BIST 9.693
DOLAR 32,58
EURO 34,80
ALTIN 2.506,18
HABER /  SEÇİM

Erdoğan ve Gülen bundan sonra ne yapar?

Seçimlerin ortaya koyduğu sonuçları yorumnlayan Ruşen Çakır Başbakan Erdoğan ve Fethullah Gülen'n bundan sonra ne yapacağını analiz etti.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM
Seçim sonuçlarının ortaya koyduğu tabloyu köeşsinde analiz eden Vatan si yazarı Ruşen Çakır önümüzde dönemde neler olacağını yazdı.

Başbakan Erdoğan, Fethullah Gülen, Kemal Kılıçdaroğlu ve Mustafa Sarıgül'ün bundan sonra nasıl bir pozisyon alacağını sorgulayan Ruşen Çakır AKP cemaat savaşındaki yeni dönemi de yorumladı.

İşte Çakır'ın yazısındaki ilgili bölüm:

BAŞBAKAN ERDOĞAN

Erdoğan hakkında en çok sorulan iki soruya gelince:
1) Genel seçimleri pekala Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle aynı anda yapacak şekilde öne çekebilir. Ama zamanında yapma ihtimalinin daha yüksek olduğunu sanıyorum.
2) Cumhurbaşkanlığı adayı olmak isteyeceğini de düşünmüyorum, zira Cemaat’e karşı başlatacağı savaştan ne kısa sürede sonuç alması, ne de bu savaşı Çankaya’dan sürdürmesi mümkün. AKP tüzüğünü değiştirip genel seçimlere partisinin başında girmeyi tercih edeceğini düşünüyorum.

seçim sonuçları 2014.jpg

FETTHULLAH GÜLEN

30 Mart’a kadar inisiyatif büyük ölçüde onun elindeydi, fakat Erdoğan’ı sandık üzerinden tasfiye etme stratejisi tam tersi sonuç doğurdu. Gülen’in hükümetle sorunları giderme yolunda adım atacağını, gelinen şu aşamada hiç sanmıyorum. Bir kere bu tür bir barışı sağlayabilecek mekanizmalar büyük ölçüde tahrip edildi. Ayrıca Erdoğan’ın güç topladığı bugün yapılacak bir barışın faturasını esas olarak kendisi ödemek zorunda kalacaktır.
Gülen’in kısa vadede önceliği, Cemaat saflarında yaşanan hayal kırıklığının üstesinden gelmek olacaktır. Bunun için iki seçenek var: ya sessizce yaralar sarılmak istenecek ya da tam tersine “en iyi savunma saldırıdır” diyerek hükümete ve Erdoğan’a yönelik kozlar dört bir koldan sürülmeye devam edilecek.
Cemaat’te ciddi kopuşlar beklemek yanlış olur fakat kazanacağını düşündükleri için Cemaat’e yönelenlerin bir kısmıyla, kimin kazanacağını kestiremeyip tereddüt edip arada kalanların çoğu hükümete yönelebilir.

KEMAL KILIÇDAROĞLU

Seçim gecesi medyanın karşısına çıkmayan CHP lideri dün genel bir değerlendirme yaptı ve Başbakan’ı, onun balkonda söylediklerini sert bir şekilde eleştirdi. Halbuki 30 Mart bize CHP’nin sorununun iktidar partisini eleştirmekten önce kendisinin nasıl iktidar olacağını ikna edici bir şekilde anlatmak meselesinden kaynaklandığını bir kez daha gösterdi. Bir de tabii seçimde başarılı olamayanların öncelikle kendilerini eleştirmeleri gerektiğini hatırlattı. Bu bağlamda CHP yönetimi, 30 Mart kampanyasını Cemaat’in kendilerine sundukları (kimi zaman sadece bir bölümünü paylaştıkları) malzeme üzerine bina etmeninin nasıl bir vahim hata olduğunu kabullenmekle işe başlayabilir.

SARIGÜL

Yine seçim gecesi medya karşısına çıkmayan Sarıgül dün yaptığı açıklamayla “yola devam” dedi. Onun söylediklerinden pekala CHP genel başkanlığını hedeflediğini çıkarabiliriz ki zaten ne zamandır böylesi bir gelişme farklı çevreler tarafından dile getiriliyordu. Sarıgül bu seçim sonuçlarının kendisinin önünü iyice açmış olduğunu düşünüyor olabilir. Fakat CHP’nin tek sorunu liderlik değil, hele temel sorunu bu hiç değil. Dolayısıyla Sarıgül’ün hep bir başkasıymış gibi bahsettiği Sarıgül’ü değil, onun fikirlerini, projelerini pazarlaması ve iktidara taşımaktan önce, CHP’ye, kaybetmiş olduğu anlaşılan ana muhalefet partisi olma özelliğini yeniden nasıl kazandıracağını anlatması gerekiyor.