BIST 9.645
DOLAR 32,54
EURO 34,86
ALTIN 2.435,42
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan 25 Mart'ın hedefini anlattı!

Başbakan Erdoğan, NTV ve Star TV ortak yayınında konuştu.

Abone ol
Başbakan Erdoğan, 25 Mart iddialarının ülkeyi karıştırmaya çalışanların Gezi Parkı benzeri bir oyun olduğunu söyledi. Bugün bir şey olmadığını yarın da olmayacağını ifade eden Erdoğan, Suriye topraklarında bulunan Süleyman Şah Türbesi'nde olabilecek herhangi bir olaya karşı da gereken cevabın verileceğini söyledi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, NTV ve Star TV canlı yayınında soruları cevapladı. İşte Erdoğan'ın açıklamalarından bazı satır başları;
  
Özgür Suriye ordusu orayı ele geçirince orayı bombalamak için geldiler. Bizim hava sahamızı ihlal edince bizim uçaklarımız birisini vurdu ve Kesep’e düştü. Bundan sonraki süreçete de angajman kuralları ihlal olursa gereği neyse yapmak durumundayız. Türkiye'deki muhalefet bu ne yazık ki siyasi istismar meselesi olarak gördüğümüzü anlatıyor. Çirkin olan bu. Biz şu anda seçimdeyiz diye hava sahamız ihlal edenler olursa hoş geldiniz mi diyeceğiz? Burada katil Esed’in cani Esed’in bu tür bir durumu var. Bizim 74 vatandaşımızı öldürdüler. Zaman zaman hala havanlar top atışları ülkemize düşüyor.

BAŞBAKAN TWİTTER'A ŞART KOŞTU- TIKLAYIN

ERDOĞAN YİNE CEMAATE YÜKLENDİ

AK PARTİ MİTİNGİNDE OLAY AFİŞ- TIKLAYIN 

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ 

Süleyman Şah türbesi ile alakalı olarak İŞID’ın bununla ilgili sıkıntısı var. Daha önce burada Türkmenler vardır. Maalesef silah ve malzeme noktasında zayıf düşmesi geri çekilmelerine neden oldu. Geri çekildiklerinde 80 şehit verdiler. MİT tırlarının çevrilmesi olayı yaşandı. Bu tırlar bizim bayır bucak Türkmenlerine yardım götürüyorlardı. Bunda bile muhalefet yanı durumu ortaya koydu. Muhalefet hiçbir zaman Türkiye'nin avukatı olması her karşısında oldu. Biz hiçbir zaman Türkmenleri yalnız bırakmadık ve bırakmayacağız. 24 ile alakalı bizde bazı şeyler duyduk ama şu anda bir şey söz konusu değil. Ama gerçekten böyle bir yanlışlık olacak olursa gereği neyse yapılacaktır. Bu topraklar bizim toprağımızdır. Bu topraklarda yapılacak bir saldırı aynen Türkiye'ye yapılmış bir saldırıdır.

NİĞDE SALDIRISI
 
Bu konuyla ilgili olarak içişleri bakanlığımız ve yargı işin üzerindeler. Bir tane Kosovalı bir tane annesi babası farklı ülkelerden olmak üzere bir diğeri de Makedon olmak üzere üç kişi yakalandı. Suriyeli oldukları tamam ama bunlar Suriye’den orada aldıkları eğitimler vesaireler oradan Bulgaristan üzerinden Makedonya’ya gitmek gibi bir hedefleri olduğu silahı da güya yanlarında sünnet olduğu için taşıdıklarına dair bir ifadeyle bu işi çerçevelemeye çalıştılar. İlgili birimlerimiz bu ilin gerisinin bağlantıları nedir bunları araştırıyorlar. Belli bilgiler edinilmiş üzere bunların üzerine gidiliyor.
 
"KARŞIMIZDA PENSİLVANYA VAR"

Bir defa seçimlerle karşımıza çıkan Pensilvanya denen bir olay var. Yasak olmasına rağmen bir cumhurbaşkanı bir başbakan dinleniyorsa ve özellikle de bakanlar dinleniyorsa bu yasalara aykırı hem de İslami bizi itikadi noktada da bizim değerlerimize aykırı. Bizim inancımızda kimseyi dinleyemez gözetleyemezsiniz. Bunlar din kisvesi altında bunu yapıyorlar. Bunu bir tehdit bir şantaja dönüştürüyorlar. Diyanet işlerimiz zannediyorum bu boyuttan değerlendirdi. Halkımızın yüzde 99’u Müslüman bu duyarlılığı hep birlikte göstermemiz lazım. Bu işin bizim bir kısım yargıya da bulaşmış olması ve bir kısım güvenlikle de koordineli olarak bu adımları atmış olmaları ülkemiz için sıkıntı vericidir. Biz bunu ulusal güvenliğimize bir tehdit olarak algılıyoruz. O un için gerekli tedbirleri alıyoruz. Alanlarda tepkileri ben görüyorum. Vatandaşlarımızın bu beklentisi bir an önce olur temennim. Himmet adı altında sadaka topluyorlar. Kurbanlık koyunları topluyorlar, bir çok şey topluyorlar. Ama bunların nereye gittiği belli değil. Ben 17 Aralık olaylarını bu noktada üzücü bulurken bir taraftan da şerde hayır vardır diyerek böyle bir durumu görmüş bulunuyorum.
 
