BIST 9.525
DOLAR 32,67
EURO 34,92
ALTIN 2.523,48

DTP, PKK'yı reddetse...

Üstad Necip Fazıl “Farz-ı muhal denirse her şey konuşulabilir” derdi. Biz de “farz-ı muhal” yani “olması imkansız ya” diyerek bazı şeyleri konuşalım:

DTP'ye bir sual:

Farzı muhal PKK'nın arzuladığı bir sonuç doğsa, siz, onun çizdiği bir siyasi – sosyal – kültürel yapı içinde mi siyaset yapacaksınız? Yani Öcalan'ın, Bayık'ın veya Karayılan'ın liderliğinde? Bu mudur nihai siyasal yapılanma formülünüz?

Siz nasıl tanımlarsanız tanımlayın PKK silahlı bir örgüt.

Böyle silahlı örgütlerin kendilerine has kanunları da vardır. Ve herhalde bu kanunlar “demokrasi” diye nitelenemez. Bir kere liderin tartışılmazlığı ana kanundur. Öcalan da, bu tipe oldukça uygun bir kişiliktir. Öcalan'dan başkalarının da demokratik usullerle silahlı örgüt yönettiği vaki değildir.

Acaba düşündünüz mü, PKK'nın biçimlendirdiği bir siyasal – sosyal – kültürel yapıda, bu örgütün rolü ne olacaktır?

Böyle bir yapıda DTP nasıl bir rol ifa edecektir?

DTP, böyle bir yapının tek partisi mi olacaktır? Tek parti olacaksa onun lideri kim olacaktır? Parti liderliği ile örgüt liderliği arasındaki bağ nasıl olacaktır?

Ben diyorum ki, siz PKK'dan şimdi bile korkuyorsunuz, yarın PKK inisiyatifinde bir sonuç alındığında nasıl bir uydu yapı ortaya çıkacak, korkular ne olacak, tasavvur edebiliyor musunuz?

Şimdi bile korkuyorsunuz!” ifademin altını çiziniz lütfen.

Hatta şunu söyleyeyim, siz şimdi PKK'dan, Türkiye Cumhuriyeti yönetimlerinden korktuğunuzdan daha fazla korkuyorsunuz. Çünkü ne de olsa Türkiye Cumhuriyeti, kendini hukukla bağlamış, dünyaya karşı belirli sorumlulukları bulunan bir yapı. Ama PKK'nın konunu yok, o kendi kanununu kendisi yapıyor ve hiçbir sorumluluk duygusu taşımaksızın uyguluyor. Ya sizi de o sorumsuzluk duygusu ile yargılayıp infazınıza karar verirse...

Örgüt için cinayetler her zaman bu tür örgütlerde var olagelmiştir. O tazr uygulamalar korkutmuyor mu sizleri?

Ben düşünüyorum ki, sizler, şu anda PKK'ya karşı çıktığınızda en azından siyasi bedel ödemekten korkuyorsunuz. Oysa PKK türü örgütlerin raconunda iş sadece siyasi bedelle sınırlı olmaz. Bu durumda DTP'nin PKK'ya karşı tavrında korku mu öne çıkıyor yoksa siyasi hedef birlikteliği mi? Ne?

Ben derim ki, korkunun ecele faydası yok. DTP veya başka bir adla, etnik eğilimle öne çıkan bir siyasi örgüt, er geç PKK ile hesaplaşmak zorundadır. Belki Kuzey Irak'taki yapılanma ile de hesaplaşmak zorundadır. Bu hesaplaşmayı şimdiden yapmak, bu hareketlerin özgün yapılanışı açısından çok daha yararlıdır. Bu, o siyasi yapılanmanın kendi ayağı üzerinde durması anlamına gelir. Eğer gücü yetmiyorsa meydandan çekilmek de sağlıklıdır. Bölgede etnik eksenli bir siyasi yapılanma gerekli mi, bu tartışılabilir ama, eğer böyle bir yapılanma oluşmuşsa, bunun olmazsa olmaz şartı, PKK'dan bağımsızlaşmaktır. Değilse, bugün olmazsa yarın, PKK'nın raconuna boyun eğmek, ya da PKK ile aynı akıbeti paylaşmak kaçınılmaz olacaktır. Bana göre PKK'nın hiçbirg elecek şansı yoktur, ama diyelim ki böyle bir şans var olsun, o zaman bile PKK'ya uydu bir siyasi hareketin sağlıklı işleyişinden söz edilebilir mi?

Şimdi herkes “DTP'den PKK ile arasına mesafe koymasını istemek imkansızın talebidir” gibi şeyler söyleyip yazıyor. Yani böyle denilerek DTP'nin duruşu anlaşılır kılınmak isteniyor. Bu söylem bile DTP'nin dramatik durumu için yeterli ipucu vermiyor mu?

DTP, Ak Parti'nin bölgeden aldığı oyu iyi değerlendirmelidir. Ak Parti oylarında herhalde bir terör örgütü baskısı yoktur. Herhalde, bürokratik baskı da yoktur. Çünkü Ak Parti de , bir yerde özellikle askeri bürokrasi ile sorunludur. Buradan çıkan sonuç şu ki, demek bölgeden, Kürt asıllı vatandaşlardan, Kürtçülük siyaseti yapmadan da, onların üzerinde silahlı baskı oluşturmadan da oy alınabilmektedir. Hatta bu yolla, terör örgütünün desteklediği partiden daha çok oy bile alınabilmektedir. O zaman DTP veya onun gibi etnik siyaset yapan bir parti de, terör örgütü baskısından uzak bir ilişki ile toplumsal temel edinmenin yollarını arayabilir.

Şu anda kaç DTP'linin aklından “Yahu, şu PKK ile aramıza bir mesafe koysak” muhasebesi yapılmaktadır bilmiyorum. Şu anda kaç DTP'linin aklından “PKK ile ilişki ilerde bizim de başımızı ağrıtacak!” kanaati geçiyordur bilmiyorum. Ama bence bunu, bugünden tezi yok daha çok DTP'linin yapmasında yarar vardır. Çünkü bölge halkı, sessiz sadasız, PKK ile arasına mesafe koymaya başlamıştır. Bölge üzerindeki terör baskısı azaldıkça, halktaki bu eğilimin artacağına kesin gözüyle bakılabilir.

Bana göre DTP, çok ciddi bir siyasi – ideolojik muhasebe ihtiyacı ile karşı karşıyadır.