BIST 9.722
DOLAR 32,57
EURO 34,97
ALTIN 2.426,72

Erdoğan kazandı Gül'ün eli güçlendi

Ömer Şahin'in internethaber.com'daki 'Erdoğan kazandı Gül'ün eli güçlendi' başlıklı yazısı.

ERDOĞAN'IN ŞİFRELERİ

“Çatı” adayını sürklase eden Erdoğan seçim zaferi geleneğini devam ettirdi yine “Balkon” konuşması yaptı.

30 Mart gecesi  balkona  17 Aralık sonrası görevi bırakmak zorunda kalan 4 bakan ile işadamı Ethem Sancak’da çıkmıştı.

Parti yöneticisi dışındaki bu isimlerin Erdoğan’ın bilgisi dışında balkona çıktığı söyleniyordu.

Bu sefer farklıydı balkon. Erdoğan konuşurken yanında sadece ailesinin bazı fertleri vardı.

 Konuşma sonrası parti yönetimi ile Ankara, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları balkona çıktı.

Erdoğan’ın konuşması 30 Mart gecesi kadar sert değildi. 22 Temmuz 2007 gecesini andıran tondaydı.

Üslubunun daha yumuşak  mesajlarının daha kucaklayıcı olduğu söylenebilir.

 Konuşmada geçen iki cümleyi “şifre” olarak algıyabiliriz: ”Geleceğin inşası” ve “Türkiyelilik”

 10 Ağustos’u milat kabul eden Erdoğan’ın “Yeni Türkiye”sinde bu iki kelimeye dikkat !

 Erdoğan bu sefer "Pensilvanya" demedi..

 Cemaate dönük strateji değişikliğinin işaretini verdi.

 "Paralel Yapı"yı alt-üst diye ikiye ayırmış.

Anlaşılan "Hoca" ve kurumlarla mücadeleye devam edilecek.

Bu yapıya "gönül verenler" dediği tabanın bağları kesilmeye çalışılacak.


“Usta “ bir kez daha kazandı…

Dokuzuncu seçim zaferi  Köşk'ün kapısını açtı.

Siyasi hayatının bittiğini söyleyenler bir yerde haklı çıktı.

Evet, “muhtar” olamadı. O sözden sonra Başbakan olmuştu. Şimdi  Başkomutan ve Cumhurbaşkanı oluyor!

Erdoğan siyasette sürekli  #KazananAdam

Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ise bir kez daha kaybettiler...

"Ekmel Bey"e söyleyecek fazla bir söz yok. Siyasete zerafet kazandırdı.

Demirtaş seçimin yıldızıydı. Kaybederken kazandı, kazandırdı.

Bu seçimin bir de “gizli” kazananı var: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül.

Erdoğan’a çıkan yüzde 51.8’lik oy Gül’ün elini güçlendirecek.

Reis” ve kurmaylarının beklentisi yüzde 55-58 aralığıydı.

Katılımın düşük olacağı beklentisiyle çıtayı yüzde 60’a kadar çıkaranlar vardı.

51.8 ila 55 arasındaki fark o kadar önemli mi? demeyin!

“milli irade” o şekilde tecelli etseydi bugün bambaşka bir tablo ortaya çıkacaktı.

AK Parti büyük oranda yoluna Abdullah Gül’süz devam edecekti.

Hızla kongre yapılacak,Erdoğan’ın gönlündeki birinci seçenek Başbakan olacaktı.

Bugün için aynı şeyi söyleyemiyoruz. Abdullah Bey 10 Ağustos öncesine göre daha fazla denklemin içinde olacak...

“3 Dönemlikler"in sesini daha gür çıkaracak iklim oluştu.

Yüzde 52 “uzlaşma”yı,”istişare”yi zorlayacak bir rakam.

Yeni genel başkan ve Başbakan’ın “güçlü” isim olma zorunluluğu daha yüksek perdeden dile getirilecek.

Belki de Haziran seçimlerine Gül’ün liderliğinde gidilmesinin alt yapısı hazırlanacak.

Ne de olsa Başkanlık, Yarı Başkanlık, Partili Cumhurbaşkanlığı  modellerinin yolu “güçlü Başbakanlık”tan geçiyor.

Haziran seçimlerinde yüzde 40’ın altına düşülürse bırakın Anayasa'yı değiştirecek çoğunluğa ulaşmayı, iktidarın tek başına korunması bile mümkün olmuyor!..

Erdoğan, Başbakanlık konusunun fazla tartışılarak partinin yara almasını istemiyor. Elini çabuk tutacak.

MYK,MKYK toplantıları...Hızlı istişareler...

Belki de bir Gül-Erdoğan zirvesinde halef-selef buluşacak.

AK Parti'nin "Çatı"sı o toplantıda çatılacak.

Başbakanın adını öğrenmek için fazla beklemeyeceğiz.

Bakalım, bu sonuç Erdoğan’ın Başbakan tercihini değiştirecek mi?