BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53

Erdoğan-Fethullah Gülen görüşmesi!

Bir insan düşünün Bediüzzaman için “Kürt olduğu için elini öpmek içimden gelmedi” desin bu adamdan ne keramet çıkar?

Recep Tayyip Erdoğan takriben 25 yıldır aktif siyasetin içinde ve Türkiye’nin gündemindedir. İsmi duyulmuş, toplumsal hayatta payı olan herkesle görüşebilir. Önemli olan görüşmek değil görüşme sonrasındaki tavrı, takip ettiği yoldur.

Kişi dostundan da düşmanından da ders, marifet alabilir. Ne demişler ahir zamanda dostlarımızı nasıl tanıyacağız? Cevaben denilmiş ki düşmanlarınızın oklarına bakın, düşmanlarınızın okları nereye gidiyorsa biliniz ki dostlarınız o adrestedir.

Gülen ağzıyla ifade ediyor sadece iki kere görüştüklerini, Recep Tayyip Erdoğan onunla görüştükten sonra “Aslında böylelerinden başlamak lazım” manasında bir ifade kullanmış Fethullah Gülen için. Ferasetini tebrik etmek lazım, öyle ki ikinci görüşmede teşhisini koymuştur. Zamanla ne kadar haklı olduğu da ortaya çıktı.

Sadece Erdoğan değil, vatandaşımızın çoğu onu fark etmişti. Bir insan düşünün Bediüzzaman için “Kürt olduğu için elini öpmek içimden gelmedi” desin bu adamdan ne keramet çıkar?

Ben 1985 yılından beri hareketinin eksiklerini ve yanlışlarını fark ettim.

*Birincisi Kürt halkıyla barışık bir hareket değildi, sadece devşirebildiği kimseleri yanına alıyordu,

*İkincisi İslami değerler olarak hizmetlerine engel olan ne varsa olmasa da olur.

İkisi de önemli, ama takiyye olsun diye yapılan ikincisi çok çok daha vahim tabi.

Cumhurbaşkanımız da bu iki değere sahip çıktığı için Yüce Allah onu İslam düşmanları ve basiretsiz bazı Müslümanlar hariç Anadolu insanına ve dünya mazlumlarına sevdirdi. Yani hayat felsefeleri birbirine tamamen zıttır.

Üstelik dini değerleri mistik düzeyde kullanarak oluşturduğu bu hareket İslam dinine bir leke haline getirdi.

Tarihte Mevleviler, Bektaşiler de zamanında kazan kaldırmıştı, galiba bu da üçüncü oldu.  Siyaset başka bir şey arkadaş! müsaade et de herkes hayatın içindeki rolü gereği çalışsın, hiç olmazsa biz de toplum olarak rahat edelim.

İlginçtir ülkemizde siyaset, “işi olmayan işsizlerin işi”  durumuna gelmiş.

Halbuki yasama erki olan meclis yargıyı da yürütmeyi de ayarlaya biliyor. Ama yasama organı görevini yerine getirdikten sonra yargıya müdahale etmez/etmemeli.

Dolayısıyla siyasiler iyi yetişirse, meclis iyi yasalar çıkarır, yürütme de yargı da rahat bir nefes alır diye düşünüyorum.

Devlete, hükümete balans ayarı vermek FETÖ’nun boyunu aşar. Sakın başka bir sorti yapma gibi hayalleri dahi olmasın!!!

Nankörler hangi tarihte ihanetlerinde başarılı olmuşlar. Bunların yaptığı “yediği, içtiği çanağa sıçmaktır” gibidir, ne yazık ki.

Herkes işine baksın!

Sizin bu konudaki fikriniz nedir?