BIST 9.722
DOLAR 32,54
EURO 34,93
ALTIN 2.423,22
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan: Böyle yapa yapa 10 yılımızı yediniz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen eğitim şurasında Taksim'deki AKM projesini yargıya taşıyan Mimarlar Odası'nı sert sözlerle eleştirdi.

Abone ol

"N eyaparsanız yapın 2019 AKM'nin bittiği yıl olacak" açıklamasını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKM projesini yargıya taşıyan Mimarlar Odası'nı eleştirerek, "İstediğiniz kadar çırpının, yatın. Ne yaparsanız yapın. Böyle yapa yapa 10 yılımızı yediniz. Artık daha size tahammül yok. Bedeli neyse biz bunu yapacağız." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Şehircilik Şurası'nda konuştu. İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları:

İNSAN HER ŞEYE YABANCILAŞTI
Modern dönemle birlikte gelişmeye başlayan makina, çelik teknolojisi tahayyül edilemeyecek bir güç veriyor. Diğer varlıklara ve canlılara saygı anlayışı, paylaşma kültürü yerini tahakküme bıraktı. Bu güç adeta bir güç zehirlenmesine dönüştü. Beraberinde de yabancılaşmayı getirdi. Böyle olunca da insan sadece kendine değil, ailesinden çevresine, içinde yaşadığı toplumdan dünyadaki diğer varlıklara kadar her şeye yabancılaştı. Tüm varlıklar yaradılışta sınırsız güç mücadelesinde kontrol altına alınması gereken rakiplerdir. İnsanın heveslerinin bu derece kutsandığı bir başka dönem bu derece vaki değildir. 

Yeni AKM muhteşem olacak! İşte yeni hali ve müthiş özelliğiYeni AKM muhteşem olacak! İşte yeni hali ve müthiş özelliğiYeni AKM muhteşem olacak! İşte yeni hali ve müthiş özelliğiYeni AKM muhteşem olacak! İşte yeni hali ve müthiş özelliğiHABERİN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN

GÖREVİ BIRAKTIĞIMDA GECEKONDU SAYISI 110 BİNE DÜŞTÜ
Belediye başkanlığı yapmış bir kardeşiniz olarak da önümde bir tespit var. İstanbul'un şehirleşme tarihi ile alakalı, 4. yüzyıl ve 6. yüzyılda İtalyan mimarın İstanbul'a bakışını görüyorum. Kaçak yapılaşma ve gecekondu gibi noktasal bazı durumları görüyorsunuz. Süre geçtikçe, 94'te belediye başkanı olduğumda, göreve geldiğimde ne yazık ki, İstanbul'daki gecekondu sayısı 640 bindi. İstanbul'un nüfusu da o zaman 8 milyondu. Görevi bıraktığımda gecekondu sayısı 110 bine düşmüş, bunların içinde kaçak yapılaşma da ayrıca var. O günden bugüne ne yazık ki gerek gecekondulaşma ve gerek kaçak yapılaşma devam ediyor. Az önce şehrin mimaride ruhunu okumanın, gönülle ilişkili olduğunu okuduk.

YEŞİLLİK SİTEMİ
"İnsan bir yere yerleşeceği zaman, önce mescidini yapar, yanına hamamını kondurur sonra da mezarını seçerdi. Böylece toprak imana gelirdi" diyor. Yeşillik arıyorsanız mezarlıkların olduğu yerde bulursunuz. İstanbul'da da selviyi bulacaksan Karacaahmet Mezarlığı'nda bulursunuz. Onun dışında bulamazsınız. Bizim kültürümüzde şehirler böyle kurulur. Medeniyetimizin tüm şehirleri insanı, fıtratı, aşkın olanı merkeze alan mekanları inşa ediyor.

"ÖNÜMDE CAMİ VAR, KUŞLARIN EVİ VAR"
Önümde cami mescid, onun önünde de kuşların evi var. Acaba şu anda kuşlara ev yapmayı düşünen var mı? Böyle bir anlayış kaldı mı? O kuşlar nerede barınacağını, nerede yiyeceğini, nerede içeceğini gayet iyi biliyor. Bizler başta olmak üzere tüm belediyelere çok büyük işler düşüyor.

"MANHATTAN'IN NESİ VAR?"
Onca şatafata rağmen dünyadaki metropollerin insanı mutsuz etmesinin nedeni budur. "Amerika'nın Manhattan'ı var." Tamam da Manhattan'ın nesi var? Yazın o aydınlık günlerinde bile bir karanlık dünyaya girersiniz. Aydınlık yok.

GÜNÜMÜZ ŞEHİRLERİ HUZUR VERMİYOR
Bugünkü şehirlerimiz maalesef insan fıtratını değil bireysel hırsları merkeze alan bir bakış açısıyla inşa ediliyor. İnsan fıtratıyla mütenasip olmayan her yer zamanla insanın zindanı haline dönüşüyor. Bu sebeple günümüz şehirleri insana huzur vermiyor."

