BIST 9.080
DOLAR 32,37
EURO 34,95
ALTIN 2.325,04
HABER /  SEÇİM

Erdoğan cumhurbaşkanı olursa bunlar olacak

Fox TV Ankara Temsilcisi Sedat Bozkurt'la Köşk seçimlerini konuştuk.

Abone ol

NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA

Çankaya'nın nabzını en iyi tutan gazetecilerden Fox Tv Ankara Temsilcisi Sedat Bozkurt, Köşk'e çıkacak adayın taşıması gereken özellikleri sıraladı.

Adayın taşıması gereken en önemli özelliğinin "Evrensel hukuk ilkelerine ve insan haklarına bağlılık" olduğunu vurguladı.

Bu seçimin Türkiye için bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Sedat Bozkurt, Erdoğan'ın seçilmesi halinde ülkenin sıkıntılarının bitmeyeceğini, İhsanoğlu'nun seçilmesi halinde ise sistemdeki dengenin sağlanmış olacağını söyledi.

Abdullah Gül'ün en başında cumhurbaşkanı olmak istediğini söyleyen Bozkurt, Gül'ün Erdoğan'ın tercihine saygı duyduğunu, kendisine gelen "AK Parti'nin başında ol" çağrılarını değerlendireceğini ve 2015 seçimlerinden sonra partinin başına geçerek Başbakan olacağını dile getirdi.

Başbakan'ın yaptığı her cumhurbaşkanı tarifinin Gül'ü eleştirmek olduğunu söyleyen Sedat Bozkurt, Abdullah Gül'ün Başbakan olması halinde, profili düşük bir Başbakan olmayacağını söyledi. Bozkurt'a göre, Gül bu görevi inançları doğrultusunda ve talimat almadan yapar. 

İşte o röportaj...

-Sizce Köşk'e çıkacak adayın özellikleri nasıl olmalı?

EVRENSEL HUKUK İLKELERİNE VE İNSAN HAKLARINA BAĞLILIK KOŞUL OLMALI

·Bu özellikler herkese göre değişebilir. Asgari bazı özellikleri, Anayasa’da tanımlanan yetki ve sorumluluklara göre belirlemek lazım. Ülkenin ve toplumun çatısı olması en önemli özellik, bu kapsayıcılık anlamı da demektir. Evrensel hukuk ilkelerine ve insan haklarına bağlılık koşul olmalı. Çünkü bu çerçeveden bakarak ülkede yanlış giden işleri engelleyebilirsiniz. Parlamenter sisteme göre pratiği geliştirilmiş bir Cumhurbaşkanı modelimiz var. Anayasa bu pratiği farklı tanımlıyor. Oradaki 105. Madde de tartışmalıdır: Cumhurbaşkanının vatana ihanetten yargılanması. Eee, diğer suçlardan yargılanması ya da yargı dokunulmazlığı? Yok. Milletvekillerinin var Cumhurbaşkanının yok, yazılmamış. Yani Cumhurbaşkanlarının vatana ihanet dışında bir suç işlemeyeceği var sayılmış. Bu ciddi bir hukuki tartışmadır. Bu nedenle Anayasa’daki Cumhurbaşkanı yetki, sorumsuzluk ve yargılama düzenlemesi kesinlikle muallaktır. Bu nedenle bugüne kadar olan pratik üzerinden bunları konuşmamız gerekir. Geçmiş Evren hariç 4 Cumhurbaşkanı neyi nasıl yaptı, neyi iyi neyi kötü yaptı. Elimizdeki veriler bunlardır…

-3 aday arasında saydığınız kriterlere uyan bir isim var mı?

MUHALEFET ADAYLARININ VAADLERİ BİRAZ DAHA ANLAMLI

· 3 adayın da farklı özellikleri var. Muhalefetin adaylarının vaadleri biraz daha anlamlı, çünkü icranın içinden gelmiyorlar Başbakan Erdoğan gibi. Yani Demirtaş ile İhsanoğlu’da, “bu vaadlerinizi bu güne kadar niye yapmadınız?” diye soramazsınız, oysa Erdoğan bu sorunun muhatabıdır. Bu arada Demirtaş’ın kimlik siyasetini aşarak Türkiye’nin önüne demokratik bir perspektif koyan politik açılımını ve söylemini de es geçmemek lazım. Alternatifsizlikten yakınan siyasete Kürt siyasetinin bile Türkiye için alternatif ürettiğini görmemiz açısından bunu değerlendirmeliyiz.

-Kazanma ihtimali size en yakın gelen aday kim, neden?

İKİNCİ TURDA KÜRT OYLARIYLA İHSANOĞLU KAZANABİLİR

· Kimin kazanacağına biraz da katılım oranı karar verecek. 30 Mart yerel seçimlerindeki katılım oranı yakalanırsa ilk turda bu seçim sonuçlanmaz. İkinci turda birinci turun oy oranları ile değerlendirilir o zaman. İkinci turda, Demirtaş’ın yaptığı muhalefet ile belli bir kıvama gelen Kürt seçmenin en azından bir kısmı Erdoğan dışındaki adaya oy verirse İhsanoğlu’nun kazanma ihtimalinden bile söz edilebilir. Muhafazakar seçmenin de mutlak oyunu Erdoğan’a vereceği ön kabulü yanıltıcı olabilir. Çünkü 2. turda iki muhafazakar aday yarışacak. Ve durumda tercih için farklı değerler devreye girecek muhafazakar olmanın dışında. Tabi ki bunlar benim değerlendirmelerin, ilk kez halk cumhurbaşkanı seçiyor, her şey çok farklı da çıkabilir.

