BIST 8.718
DOLAR 32,34
EURO 35,20
ALTIN 2.247,76

Erdoğan Atatürk'çü mü oldu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Kasım Anma programında, Atatürk'e Atatürk diyerek birilerine yeni bir gevezelik malzemesi sundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Kasım Anma programında, Atatürk'e Atatürk diyerek birilerine yeni bir gevezelik malzemesi sundu.

Bir haftadır bu hitap şeklini tartışanlardan uzak durmaya çalıştım. Bir iki söylendikten sonra unutacaklarını düşünmüştüm ama yanılmışım.  Atatürk'e Atatürk denmesi neredeyse tek gündem maddemiz haline geldi. 

Konuyu tartışmaya açanlar, "15 yıldır her konuşmasında Gazi Mustafa Kemal demekle yetinen ve ağzından Atatürk sözü çıkmayan bir adam neden bir anda Atatürk demeye başladı" diye soruyor. 

Bu soruyu soranlar, bir matematik probleminin çoktandır aranan çözümünü ilk kez bulmuşcasına şu cevabı yapıştırıyor:

"2019 seçimleri yaklaşırken yüzde 50+1'i bulamayacağı için Atatürkçülerin oylarına göz dikti!"

Onlara verilecek tek cevap var.

Eğer Atatürk oy devşirilecek bir olgu olsaydı, CHP 79 yıldır iktidar koltuğundan inmezdi. Demek ki sebep bu değil...

O zaman gerçek sebep ne?

Anlatayım izninizle...

Şu coğrafya üzerinde yapılan bütün kötülükler ve bütün fenalıklar, Atatürk'ün arkasına saklanarak yapıldı. Kanlı darbeler, Atatürk'ün ilke ve inkılapları bahane gösterilerek gerçekleşti. 

"Bin yıl sürecek" dedikleri 28 Şubat postmodern darbesini yapanlar da kendilerinden önceki darbeciler gibi Atatürk'ün adını ve gücünü kötü bir şekilde kullanarak Erbakan'ı koltuktan indirdi. 

İmam Hatip'lerin kapatılması, Kur-an kurslarının yasaklanması, başörtü yasağının konması gibi ucube yasakların temel gerekçesi de Atatürk'ün ilke ve inkılaplarıydı. 

AK Parti döneminde de durum farklı değildi.

"Ordu göreve" pankartı ile Anıtkabir'e yürümeler, parti kapatmaya çalışmalar ve e muhtıralar hep ama hep Atatürk gerekçe gösterilerek yapıldı.

Atatürk ismi, AK Parti ve Erdoğan'ın tepesinde her zaman demoklesin kılıcı gibi sallandırıldı. 

Tüm bunların yanısıra bir şey daha yapıldı.

Tüm resmi törenler, Atatürk'ü anmak için değil de en başından beri Atatürk düşmanı olarak ilan edilen Erdoğan ile AK Parti'ye karşı bir gövde gösterisi niyetine kutlandı. 

Anlayacağınız, ne kadar üçkağıtçı, rantçı, sömürgeci, darbeci ve goygoycu var ise hepsi Atatürk'ü siyasi iradeye karşı bir suikast silahı olarak kullandı.

Günümüze gelecek olursak...

Atatürk'ün arkasına saklanıp PKK ve DHKP-C ile işbirliği yapanlar türedi. bir yandan, "Biz Atatürk'ün partisiyiz" derken, diğer yandan sömürgeci devletlere, "Yahu gelin bizi yeniden işgal edin" diyebilecek kıvama gelen basiret ve haysiyet fukarası siyasetçilerimiz oldu.

"Erdoğan gitsin" diye HDP ile birlikte sallayan, Fetö ile birlikte hak -hukuk - adalet arayan, savcı Mehmet Kiraz'ı makamında katleden DHKP-C'li teröristlerle birlikte hareket eden ve fakat sıkıştığı anda, "Ama biz Atatürk'ün kurduğu partiyiz" diyen milletvekillerimiz oldu.

Gazetecilik adı altında ajanlık yapanlarla, habercilik adı altında devlet sırlarını açıklayarak hainlik yapanların ardına sığındığı siperin adı da aynıydı: Atatürkçülük!

