BIST 9.722
DOLAR 32,57
EURO 35,01
ALTIN 2.428,80
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan ABD'ye sert çıktı: Başkaldırıyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Rize İl Kongresi'nde konuştu. NATO tatbikatındaki skandala sert tepki gösteren Erdoğan'ın hedefinde ABD vardı.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO tatbikatındaki "Atatürk ve Erdoğan düşmanlığı" skandalına ilişkin "Bazı yanlışlar vardır ki onları aptallar değil ancak alçaklar yapar. Bu da işte böyle bir hadisedir. " dedi.

"BAŞKALDIRIYORUZ"
Suriye'de ve Ortadoğu'da oynanan oyunlara dikkat çeken Erdoğan, "Biz bölgemizdeki mazlumlara sahip çıkarak bu çarpık düzene başkaldırıyoruz ve onun için dünya 5'ten büyüktür diyoruz" diyerek epki gösterdi.

NATO'YA SESLENDİ: "BİZ S-400'LERİ ALDIK ZATEN İŞ BİTTİ"
S-400 anlaşmasına tepki gösteren NATO üyesi ülkelere seslenen Erdoğan, "Buradan NATO'ya da diğer müttefiklerimize de açıkça ifade ediyorum; biz S-400'leri zaten aldık, iş bitti. İnşallah en yakın zamanda bu sistemi ülkemizde kuracağız" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Yeni Şehir Spor Salonunda düzenlenen Rize İl Teşkilatı 6. Olağan Kongresine katılarak konuşma yaptı. İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları:

HEDEF İLK 10
Şimdi hedef dünyada ilk 10'un içine girmek. Bu ülkeyi başımıza yıkmak için ellerini oğuşturarak bekleyen o kadar güç var ki. Ezanımıza, tarihimimize, kültürümüze sık sıkıya sahip çıkalım ki ayakta kalabilelim. Ekonomimiz güçlü olacak, üretimimiz, yatırımlarımız kesintisiz sürecek ki önümüzü görelim. Eğer biz meseleleri aşmak için gayret göstermezsek yaptığımız işin adı tevekkül değil tembellik olur.

"SORGULANAMAZ DEĞİLİZ"
Son günlerdeki değişim söylemimizin bazıları tarafından sanki ilk defa olan bir şeymiş gibi algılandığını görüyorum. Halbuki biz, kendimizi sineye çekme, sorgulama işine yeni başlamadık. En başından beri bu anlayışla hareket ediyoruz. Allah'tan başka hiçbir varlık sorgulanamaz değildir. Faniler olarak bizlerin eksiği yanlışı elbette olacaktır. Önemli olan bunu kabul edip düzeltme yoluna gidecek erdemini gösterebilmektir.

"APTALLAR DEĞİL ALÇAKLAR YAPAR"
Türkiye güçlendikçe ülkemize ve dolayısıyla bizlere yönelik hücumların şiddeti de artıyor. İşte daha dün, Norveç'teki NATO tatbikatında sergilenen terbiyesizliği sizler de takip ettiniz. Bazı yanlışlar vardır ki onları aptallar değil ancak alçaklar yapar. Bu da işte böyle bir hadisedir. Şahsımı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü hedef alan bu terbiyesizliği, NATO içinde bir süredir varlığını müşahede ettiğimiz çarpık bir bakış açısının dışa vurumu olarak anlıyorum.

"AFRİN'DE AYNI ADIMLARI ATACAĞIZ"
Fırat Kalkanı Harekatı ile zaten her şey görüldü. Bundan sonraki süreçte de şimdi İdlib'de aynı adımları atıyoruz. Afrin'de aynı adımları atacağız. Kim ki bize en ufak bir tacizde, tehditte bulunur, bunun hesabını sorarız. Biz 911 kilometre sınırımız olan bir ülkeden bu tehdidi alacak, sessiz kalacağız, 12 bin kilometreden buraya birileri gelip buraya müdahale edebilecek. Bu nasıl iş? Bizim yaptığımızdan daha doğal, daha tabii ne olabilir?" 

"NATO'NUN GÜVENİRLİĞİ SORGULANIR HALE GELMİŞTİR"
Suriye'den ülkemize yönelik tehditlerin zirveye çıktığı bir dönemde füze savunma sistemlerini geri çekerek Türkiye'ye yönelik bir saldırı durumunda harekete geçilmeyebileceği intibasını veren NATO'nun güvenirliği, tüm üye ülkeler nezdinde sorgulanır hale gelmiştir. Biz kendi güvenliğimizi sağlamak için Rusya'dan S400 hava savunma sistemleri almaya kalktığımızda, ittifakın önde gelen kimi ülkeleri tarafından ortaya konan tepki de bu çarpıklığı teyit eder mahiyettedir.

Daha önce aynı sistemin bir alt sürümünü satın alan ülkeler, Yunanistan, Slovakya, Bulgaristan bunlara ses çıkarmıyor da nasıl oluyor da Türkiye'ye ses çıkarıyorlar. Diğer Baltık ülkelerini Patriotlarla sıkı sıkıya güvence altına alanlar iş Türkiye'ye gelince farklı tavır sergiliyorlar. Kusura bakmasınlar Türkiye bu nokta adım atacağı zaman bunu birilerine sorarak kararını vermeyecek. Milletiyle konuşarak bunların kararını verecektir. Bunlar bize aynısını 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda ve 30 yılı aşkındır sürdürdüğü terörle mücadele sürecinde, özellikle de Suriye ve Irak'taki krizler sırasında kime ne kadar güvenebileceğimizi biz çok iyi gördük. 'Artık göbeğimizi biz keseceğiz' dedik.

