önce sayın Obama’ya bizim teklifimiz önerimiz şu olmuştur: Eğer ABD Türkiye bizler teröre karşıysak ki Türkiye olarak biz karşıyız ABD’nin de teröre karşı hassasiyetlerini bilen bir siyasetçi olarak PYD’nin PKK ile aynı durumda olduğunu kendilerine telefon görüşmemede ilettim. O da “bir terör örgütüdür” dedi.

Dolayısıyla PYD’ye yapılan yardımlar terör örgütüne gitmektedir. PYD’nin saflarına PKK’nın lider kadrosunda olup savaşanlar var. Burada iki önemli grup var ki bunlar Kobani’de iş görecek gruplardır. ÖSO birinci tercihimizdir. İkinci tercihimiz peşmergelerdir. Ve biz peşmergelerin ülkemiz üzerinden kontrollü şekilde geçmelerine izin veriri dedik.

PYD ilk başta peşmergeleri kabul etmedi. Daha sonra kabul etti. Kuzey Irak yönetiminin belirlediği sayıya da sıcak bakmadılar. Dün itibarıyla 200 sayısını öğrenmiş bulunuyorum. ABD’nin Kobani’ye indirdiği silahların bir kısmının IŞİD terör örgütünün eline geçtiğini biliyoruz. Diğerleri de PYD’nin eline geçti. Türkiye bu işe olumlu bakmadı. Türkiye’ye rağmen ABD bu işi yapmıştır. Ve ben kendilerine “Kobani sizin için stratejik bir yer değil. Olsa olsa bizim için stratejik bir yer olabilir” dedim.

Şu anda Kobani’de yaşayan kimse yok. Kobani’den 20 bin kişi bize geçerken tüm Avrupa’da toplam 130 bin kişi var. Bu çelişkileri görmemiz lazım. Bugüne kadar 300 bini aşkın insan Suriye’de öldürülürken bu hassasiyet neden yoktu."

TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİ

Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliği süreciyle ilgili olarak bir muhabirin yönelttiği "Pek çok ülke teorik olarak Türkiye'nin AB üyeliğini destekledi. Sizin AB'ye girme konusunda öncelikleriniz nelerdir?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Türkiye’nin AB ile süreci 50 yılı buluyor. Ne yazık ki Türkiye bu süreç içinde sürekli oyalanan bir ülke olmuştur. Türkiye bu süreçte Letonya gibi dost ülkelerin desteğini yanında hissetmiştir. Ama öyle bir yapı var ki bir ülke hayır dediğinde fasılları açamıyorsunuz. Bunların hepsi oyun esnansında ortaya çıkmış yeni şartlar."

ÇÖZÜM SÜRECİ

"Çözüm sürecine yönelik, Başbakanlığım döneminde başlattığımı yoğun bir gayret var, adımla var. Bu cömert adımlar bguüne kadar geldi. Bu çözüm sürecini hazmedemeyen gruplar var, PKK uzantısı olan uzantısı olan siyasi partinin de gayretleri sebebiyle sıkıntılar yaşanıyor. Hükümetimizi son yaptığı taslak üzerinde çalışmasını tamamladı, Salı günü Sayın başbakan da bunlar açıkladı bunları bakanlar kurulu kararı haline getirip bakanlar kuruluna sunacaklar ondan sonra süreci daha da güçlendireceğine inanıyorum. Halkımız ittifak haline ama buna tüm sivil toplum örgütlerinin ve siyasi partilerind estek vermesi süreci güçlü kılacaktır diye düşünüyorum. "

TV free'den bir muhabirin "Türkiye coğrafi olarak iki ihtilafın; Irak ve Rusya'nın arasında... Moskova'yla ilişkileriniz  nasıl etkileniyor? Putin'i kınıyor musunuz?" sorusuna Erdoğan şöyle yanıt verdi:

RUSYA-KIRIM MESELESİ

Güneyde Irak-Suriye sıkıntı bölgesi... Kuzeyde Ukrayna Rusya ilişkilerimiz, Ukrayna ile ilişkileri etkileten bir boyut da Kırım'dır.

Ukrayna'nın Kırım'a el koyması söz konusu, bunu kabullenmediğimizi defeatle Putin'e de söyledik. Kırım nüfusunun yüzde 14.2ü Kurum Tatarı'dır. Biz NATO ülkesiyiz, sonuç bildirgesinde yer aldı kararlarımız. Rusya'nın Minsk sürecine yönelik attığı adımları Putin ve Poroşenko'yla da konuştuk. Artık bu bölge barış havzası olarak devam etmeli... Kan ve gözyaşı dökmenin bir anlamı olmadığını ifade ettik. Şuanda Minsk'te bir barış süreci başladı, sürekli olmasını temenni ediyoruz. Görüşmelerimiz yine devam ediyor.