BIST 9.570
DOLAR 32,45
EURO 34,48
ALTIN 2.471,20
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan ve Davutoğlu'nun önündeki iki yol!

AK Parti'nin tek başına 4'ncü kez iktidar olması sonrası Başkanlık Sistemi yeniden tartışılmaya başlandı. Erdoğan ve Davutoğlu Başkanlık Sistemi için nasıl bir yol izleyecek? Kritik soruların yanıtı Serdar Turgut'tan.

Abone ol

Habertürk gazetesi yazarı Serdar Turgut, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Başkanlık Sistemi için izleyecekleri olası yolları bugünkü köşesinden yazdı. 

"Seçim sonrasında Türkiye'nin kendini yeniden toparlayabilmesi için önümüzde sadece iki gerçekçi yol olduğu görülüyor" cümlesiyle yazısına başlayan Serdar Turgut, şunları yazdı:

"Ya Başbakan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile başkanlık sisteminin gündemden tamamen düşürülmesi üzerine anlaşıp yoluna eski sistemde devam edecek ya da "de facto" başkanlık sisteminin sürmesi yerine "de jure" başkanlık sistemini getirecek adımlar atılacak. 

Bu iki yolun her birine de sağlam adımlarla girilmesi Türkiye'nin önünü açacaktır.
Hangisinin olmasını istediğimizi deklare ederken kendimizi önyargılardan kurtarmalı, varolan durumu gerçekçi değerlendirmeli ve bazı kronik muhalifler gibi Türkiye'ye sahip olmadığı dinamikleri yüklememeliyiz.  Ve eğer biz demokrasinin düz mantıksal kurallarına inanıyorsak, eğer bunca yıl geçmesine rağmen hâlâ "AK Parti nasıl iktidar olur, nasıl bu kadar fazla oy alır?" diye düşünen entelektüel sefillerden değilsek, yani gerçekçi olabiliyorsak, o zaman bugünün koşullarında varabileceğimiz tek mantıki sonuç kalıyor elde.

BAŞKANLIK SİSTEMİ

Türkiye'nin "de jure" başkanlık sistemini tartışma zamanı gelmiştir. İki yolu da açmanın kilidini elinde tutan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğer başkanlık sistemini kendi isteğiyle gündemden düşürüp güçlü Başbakan Davutoğlu ile çalışan Cumhurbaşkanlığı'nı tercih ederse belki o zaman eski sistem işleyebilir.
Bu bir olasılıktır, ama açıkçası bunun olması için ortada ben hiçbir gerçekçi ve mantıki neden göremiyorum.

SERDAR TURGUT: AK Parti oylarındaki artış "de facto" başkanlık sisteminden çıkılıp "de jure" başkanlık sistemine geçilmesi talimatıdır

İkinci alternatif ise sisteme yine dokunulmazsa "de facto" başkanlığın sürmesidir. Bu, bugüne kadar olan statünün, yani görünen güçlü başbakanın üstünde güçlü bir başkan gibi davranan cumhurbaşkanından oluşan sistemdir.
Ben bu "de facto" başkanlık sisteminin Türkiye'ye çok zarar vereceğini düşünüyorum. Nasıl zarar vereceği ise sistemin işleyişinin birçok kilitlenmesinde görülmüştür.

Ben bu yüzden artık "de facto" başkanlık sisteminden çıkılıp "de jure" başkanlık sistemi getirilmesi, yani sistemin yasal temelinin konularak tam bir başkanlık düzenine geçilmesi gerektiğini düşünüyorum.  Buna geçilirken Başbakan Davutoğlu'nun nasıl ikna edileceği, onun güç ve haklarının yeni sistemde nasıl korunacağı konusunda bir fikrim yok. Ama bunun da bir şekilde bulunacağına inanıyorum.

GERÇEKÇİ OLMAK LAZIM

...

İçimi tek rahatsız eden konu, bu süreçte çok beğendiğim, mücadelesini takdirle 
AK Parti oylarındaki artış "de facto" başkanlık sisteminden çıkılıp "de jure" başkanlık sistemine geçilmesi talimatıdır. Seçim sonucunu başka türlü okuma ihtimali yoktur. Demokrasiye inancı tam olan Başbakan Davutoğlu'nun da bu talimatın gereğini yapacağına inanıyorum.