BIST 9.722
DOLAR 32,57
EURO 35,01
ALTIN 2.428,80

Devlet başkanı bu ülkenin onurudur!

Avrupa’da halen 5 milyon Türk yaşıyor. İsteseler Avrupa’yı inletirler...

Önce Belçika bakanımızın büyükelçilik binamıza girmesine izin vermedi, sınır dışı etti. Ardından İsviçre’de PKK yandaşları 16 Nisan referandumu için hayır mitingi düzenledi. Bu mitingde Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın fotoğrafının yer aldığı siyah pankart üzerine “öldürün” yazılmıştı.

Ardından İsviçre’de bir restorantta Erdoğan’ın fotoğrafının yanında onu hedef almış tabanca konularak “öldürün” baskılı siyah tişörtler satışa sunulmuştu.

Yine ardından Almanya G20 zirvesi için Almanya’ya gidecek olan Cumhurbaşkanımızın Türk vatandaşlarımızla buluşmasını tehdit olarak görmüş ve yapacağı mitinge izin vermemişti.

Cumhurbaşkanımıza yönelik eylemlerinde başı çeken Avrupa ülkesi Almanya işi iyice azıttı. Şimdi de Başbakanlık binası önünde özel bir firma tarafından düzenlenen otomobil çekilişi kampanyasında otomobilin üzerine astıkları pankartta  “Diktatörü öldürün, otomobili alın” yazıp, bizim Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve Suudi Arabistan Kralı Salman’ın fotoğrafını koyarak hedef gösterdi.

                             /////                            //////                         /////

Sosyal medyada önceki gün gördüğüm bu paylaşım  son derece beni üzdü ve kızdırdı. Ben ki, PKK, DAEŞ , YPG gibi terörist bayrakları hariç ki bunları bez parçası olarak görürüm, protesto eylemlerinde hiçbir ülkenin bayrağının yakılmasına ve  ayaklar altına alınmasına razı olmayan biriyim.

Bayraklar o ülkenin timsalidir, namusudur,devlet ve millet olma varlığının, bağımsızlığının göklerde sallanan  göstergesidir.               

Devlet başkanları da öyle…

Benim ülkemi beğenmeyebilirler. Benim  yönetim sistemimi tasvip etmeyebilirler, benim devlet başkanımı istemeyebilirler, ki onlara ne? Herkes kendi ülkesine baksın.

Ama hiçbir durumda benim devlet başkanımı, başbakanımı ve hatta  bir siyasi parti liderimi kendi ülkelerinde fotoğraflarını paspas edip, hiçbir şekilde hedef gösteremezler.

             //////                                       ///////                                //////

Çünkü bir devlet başkanını hedef almak demek, o ülkeyi hedef almak demektir.İşin en çirkini de Almanya polisinin  eyleme sessiz kalması, öylece seyretmesidir. Biz Almanya için Ankara’da böyle bir eylem yapmaya kalksak,bizim polisimiz asla iki ülke arasında diplomatik  ilişkileri gereceği için izin vermez.

Doğru olanı da budur.

Almanya ‘nın derdi Erdoğan değil. Türkiye. Türk düşmanlığı. Artık Türkiye’nin Almanya’ya ciddi şekilde karşılığını vermesi zamanı gelmiştir. Ayrıca sosyal medyada tepki sadece Almanya’ya değil, Kılıçdaroğlu’na da yönelik.

Çünkü;

Bir kere daha gördük ki CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu böylesine çirkin olaya sessiz kalmayı tercih etti.

                        //////                              //////                                      //////

Neticede Almanya’daki protesto Türkiye’de bir iç siyaset malzemesi değildir. Ülkeler arası problemdir ve Türkiye’ye yöneliktir. Böyle bir durumda CHP liderinin hele hele “adalet istiyoruz” diye yürürken “Benim ülkemin Cumhurbaşkanını siz nasıl hedef alıyorsunuz?” diye küçük de olsa bir cümlecik de bulunması gerekirdi. Hatta o ülkenin  parti başkanlarını arayıp tepkisini  söyleyebilirdi. İnanın, o ülkede Kılıçdaroğlu eğer hedef gösterilse idi en büyük tepkiyi bugün Erdoğan çıkıp verirdi.

Hem de en sert şekilde…

Bu arada Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarımızın sessizliğini de anlamış değilim. Özellikle FETÖ olayları başladığından bu yana Avrupa ve ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarımız  ülkemize yönelik eylemlerde  organize olup refleks gösteremiyorlar.

Bu son olayda da belli kesimi hariç, genelde Türkiye Cumhurbaşkanına yönelik öldürme eylemi içeren protesto da bizim Türklerin sessiz kalmasını anlayamıyorum. Avrupa’da halen 5 milyon Türk yaşıyor. İsteseler Avrupa’yı inletirler...