BIST 9.689
DOLAR 32,49
EURO 34,77
ALTIN 2.423,54
HABER /  SAĞLIK

Dünyada her üç ölümden biri bu yüzden

Dünyada her üç ölümden birinin kalp krizinden meydana geldiği belirlendi.

Abone ol

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hakkı Akalın, ülkemizdeki ölüm nedenleri arasında yüzde 43 ile ilk sırada yer alan koroner kalp hastalıklarının geniş ölçüde yaşa ve cinsiyete bağlı geliştiğini ifade etti.

Koroner kalp hastalığının erkeklerde kadınlara göre yaklaşık 10 yaş erken başladığını ve oran olarak daha yüksek olduğunun altını çizen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hakkı Akalın, ilerleyen her on yaşın kalp krizine yakalanma riskini yaklaşık 2-2,5 kat arttırdığını öne sürdü.

'ANINDA MÜDAHALE HAYAT KURTARIYOR'

Kalp hastalıklarını tetikleyen faktörlerin başında sağlıksız beslenmenin yer altığını dikkat çeken Akalın, “Kalp krizi nedeniyle her yıl dünya üzerinde 17 milyon kişi, Türkiye’de ise 190 kişi koroner kalp hastalıkları nedeniyle ölmektedir. Ülkemizde kalp hastalıklarına bağlı ölümler, Avrupa ülkeleri ile karşılaşıtırıldığında kadınlarda birinci, erkeklerde ise ilk beş ülke arasında yer almaktadır. Sağlıksız beslenmeye bağlı kolesterol, kalp ve damar hastalıklarını tetikleyen faktörlerin başında geliyor. Türkiye’de 9 milyon erişkinin kan kolesterol düzeyi ortalamanın üzerinde. Bu da, 30 yaşın üzerindeki erkek nüfusunun yaklaşık yüzde 28’ine ve kadın nüfusunun yüzde 35’ine tekabül ediyor. Genellikle kalp kasına kan ve oksijen taşıyan atardamarlarda pıhtı oluşumu nedeniyle meydana gelen kalp krizinde anında müdahale hayat kurtarıyor” dedi.
 

“KALP AĞRISINI BAZEN KAS AĞRISI OLARAK YORUMLAYABİLİYORLAR”

Hastanın hastaneye başvurmasını sağlayan tipik belirtinin göğüs ağrısı olduğunu belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hakkı Akalın, “Daha önce kalple ilgili sorunları olan kişilerin bu ağrıyı iyi bildiklerini ağrının şiddetlendiğini fark edebilirler. Daha tehlikeli olan, olayın farkında olmayan daha genç ya da öncesinde yürürken ya da istirahat anında kısa süreli ağrılar yaşamamış hastlar. Bunlar ağrıyı bilmiyorlar, bu yüzden de o gelen ağrıyı bazen kas ağrısı olarak yorumlayabiliyorlar. Bu da bu kişilerin hastaneye başvurma süresini uzatıyor. Kalp krizinin geç döneminde hastaneye geldiklerinde ise yapılacak girişimden yeterli faydayı sağlayamıyorlar” diye konuştu.
 

“BAZI İNSANLARDA BELİRTİLER ÇOK GİZLİ OLABİLİYOR”

Kalp krizinin belirtilerini ve hangi hastaların risk altında olduğunu da açıklayan Akalın, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kalp krizinin belirtileri; göğüste tam yeri belli olmayan sıkışma hissi, yarım saatten uzun süren, sol kola ve çeneye doğru yayılan ağrı, ağrı ile birlikte soğuk soğuk terleme, mide bulantısı ve nefes darlığı gibi belirtilerdir. Bazı insanlarda belirtiler çok gizli olabiliyor. Örneğin diyabet hastaları hemen hemen hiç ağrı duymuyor, sadece nefes darlığı ve soğuk terleme şikayetleri oluyor. Bazı hastalar ise mide ülseri veya pankreatik ağrısıyla kalp krizi ağrısını karıştırılabiliyor. Kalp krizi risk altında olanlar ise; şeker hastaları, kolesterolü yüksek olan hastalar, hipertansiyon hastaları, orta yaş ve üzerindeki erkek ve kadınlar, menepoz sonrası kadınlar, sigara içenler, kilolu kişiler, ailesinde kalp hastalığı bulunanlare ya da genç yaşta kalpten ölüm öyküsü olanlardır”
 

“KALP KRİZİ GEÇİREN KİŞİ SICAK TUTULMALIDIR”

Kalp krizine karşı ilk müdahalenin nasıl olması gerektiğini de anlatan Akalın, sözlerini şu şekilde tamamladı:

“İlk olarak hastayı sakinleştirin. Hastayı oturur pozisyonda yerleştirin, hareket ettirmeyin. Solunum, dolaşım gibi hayati fonksiyonları izleyin. Vücudu sıkan kıyafetler gevşetilmeli, kravat var ise hemen çıkartılmalıdır. Kalp krizi geçiren kişi sıcak tutulmalıdır. Eğer şahıs kalp rahatsızlığı için bir ilaç kullanıyorsa ilacı verilmelidir. Daha sonra ise acil ambulans servisi aranıp hasta sağlık personeli ile uygun hastaneye nakledilmelidir”