-Bu yarışın kazananının kim olacağı Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu nasıl etkiler?

BU SEÇİM TÜRKİYE İÇİN BİR DÖNÜM NOKTASIDIR

· Bizim politik öznemiz hep Erdoğan, onun için onun üzerinden tartışalım konuyu. Erdoğan kazansa da kaybetse de Türkiye için bir dönüm noktasıdır Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve pek çok şeyin değişeceği de mutlaktır. Halkın seçtiği cumhurbaşkanı, halkın seçtiği başbakan ve belki de başbakandan daha çok oy almış bir cumhurbaşkanı. Bunun, siyasal sistemimiz ve bizim için iyi mi kötü mü olduğunu deneyerek öğreneceğiz.

-Erdoğan kazanırsa ne olur?

ERDOĞAN CUMHURBAŞKANI OLURSA SIKINTILAR BİTMEZ

· Başbakanlık sorunu, Genel Başkan sorunu ve Cumhurbaşkanı ile Anayasa arasındaki ilişkiler sürekli tartışılır. Başbakan ile Cumhurbaşkanı ilişkileri hep potansiyel sorun olarak görülür ve bu arada bu sorunlar da yaşanır. Türkiye’nin dış dünya ile arasındaki sorunlar büyür, ülke içindeki gerginlikler artar. Sıkıntılar bitmez.

- İhsanoğlu kazanırsa ne olur?

İHSANOĞLU KAZANIRSA SİSTEMDEKİ DENGE SAĞLANMIŞ OLUR

· Siyasal hayat için yeni bir başlangıç olur. Sistemdeki denge sağlanmış olur. Dış ilişkiler rahatlar, iç gerginlik biraz azalır. Hükümet Cumhurbaşkanı ilişkilerinde Başbakan istemediği sürece sorun çıkmaz. Erdoğan ilk yenilgisini tatmış olur ve AK Parti’deki 3 dönem tartışması yeni bir boyut kazanır.

- İhsanoğlu CHP ve MHP'nin yerel seçimlerde aldığı toplam oyu alamadan kaybederse (ya da kaybederse) MHP ve CHP'de ne değişir?

İHSANOĞLU KAYBEDERSE BU CHP VE MHP İÇİN BİR YENİLGİ OLMAZ

- Bu iki partide de sorun ortaya çıkmaz. Çünkü İhsanoğlu iki partinin de adayı değil, destekledikleri aday. Bu kayıp siyaseten MHP için de CHP içinde bir yenilgi değildir. Bu nedenle, CHP’nin kronik parti içi muhalefeti ihtiyacını gideren küçük birkaç grubu dışında tartışma bile yaşanmaz.

- Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olması durumunda Başbakan'ın Abdullah Gül olma olasılığı nedir?

GÜL, 2015 SEÇİMLERİNDEN SONRA PARTİYE GENEL BAŞKAN VE BAŞBAKAN OLACAK

· Ben bir süre Gül’ün bu siyasi denklemin dışında kalacağını öngörüyordum. Ama AK Parti içinden kendisine yönelik yapılan değerlendirmeler ve kırıcı açıklamaların devam etmesi nedeniyle bekleme süresini kısaltacağını kanaatine vardım. Gül, seçime kadar olan geçiş sürecinden sonra AK Parti’ye genel başkan aynı zamanda da Başbakan olacak. Bunu ortaya bizzat kendisi koydu. Çünkü, “ileriye dönük siyasi planım” yok dedikten sonra, Gül, iddialı bir biçimde hizmete devam edeceğim demezdi.

- Abdullah Gül, Erdoğan'la ne kadar uyumlu çalışabilir?

BAŞBAKAN'IN YAPTIĞI HER TARİF GÜL'Ü ELEŞTİRİDİR

· Gül, sorunları tolere etme yeteneği yüksek bir kişilik. Cumhurbaşkanlığında ve hatta bugün bunu görüyoruz. Başbakanın yaptığı her cumhurbaşkanı tarifi bizzat Gül’ün 7 yılını eleştiridir. Sadece bu da değil, 7 yıldır bu tür eleştirilere muhatap oldu ama bunları sorun yapmadı. Bundan sora da belli bir çizgiye kadar yapacağını sanmıyorum.

- Gül aslında ne istiyor?

GÜL BAŞBAKAN OLURSA TALİMAT ALMAZ

· Net bir biçimde Cumhurbaşkanlığında kalmak istiyordu. Ama Erdoğan’ın tercihine saygı duydu ve bu talebini dile bile getirmedi. Gül artık kendi istediğinden daha ziyade kurucusu olduğu partinin ihtiyacına göre hareket etmek zorunda. Türkiye’deki gidişatın hiç de iyi olmadığının farkında ve buna bir dur demek gerektiğinin bilincinde. Bunun artık kendisi için bir görev olduğunu görüyor. Bu nedenle AK Parti’nin içinden de kendisine yönelik çağrılar çoğaldı. Yani AK Parti’nin Gül’e bu süreçte Erdoğan’dan daha çok ihtiyacı var. Bunun kabul etmek lazım. Tabi bu görevi üstlenmek için Gül’ün de koşulları olacağını unutmamak lazım. Profili düşük bir başbakan olmaz, icraatlarını kendi inançları doğrultusunda yapar, bu konuda talimat almaz. Parti çağırdığı anda Gül AK Parti’nin direksiyonundadır.