Bildiğiniz gibi Fırat Kalkanı Harekatı'nı yaptık ve bu hareketle zaten her şey görüldü. Bundan sonraki süreçte, İdlib'te aynı adımları atıyoruz, Afrin'de aynı adımları atacağız. Niye? Kim ki bize en ufak bir taciz, tehditte bulunur bunun hesabını sorarız. Biz 911 kilometre sınırımız olan bir ülkeden bu tehdidi alacak sessiz kalacağız, 12 bin kilometreden buraya birileri gelip müdahale edebilecek. Bizim yaptığımızdan daha tabii ne oabilir. 911 kilometre Suriye, 350 kilometre Irak. Biz buralarda bize yapılan tacizler, tehditler karşısında sessiz kalırsak, benim milletim bana ne der? Sen 650 bin kişilik bu orduyu niye besliyorsun demez mi? Bizim Mehmetçiğimiz niçin var, bunun için var. Bir gece ansızın gelebiliriz dedik geldik. Bundan sonra da yine aynı şekilde gelebiliriz ve gelmeye de devam edeceğiz.

S-400'LERİ ZATEN ALDIK İŞ BİTTİ
Bu iş öyle tatbikatlarda terbiyesizlik yaparak, sahte sosyal medya hesapları üzerinden provokasyonlara girişilerek, sonra da kuru bir özürle geçiştirilerek üzeri örtülebilecek bir konu  değildir. Türkiye'nin kendi güvenliğini sağlama konusundaki ihtiyacı yaşanan her hadiseyle bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Buradan NATO'ya da diğer müttefiklerimize de açıkça ifade ediyorum; biz S-400'leri zaten aldık, iş bitti. Şu anda finansman konusundaki detayları konuşuyoruz. Onlar da en kısa sürede sonuçlanacak. İnşallah en yakın zamanda bu sistemi ülkemizde kuracağız. Bununla kalmıyor kendimiz benzer sistemlerin üretimi konusunda da yoğun bir çaba harcıyoruz. Yıllarca insansız hava aracı istedik. Ne dediler bize? 'Kongre müsaade etmiyor'. Kötü komşu ev sahibi yapar. Şimdi biz insansız hava aracımızı üretiyor muyuz, üretiyoruz; silahlısını üretiyor muyuz, üretiyoruz. Ve şimdi ihracına bile başlıyoruz. Sağolsunlar onlara Kongre izin vermedi ama bizimkilere millet izin verdi ve yürüdü.

"MÜNBİÇ'İ DE ASİL SAHİPLERİNE TESLİM EDECEĞİZ"
Suriye'de İdlib operasyonunu da tamamlayacağız, Afrin'i de kurtacağız, Münbiç'i de asıl sahiplerine teslim edeceğiz. Diğer bölgeleri de terör örgütlerinden temizleyeceğiz. Irak'ta, Kandil başta olmak üzere ülkemize yönelik terör eylemlerinde kullanılan ne kadar bataklık varsa hepsini kurutacağız. Libya'da oynanan oyunlara seyirci kalmayacağız. Körfez'de çıkartılmaya çalışılan kardeş kavgasını engellemek, ateşi alevlendirmek için çıkarılan mezhepçilik fitnesini söndürmek üzere tüm gücümüzle çalışacağız.

2019 SEÇİMLERİ İMTİHAN
Kaçmayacağız, tam tersine üzerine üzerine gideceğiz. Bu büyük mücadele kritik bir imtihanı hazırlıyor. Bu imtihan 2019 seçimleridir. 2019'u başarıyla geçirmemiz gerekiyor. 2019 Mart ve Kasım'ına hazır mıyız? Milletimizin 2019 seçimlerinde de sorumluluğu bize tevdi edeceğine inanıyorum. Biz yaptıklarımızı anlatmayınca birileri yalanlarıyla o boşluğu doldurmaya çalışıyor

ARTIK BUNLARIN HEPSİNİ BİLİYORUZ
Kimi zaman FETÖ olan kimi zaman da başka isimler taşıyan örgütler imal ediyorlar. Aslında hepsi de eli kanlı katiller sürüsünden ibaret. Hep aynı, sadece ambalajı ve etiketi değiştiriyorlar. İşte SDG olayında olduğu gibi yani PYD/YPG, kalktılar dediler ki 'Bu anlaşıldı, bunun ismini değiştirelim.' Diyen kim? Amerika. Ne yaptılar ismini? SDG, Suriye Demokratik Güçleri, sevsinler sizi. Biz anlamadık, yuttuk bunu. Artık bunların hepsini biliyoruz. Bu fabrikada üretilen örgütler, ihtiyaca göre tedavüle sokuluyor. Gerektiğinde tadilata tabi tutuluyor, gerektiğinde ise imha ediliyor.

"BAŞKALDIRIYORUZ VE DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR DİYORUZ"
Dünya kimsenin tepe tepe kullanacağı kuralların orman kanunlarının hakim olduğu bir yer değildir. Biz bölgemizdeki mazlumlara sahip çıkarak bu çarpık düzene baş kaldırıyoruz ve onun için dünya 5'ten büyüktür diyoruz. Ecdadımız asırlar boyunca hem kendisine hem insanlığa büyük hizmetler yapmıştır. Biz milletimizle birlikte çıktığımız bu yolda teslimiyet politikalarını gömdük. Bedeli ne olursa olsun hedeflerimize doğru yürümekten vazgeçmeyeceğiz.