Emir almak için değil, emir vermek için doğmuş Erdoğan gibi bir liderin, bu baskılara dayanamayarak "Atatürkçülük" yapması pek tabi ki beklenemezdi. 

Üzerindeki baskıların tamamen kalkmasından sonra içinden geldiği şekilde "Atatürk" demesi ise tam da Erdoğan'dan beklenen bir hamleydi.

Cumhurbaşkanı, geçen hafta yaptığı konuşmada neden 15 yıl sonra Atatürk dediğini şu sözlerle açıkladı:

"Milletimizin gönlündeki Atatürk ile kavramsallaştıran Atatürkçülük arasında çok büyük fark var. CHP'nin Atatürk'ü milletten kaçırmasına izin vermeyeceğiz. Atatürk'ü ruhu faşist, söylemi Marksist çevrelerin tekeline bırakmayacağız"

Erdoğan bu sözleriyle Atatürk’çü falan olmuyor.

Atatürk’ün arkasına sığınarak her türlü pisliği yapan vesayet odaklarının  elindeki son kozu almak için hamle yapıyor. Bunu yaparken, belki de tüm zamanların en güzel Atatürk tarifini yapıyor:

"Atatürk; milletinin Mustafa Kemal'i, savaş meydanlarının Gazi'si ve Cumhuriyetin Ata'sıdır" diyor...

Bu cümlede çok ama çok önemli bir anlam var.

"Atatürk bu milletin tek ve yegane atası değildir ve olamaz. Olsa olsa Cumhuriyet'in kurucu Ata'sı olabilir" diyor. 

Altına imzamı atıyorum bu sözlerin...

Bu topraklarda hiç kimse, "Türkler'in Ata'sı Atatürk'tür" diyen şalgam beyinlilerle bir olup 600 yıl boyunca dünyaya adaletle hükmeden atalarını yok saymaz!

Kanuni'ye, Sultan Fatih'e, Abdulhamit'e hakaret etmek Atatürk'ü yüceltmez, bu millete sevdirmez. Çünkü bu topraklarda hiç kimse, "Varsın Kabe Araplar'ın olsun, bize Anıtkabir yeter" diyerek Atatürk'e tapınanların şeytani ayinlerine eşlik etmez.

On yıllar önce bir tespitte bulunmuş, "Atatürk'ü CHP'nin elinden aldığımız gün bu ülke düzlüğe çıkar" demiştim.

Erdoğan bugün bunu yapmaya hazırlanıyor.

Atatürk'ün bir seçim jargonu ve bir vesayet olgusu olarak kullanılmasının önüne geçmeye hazırlanıyor. Azgın azınlıkların sıkıştıkları her noktada Atatürk'ün arkasına saklanmasına son vermek istiyor.

Mesele bundan ibaret...

CHP'lilerin, "Seçim kazanmak için dini inançları ve Fetö'yü kullananlar, "Kürt Açılımı" yapanlar şimdi de 2019 seçimlerini kazanmak için Atatürk açılımı yapıyor" demesi ise tam bir zavallılık...

Yahu seçim zamanlarında çarşaf açılımı yapan, başörtülülere rozet takan kimdi? Seçim sonrası meydanlarda çarşaf yırtan, çarşaflıları rahibelere benzeten kimdi?

Magnet gibi bulduğunuz her buzdolabına yapıştınız!

HDP ile birlikte sallayıp, HDP kazandı diye pilav dağıtan ve  PKK ile birlikte hendek siyasetini savunan siz değil miydiniz?

Fetö ile birlikte hükümet devirmeye çalışan, darbecilerle birlikte adalet yürüyüşleri yapan siz değil miydiniz?

Siz değil miydiniz referandumu kazanmak için 15 yıl sonra AKP demeyi bırakıp "AK Parti" diyen?...

Siz değil miydiniz "Diktatör" demeyi bırakıp, "Sayın Cumhurbaşkanımız" diyen?

Yahu siz, seçim kazanmak için duran adam oldunuz, yakıp yıkan adam oldunuz. Yetmedi, üstüne bir de müftünün karısı oldunuz!

Kime ne anlatıyorsunuz birader?

SOSYAL MEDYADA TAKİP İÇİN:

twitter.com/slymnoz

facebook.com/slymnoz

instagram.com/suleymanozi