BIST 9.645
DOLAR 32,59
EURO 34,80
ALTIN 2.420,93
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan'dan Dadaşlar'a hızlı tren sözü

Erzurum'a hızlı tren ile birlikte bir müjde veren Erdoğan, öncelik verdikleri 3 Y'ye değindi savunma sanayinde gelinen son noktayı açıkladı.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Erzurum'un kurtuluş yıldönümü törenlerine katıldı. Erzurum'a hızlı tren ile birlikte bir müjde veren Erdoğan, öncelik verdikleri 3 Y'ye değindi savunma sanayinde gelinen son noktayı açıkladı.

Erdoğan, Abdi İpekçi Spor Salonunda düzenlenen Erzurum'un 93. Kurtuluş Yıl Dönümü Şölenine katıldı. Boynunda, üzerinde ''Erzurum'' yazılı beyaz bir atkı bulunan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, İstanbul'da Erzurumlularla buluşmanın ve hasret gidermenin heyecanını yaşadığını, İstanbul'daki tüm Erzurumlulara, Erzurum'daki kardeşlerine, tüm Dadaşlara selam ve sevgilerini yolladığını söyledi.

''Japonya'da meydana gelen deprem ve tsunami felaketinde hayatını kaybedenlere Türkiye olarak bir kez daha baş sağlığı ve geçmiş olsun mesajlarımı iletiyorum'' diyen Erdoğan, Erzurum'un depremin ne olduğunu, Türkiye'nin depremin acısını bildiğini vurguladı.

Erdoğan, ''Japon kardeşlerimizin acısını paylaşıyor, her türlü imkanımızla yanlarında olduğumuzu, kendileriyle dayanışma içinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Şu anda Kızılay'ımız hazır haber bekliyor. Aynı şekilde bir sivil uçağımız, 3 askeri uçağımız hazır haber bekliyor. Tüm kurtarma ekiplerimizle Japonya'da olmaya hazır olduğumuzu Japon dostlarımıza bildirmiş vaziyetteyiz'' diye konuştu.

Bugün çok önemli iki yıldönümünün idrak edildiğini dile getiren Erdoğan, Erzurum'un düşman işgalinden kurtuluşunun 93'üncü yıl dönümü nedeniyle tüm Erzurumluları, tüm Dadaşları tebrik ettiğini kaydetti.

Başbakan Erdoğan, bugün aynı zamanda, İstiklal Marşının kabulünün 90'ıncı yıl dönümü olduğunu anımsatarak, bundan 90 yıl önce 12 Mart 1921'de İstiklal Marşının TBMM'de okunduğunu, ayakta dinlendiğini ve gözyaşları içinde, alkışlarla kabul edildiğini belirtti.

Az önce Ümraniye Belediyesinin düzenlediği ''11 Farklı Beste ile İstiklal Marşı'' törenine katıldığını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Şunu söylemek istiyorum; İstiklal Marşı bizim yüreğimize nakşolunmuştur. İstiklal Marşı bizim zihnimize adeta kazınmıştır. İstiklal Marşı bizim tarihimizdir, bugünümüzdür, istikbalimizdir. Merhum Mehmet Akif, İstiklal Marşı'yla ilgili şunları söylemişti: 'İstiklal Marşı...O şiir bir daha yazılamaz... Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur'. Bu millete en büyük hediyeyi veren, İstiklal Marşının şairi, büyük mütefekkir Mehmet Akif Ersoy'u rahmetle, minnetle yad ediyor, Allah ondan razı olsun, mekanı cennet olsun diyorum.''

Kurtuluş Savaşı başta olmak üzere, tüm şehitleri, tüm gazileri rahmetle ve minnetle yad ettiğini kaydeden Erdoğan, kabulünün 90'ıncı yıl dönümünde İstiklal Marşının son kıtasını okudu.

İŞTE YOLU OLMAMANIN BİR ADI DA YOLSUZLUKTUR

Başbakan Erdoğan, 79 yılda Türkiye'de 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapılmasına karşılık, kendilerinin 8 yılda 13 bin 600 kilometre bölünmüş yol yaptıklarını bildirdi.

