BIST 9.708
DOLAR 32,54
EURO 34,83
ALTIN 2.427,56

Devletin ruhu valinin şahsında tecelli eder

Makamınızdaki güleç yüzle paylaştığınız fotoğraf bir umut verdi, inşallah o umut yeşerir, büyür şehrimize ve ülkemize huzur ve mutluluğa kaynaklık eder.

Malum bir ilde devletin ruhu valinin şahsında tecelli etmektedir.

*Vatandaşlarla selamlaşması,

*Sivil toplum ile işbirliği,

*Yerel yönetim ile ortak hareket etmesi,

*Bürokrasiyi halkın hizmetinde çalıştırması,

*İl sorunlarının ara ara belirlenerek profesyonel eylem planlarını uygulayarak halka nefes aldırması,

*Yerel dinamiklerle iş birliği geliştirerek bu vesileyle halka güven vermesi

Hangi birini anlatayım hepsi de valilik ruhu aracılığıyla tecelli edebileceği mevzulardır bence.

İlk etapta her Cuma günü “vatandaşın sesi” içerikli bir kamera ile valiliğin karşısındaki anıt parkta vatandaşa kamera yönlendirerek “karşınızda vali olsaydı ne söylemek isterdiniz?” sorusunu yönlendirip bu şekilde vatandaşın sesini yarım saat kadar, 8-10 vatandaşı dinleyebilir.

Haftanın belli bir saatinde 8-10 vatandaşı mesai saati dışında 1 saat dinleyebilir. Bu vatandaşlar müracaat edenler arasında kura ile seçilebilir.

100 kadar sivil toplum kuruşlarını belli, objektif şartlara göre akredite ederek, bunları kuruluş amaçlarına göre 20-25 kişilik gruplara ayırarak zaman zaman onlarla işbirliği içinde olabilir, onlarla istişare edebilir.

Belediyelerle sıkı bir program birliği içinde olup, bu vesileyle daha fazla halkla diyalog oluşturabilir.

İl müdürlerinden 6 aylık, bir yıllık, iki yıllık eylem planlarını alıp çalışmalarını takip edip değerlendirebilir.

Vali yardımcılarını uyararak bürokratik işlerin daha hızlı işlemesini sağlayabilir.

*Bazen bir yazı ilgili kurum müdürünün teklifi ilçe Kaymakamının “Oluru”yla valiliğe geliyor, ya çok geç imzalanıyor ya da reddediliyor gel de kahrolma.

*2010 yılında benim şube müdürlüğüne atandığıma dair yazım 17 gün vali yardımcısının odasında kaldı, sorduğumda da “yazı burada yok” cevabını alıyordum.

Neyse ki emekli olup vatandaşlığa terfi ettik de artık bu yanlışları dillendirebiliyoruz, buna da şükür, zaten ben bu tür yanlışlar karşısında dayanamadığım için emekli oldum.

Sivil bir “il konseyi” oluşturarak, bir yandan anketler yaparak diğer yandan ilgili kimseleri dinleyerek sorunları tespit edip, çözümü için çaba sarf edebilir.

Kent Konseyinin işlevsel hale gelmesi için belediye başkanını ika edebilir.

Bir de her gün bir kelime, haftada bir cümle, bir deyim öğrenerek Kürtçeyi anlayacak düzeyde, kendini ifade edecek ölçüde öğrenebilir.

Kısacası bu şehrin huzuruna katkı vermeyi dert edinirse aklına daha ilginç ve daha yararlı bilgilerin geleceğine, projelerin oluşacağına inanıyorum

Sayın valime sesleniyorum gelin Diyabekir’de sıra dışı bir valilik yapın, kağıt üzerinde devleti yürüterek devletin şahsı manevisi şimdiye kadar pek yaşanmadı, nispeten Hüseyin Avni Mutlu zamanında bir farklılık his edildi o da maalesef FETÖ’nün ağına takıldı.

Ben sade bir vatandaş olarak “o da bir valiydi” başlıklı bir yazı ile farklı yanlarını bir nebze de olsa anlatmış, köşemde değerlendirebilmiştim.

Sizden istirhamım kişi ya da kurum adına herkim sizden randevu talep etmişse 5 dakikalığına da olsa onlara randevu veriniz, bu şehirde kimse kendini öteki hissetmesin.

İnsan Hakları Cemiyeti olarak beş defa valilikten randevu talebinde bulunduk, bize randevu verilmedi. Bizim valinin yardımına ihtiyacımız mı vardı? Sadece bir nezaket ziyaretiydi, genel merkezi Diyarbekir’de olan bir insan hakları kuruluşu oluşmuştu, kendilerini de haberdar edecek, belki de valiliğin çalışmalarına katkı verecektik.

Makamınızdaki güleç yüzle paylaştığınız fotoğraf bir umut verdi, inşallah o umut yeşerir, büyür şehrimize ve ülkemize huzur ve mutluluğa kaynaklık eder. Bir vali çok şeydir diyor, başarı bekliyorum.

Umarım bir yazıya sığmayacak kadar arkanızda hoş bir seda bırakırsınız, hoş geldiniz, şimdiden görevinizi hayırlı olsun diyor, başarılar diliyorum.

Hayırlı bayramlar diliyorum