17 VE 25 ARALIK OPERASYONLARI 
 
“17 Aralık, 25 Aralık bütün bunlar 30 Mart seçimleriyle çok daha farklı bir şekilde göz önüne alınacak. 17 Aralık millete karşı yapılmış bir devrimdir. Benim şahsıma değil, hükümetime değil. Millete karşı. 25 Aralık da öyle. Bu bir istiklal ve istikbal mücadelesidir. O denli önemlidir. Olay yargıda. Bütün bunların ötesinde hemen seçimin arkasından atacağımız adımlar var. Milli irade hırsızlığı yapanlar 30 Mart’ta milletin cevabını alacak. CHP, MHP, Pensilvanya, hepsine bir cevap var. Milletimiz bize negatif bir cevap verirse başımız gözümüz üzerine. Ama diğerlerine verdiği zaman onlar ne yapacaklar. Kılıçdaroğlu yüzde 40’ın altında alırsam bırakacağım dedi. 26 aldı. Bıraktı mı, bırakmadı. Bu zat dürüst değil. Bahçeli 16,17 yıldır partinin başında. Bir kere birinci parti olamadı. Biz 6,7 aylıkken birinci parti olduk. Yine birinci parti olacağız. Bu milletin yaptıklarımıza karşı takdirini gösteriyor. Siz millete bir şey yaparsanız millet sizi ödüllendirir. Ama millete zulüm ederseniz bu millet sizi sırtında taşımaya mecbur değil. Bakın seçime gidiyoruz hiç seçim ekonomisi asla yapmayız. Biz seçim ekonomisi yaparsak bunun sıkıntısını fakir fukara garip guraba vatandaşım çeker. Pazar günü yaptığımız mitingde İstanbul tarih yazdı. 2 milyonu aşkın insan gelip buluştu. Bu bir sevdadır, bu bir aşktır. İstanbul Türkiye’nin özetidir. İstanbul bir mesaj veriyor. Şu anda üç büyük şehirde de adaylarımız başa oynuyor. Kamuoyu araştırmaları çok çok olumlu. Millet bunu gösteriyor. İzmir, orada yaptığım mitingde de gördüm. Ankara ha keza. Bunların hepsi bir şey gösteriyor. Bu bir yerel seçim değil aslında. Bu bir genel seçim havasına girdi. Ahlaki olmayan bir hava nedeniyle oldu bu. Şimdi millet bunu bir genel seçime dönüştürdü. Bu anlayış milletimiz ve bizim şahsımızla da bütünleşti.

İSTANBUL, ANKARA VE İZMİR SEÇİMLERİ

Adaylarımız başı oynuyorlar şu anda. Başarılı olacaklar inanıyorum. Kamuoyu araştırmaları çok çok onurlu. Millet iradesine sahip çıktığını çok açık gösteriyor. İzmir’de yatığım mitingde muhteşemdi. Ankara dün akşam geç saatlerde mitinglerimi yaptığım Trabzon, Ordu muhteşemdi. Oradan dönüşte Keçiören’de miting yaptım. Yaklaşık 20-25 bin kişi resmi rakam. Yenimahalle’de de yine aynı rakamlar. Bunların hepsi bir şeyi gösteriyor. Bu seçim bir yerel seçim değil bir genel seçim havasına girdi. Bu ahlaki olmayan siyaset anlayışıyla oldu bu iş. Şimdi Milet bunu bir genel seçime döndürdü. Şimdi herkes inanıyorum ki ulusal ve uluslar arası yorumcular sonuçlar çıktığı zaman değerlendirmelerini buna göre yapacaklar. Yerelde bu şu kazandı demeyecekler. 

25 MART SÖYLENTİLERİ

Bunların hepsi hayal. Bu ülkenin ekonomisini sarsmak isteyenler bir yanda biz yanda. 12 yıl oldu bu kalemler aynı şeyi yazdı. Bunlar yönetemez kadrosu yok bunların bunlar battı. Biz geldiğimiz de bu ülkenin milli geliri 230 milyar dolardı. Ama şimdi 12 senede biz bunun üzerine 590 milyar dolar ilave ettik. Biz hiçbir zaman mali disiplinden taviz vermedik. İstikrar hiçbir zaman asla taviz vermediğimiz bir konu oldu.

Bunlar 25 Mart diyerek bu istikrarı bu güveni sarsmanın gayreti içindeler. Köşe yazarlarından biri işte bu hafta kaos haftası olacak diyor. Belki biraz ağır olacak ama bu gerçekten bu ülkenin insanlarına karşı bir ahlaksızlıktır. Sen bu ülkenin kaosunda kendine bire hayat mı arıyorsun. Biz bu ülkemizin aşığıysak bunlar değil biz daha iyi neler yapabiliriz bunları tartışmamız lazım. 12 yıldır bunu söylediniz ve Türkiye dünya ekonomileri arasında 17. sıraya geldi. Şu anda biz G20 üyesi olduk. Bütün her şeyle karşımızda olmalarına rağmen derecelendirme kuruluşları bile belli şeyleri artık saklayamıyor. Enflasyon 30’du şu anda yüzde 8. Devletin borçlanma faizi yüzde 63’tü şu anda 10. Reel faiz yüzde 2. Utanmadan diyor ki kaçıyor para. Kaçan maçan yok tam eksine giriyor. Bugün yine Ocak ve Şubat aylarında küresel sermayeden Türkiye'ye gelip gayrimenkul alma noktasında artış var. Şimdi burası insanları ürküten bir ülke gelip bu yatırımları yapmazlar. Biz bu tür yaklaşımları ülkemizin geleceği, menfaatleri için çok çirkin görüyoruz. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar biz işimizi biliyoruz ve halkımız hiç bu tür şeylere aldırış etmesin. Bugün 25’i bir şey oldu mu? Yarın da olmayacak. Bunlar Gezi olaylarıyla da bunu yapmak istedikler kırdılar döktüler yanları o kaldı. 17 Aralık’ta başaramadılar 25 Aralık’ta başaramadılar. Şimdi de 25 Mart dediler. Millet bölünmez Türkiye yenilmez.