“TOKİ VASITASIYLA 805 BİN KONUTU TAMAMLAYARAK TESLİM ETTİK”
Milyarlarca fidan ve ağaç dikimini gerçekleştirdik. Daha da iyi olacak. Bunları kontrollü bir şekilde sürdürüyoruz. TOKİ vasıtasıyla 805 bin konutu tamamlayarak teslim ettik. Bu rakamın 355 binini dar ve orta gelir grubuna ürettiğimiz konutlar oluşturuyor. Buna rağmen zaman zaman TOKİ’yi eleştirenlere de rastlıyoruz.

TOKİ projeleriyle, mahalle kültürü yok oluyormuş, binalar çok yüksekmiş… Bunları söyleyenlerin milletten de haberi yok. Derdimiz nedir TOKİ’yle? Gecekondulaşmayı ortadan kaldırarak, onların olduğu bölgelerdeki kentsel dönüşümü gerçekleştiriyor.

Türkiye’de dünün ihtiyacı, konut üretip milletin talebine cevap vermekti. İşte TOKİ bunu yaptı. Özellikle mahalle projesi teklifi yapanlara, hak veriyorum. TOKİ’nin de bu istikamette çalışmalar geliştirdiğini biliyorum. Bugünkü ihtiyacımız da neyse TOKİ ona yönelecektir. Türkiye’nin 80 milyon kendi vatandaşı, 4 milyon misafirleri, 6 milyonu aşkın yurtdışı insan gücüyle nasıl büyük bir ülke olduğunu göremeyenlerin, ufuksuzluğundan da bıktık, usandık.

REZİDANSTA OTURUP MAHALLE KÜLTÜRÜNDEN BAHSEDENLER
Kendileri 30-40 katlık rezidansta oturup kapı komşularının adını dahi bilmeyenlerin mahalle kültüründen bahsetmeleri kadar boş bir iş olabilir mi? Ömürlerinde bir kez olsun kışın ısınmak için soba yakmamış, her yağmurda çatısı akmamış olanların gecekondu hayatının erdeminden bahsetmeleri riyakarlıktan başka bir şey değildir. Hayatlarında bir tek ağaç dikmediği, bir tek ağaç sulamadığı halde dünyanın en çevreci insanı geçinenleri artık dikkate almıyorum ve almayacağız.

SIRÇA KÖŞKLERİNDEN BİZE AHKAM KESENLERİN ASIL DERDİ
Sırça köşklerinden bize ahkam kesenlerin asıl derdi, büyükşehirlerin, özellikle de kurtarılmış bölge olarak gördükleri belli muhitlerin sadece kendilerine ait olmaktan çıkmasıdır. Lafa gelince halkçılığı kimseye bırakmayanlar, milletle aynı yollarda yürümeyi, aynı mekanlarda oturmayı, aynı meydanları paylaşmayı içlerine sindiremiyorlar.

“NE YAPTINIZ YA BUGÜNE KADAR ONU SÖYLEYİN”
Yol yaparsınız, baraj yaparsınız, metro yaparsınız karşınızda hep bu çeteyi bulursunuz. İstanbul’da AKM’nin projesini takdim edersiniz, ertesi gün mimarlar odası müracaatta bulunuyor. Ne yaptınız ya bugüne kadar onu söyleyin. Biliniz ki inşallah 2019 Atatürk Kültür Merkezi’nin bittiği yıl olacaktır. İstediğiniz kadar çırpının, yatın. Ne yaparsanız yapın. Böyle yapa yapa 10 yılımızı yediniz. Artık daha size tahammül yok. Bedeli neyse biz bunu yapacağız.

“ŞU GÖRDÜĞÜNÜZ BİNADAN BAŞKA, TÜRKİYE’NİN BİR BAŞKA OPERA BİNASI YOKTUR”
Sırça köşklerinden bize ahkam kesenlerin asıl derdi, büyükşehirlerin kurtarılmış bölge olarak gördükleri belli muhitlerin sadece kendilerine ait olmaktan çıkmasıdır. Halkçılığı kimseye bırakmayanlar, milletle aynı meydanları paylaşmayı içlerine sindiremiyorlar. Şu gördüğünüz binadan başka, Türkiye’nin bir başka opera binası yoktur. Bu da yarı opera binasıdır. Acaba niye yapılmadı? Niye yapmadınız? İşte biz burayı yaptık. Külliyeyi yaptık, ona saldırdılar. Yok kaçak dediler, şu dediler. Danıştay’a varıncaya kadar kararlarını verdi. Oraya gitmeyeceğiz dediler, sonra da geldiler. E niye geldiniz? Hoşgeldiniz. Buralar benim şahsım için yapılan yerler değil ki ya. Buralar milletin evi, biz bugün varız, yarın yokuz.