Erdoğan, ''Şimdi sizle bir hesap yapacağız. 8 yılda 13 bin 600 kilometre yol yapıldığına göre, AK Parti iktidarı olsaydı 80 yılda kaç kilometre yol yapardı? Söyleyeyim mi?, 1'e 10 yani ortalama 130 bin kilometre yol yapardık. Peki Türkiye'nin yol sorunu diye bir şey kalır mıydı? Ama bak şimdi konuşuyorlar'' dedi.

''3 Y'' dediklerini, bunların yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar olduğunu anlatan Erdoğan, ''İşte yolu olmamanın bir adı da yolsuzluktur. Öyle değil mi? İnşa ettik. Paran varsa yolu yaparsın. Paran yoksa adama sorarlar 'Nereye gitti bu para?' İşte bu para yolsuzluklara gitti. Yol-suz-dur'' şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, Erzurum'un güzel bir atasözü olduğunu dile getirerek, ''Ne söylemiş Dadaşlar; 'Dağ ne kadar yüce olursa olsun yol onun üzerinden aşar' demişler. İşte o yüce dağların üzerinden yolları aşırdık, inşa ettik ve Erzurum'a ulaştık. İşte farkımız bu'' diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin artık dünyaya teknoloji ihraç eden bir ülke haline geldiğini belirterek, ''Artık alan el değil, veren el, yardım elini uzatan el haline geldik. Türkiye'nin 2010 yılında dış ülkelere yaptığı yardımların toplamı 1 milyar doları geçti'' dedi.

HIZLI TREN SÖZÜ

Erdoğan, Abdi İpekçi Spor Salonunda düzenlenen Erzurum'un 93. Kurtuluş Yıl Dönümü Şöleninde yaptığı konuşmada, Erzurum'a sadece karayolu yapmadıklarını ifade ederek, ''Dadaş tayyareyi, uçan arabayı sadece havada görüyordu, benim çocukluğumda gördüğüm gibi... Tayyare o kadar ulaşılamaz bir araçtı ki, rahmetli Teyyo Pehlivan, 'Tayyareye bindim' dediğinde çok büyük bir hayal, çok büyük bir palavra kabul edilir, kahkahalarla gülünürdü'' diye konuştu.

Artık Erzurumluların da istediği zaman uçağa bindiğini ve uçakla yolculuk yaptığını anlatan Erdoğan, 2002 yılında 94 bin 610 olan Erzurum Havaalanı yolcu trafiğinin yüzde 746 oranında artarak, 2010 yılında 800 bine yükseldiğini bildirdi.

Demiryollarında da aynı şekilde yol alındığını belirten Erdoğan, Türkiye üzerinden Avrupa-Kafkasya-Orta Asya doğrultusunda, yüksek standartlı bir demiryolu inşa etmek için kolları sıvadıklarını, Sivas-Erzincan-Erzurum-Kars Hızlı Demiryolu Projesini planladıklarını bildirdi.

Bu hattın etüt proje ve mühendislik hizmetlerini Haziran 2010 tarihinde tamamladıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

''Allah'ın izniyle, İstanbul'dan Erzurum'a kadar hızlı treni gerçekleştireceğiz. Hani söylüyorum ya 2023 Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümü diyorum ya, oraya bunlar bitmiş olarak gireceğiz. Rahat, konforlu, güvenli, hızlı yolculuğu bu hat üzerinde de mümkün hale getireceğiz.

Sadece yol yapmakla kalmıyoruz. Savunma sanayinde Türkiye 8 yılda artık çok farklı bir yere geldi. Bu yıldan itibaren, Türkiye artık kendi milli piyade tüfeğini seri olarak üretmeye başladı. 'ALTAY' adı altında, bütün alt sistemleriyle, Türkiye ilk defa modern bir tankın imalatına başladı. 'ATAK' helikopterlerimiz bu yıl testlere başlıyor. 2013 yılında seri üretime ulaşıyoruz, kendi helikopterimizi üretiyoruz. 'ANKA' adı altında insansız hava araçlarını biz tasarlıyor, biz imal ediyoruz. Aynı şekilde özel sektör de yapmaya başladı. Türkiye artık ABD ve İsrail'den sonra dünyada insansız hava aracı imal edebilen üçüncü ülke oldu. Türkiye'nin ilk savaş gemisi 'MİLGEM'i tamamıyla öz kaynaklarımızla inşa ettik. Kendi imalatımız olan 'GÖKTÜRK' uydusunu inşallah 2012'de uzaya gönderiyoruz.''