BIST 9.080
DOLAR 32,38
EURO 35,01
ALTIN 2.326,03
POLİTİKA

Erdoğan'dan İslam'ın güncellenmesi açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Genel Merkezi'nde Siyaset Akademisi'nin açılış töreninde konuşuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dünkü kadınlar günü programında bazı ilahiyatçıların açıklamalarına tepki göstererek İslam'ın güncellemesine yönelik açıklamalarda bulunmuştu. Erdoğan İslam dininin ve Kuran-ı Kerim'in değiştilemeyeceğinin altını çizen Erdoğan ancak bazı içtihatların, uygulamaya ilişkin kuralların uygun şekilde yenilemesi gerektiğini ifade etti.


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları:

"ZAMAN ZAMAN BİZE 15 YILLIK İKTİDARIMIZIN SIRRINI SORUYORLAR"

Bizim tarihimiz de adımız gibi aktır. Bu kadro, silici ak, alnı ak, başı dik bir kadrodur. Hamdolsun iktidara gelişimizin üzerinden 15 yıldan fazla süre geçmesine rağmen halen milletimize ilk günkü aşkla hizmet ediyoruz. Büyük bir gururla ifade etmek isterim ki bugün AK Parti halen zihniyet, söylem, siyaset yapış tarzıyla Türkiye'nin en genç partisi. AK Parti 10.5 milyona yakın üye sayısıyla bu ülkenin en dinamik partisidir. Zaman zaman bize 15 yıllık iktidarımızın sırrını soruyorlar. Yorulup yorulmadığımızı merak ediyorlar. Biz de onlara, milleti ile birlikte yürüyeni alaşağı edebilecek hiçbir fani güç yoktur diyoruz. Ne zaman ölürsek o zaman yoruluruz. Öleceğiz ya, öleceğiz. Rabbimin takdir planında ne varsa o olacak. Her an ölümle iç içe olacağız. Onun için de her an ölecekmiş gibi bu dünyaya, hiç ölmeyecekmiş gibi ebedi aleme çalışacağız.

"İSLAM'IN GÜNCELLENMESİ" TARTIŞMASINA YANIT

Bu değişim meselesi asırlara dair bir husustur. Değişimi inkar etmek kendi kendini kandırmak demektir. Elbette asla değişmeyen ve değişmeyecek olan kurallar da vardır. Mesela İslam'ın son din olduğu bir hakikattır. Bununla kimse oynayamaz. Allah'ın yüce kitabımız Kuran-ı Kerim'de açıkça ifade ettiği hükümler asla değişmemiştir, değişmeyecektir. Dinimiz İslam ve kitabımız Kuran-ı Kerim, kıyamete kadar caridir. Bu da bundan sonra da kıyamete kadar gelecek olan tüm toplumlar, yaşanacak tüm hadiseler, ortaya kadar tüm yeni durumlar karşısında söyleyecek sözü olduğu anlamına gelir. Bunların uygulamadaki karşılıkları elbette zamana, şartlara göre değişecektir. Mecelle kaidesidir, yani; "Ezmânın tagayyürü ile ahkâmın tagayyürü inkâr olunamaz". Biz içtihatları değiştirmezsek, uygulamaya ilişkin kuralları uygun şekilde yenilemezsek sadece kendi kendimizi kandırmış oluruz. Müslümanlar sürekli kendilerini geliştirmek durumunda.

"HİÇ KİMSENİN BİZİM DİNİMİZİ KARİKATÜRİZE ETMEYE HAKKI YOKTUR"

Birilerinin çıkıp hayatın gerçekleri ile ilgisi olmayan sözler edip kafaları karıştırması yanlıştır. Kimse bizim dinimize fatura kesme hakkına sahip değildir. Bu tartışmanın en çarpıcı örnekleri son günlerde kadınlar konusunda yaşanıyor. Ülkemizde pek çok örneğini gördüğümüz bir tehdit ortamında insanlar neye itimat edeceğini elbette şaşırıyorlar. Bu konularda konuşma yetkisi benim değil. Ben Diyanet İşleri Başkanı değil, Cumhurbaşkanıyım. Bir insan olarak dinime getirilen bu zafiyete de tahammülümüz yok. burada bildiğimizi, inandığımızı da söylemek zorundayız. İnşallah şu anda Başbakan Yardımcımız da burada, Din İşleri Yüksek Kurulumuz, Diyanet İşleri Başkanımız alanı boş bırakmamalı. Bu tür adamlar konuşur, alanı boş bırakırsa ortaya böyle zaaflar çıkar. İlahiyatçılarımızın, muteber alimlerimizin ise ya sesleri çıkmıyor ya da sesleri duyulmuyor. Ya da korkuyorlar. Niye korkuyorsun be kardeşim? 

Sitene Ekle