BIST 9.541
DOLAR 32,60
EURO 34,87
ALTIN 2.494,98

Ders çalışırken nelere dikkat etmeli?

 

“Uygun ortam bulsam çalışmaya hemen başlayacağım!”

Bu sözü, çoğu öğrenciden duyarım.

İşin kötü tarafı; çalışmak için uygun ortam arayanlar hiçbir zaman uygun bir ortam da bulamazlar.

 Gerçekçi olarak, uygun ortam aramanın dışında, birçok kimse; bu mazereti aslında bir kaçış için kullanır. Çalışmak isteyen insanlar için ise her ortam, uygun bir ortamdır.

        

Ortam nasıl olmalı?

 

Çalışacağınız ortamın aydınlık olmasına dikkat edin.

Işık sol arka taraftan gelirse gözleriniz uzun süre yorulmaz.

Çalışacağınız masayı temizleyin ve düzenleyin. Masada sadece çalışacağınız derslerin kitapları ve notları bulunsun.

Masanızda ders çalışırken su ve kolonya bulundurun.

Su zihni diri tutar, kolonya bilicinizi açar.

Ders çalıştığınız masayı, sadece ders çalışmak için kullanın. Aksi halde kimi zaman ders çalışıp kimi zaman aynı masada müzik dinlerseniz veya uyursanız belli bir zaman sonra o masada sadece müzik dinliyor veya uyuyor olarak kendinizi bulabilirsiniz.. Dinlenmek istediğinizde masadan başka bir mekânı tercih edin.

Odanın sıcaklığı, ortalama 18-24 derece arasında olmalıdır.

Oturduğunuz sandalyenin ya da koltuğun en önemli yeri bel kısmıdır. Bel kısmı belinizi saran sandalyeleri tercih edin.

 

Sessiz, sakin bir ortamda çalışın.

 

Televizyonun karşısında, kalabalık bir ev ortamında çalışmak; konsantrasyonu önemli ölçüde etkilediği gibi sizde de yanlış çalışma alışkanlığı oluşturur.

Kesinlikle yatarak ders çalışmayın. Bu çok verimsiz bir çalışmadır. Çünkü belli bir süre sonra her ders çalışmaya başladığınızda uykunuz gelmeye başlar. “Uyku ile ders çalışmayı” ilişkilendirirsiniz.

 

Kendinizi ödüllendirin.

 

Ders çalışmayı bıkkınlıkla, tükenmişlikle, yorgunlukla değil; mutlulukla, zevkle, neşeyle, coşkuyla, huzurla ilişkilendirin.

Düşünsenize, bu gün 3 saat ders çalışmayı planlamışınız.

Bunu gerçekleştirdiğinizi hayal edin.

Ardında da iyi bir ödüle ne dersiniz?

Uyku istiyorsanız uyku ya da bir miktar meyveye ne dersiniz?

Dizi istiyorsanız, işte dizi…

Bütün bunların ötesinde; bir insanın günlük çok kısa dahi olsa birkaç saatlik hedefine ulaşması; insanı sevinçten uçurur.

Çalışmalarınızın sonunda, yaşadığınız olumlu duygulara, mutluluğunuza, sevincinize, huzura dikkat edin.

Bunun için de, çalışmanızdan sonra; “Çok çalıştım, çok yoruldum, mahvoldum, tükendim” yerine; “Bu gün 3 saat çalıştım, üzerime düşeni yaptım. Çok mutluyum ve huzurluyum” şeklinde kendinizi takdir edin...

En güzel ödül; takdirdir.

 

Müzik mi ders mi?

 

Müzik dinlerken müzik dinleyin, ders çalışırken ders çalışın.

Bazı kişiler “Ben müzik dinlerken daha iyi ders çalışıyorum” derler. Hatta bir kısım öğrenciler de buna benzer bir şekilde televizyon karşısında ya da sesin, gürültünün bulunduğu ortamda çalışmayı tercih ederler.

Bu, aslında bu kişilerin yanlış ders çalışma alışkanlığı edinmelerinden kaynaklanmaktadır.

“Bunun ne zararı olabilir ki?” diyebilirsiniz.

Konsantrasyon sadece bir noktaya sabitlenmektedir.

Konsantrasyonunuzu müziğin ritmine, sözlerine ya da televizyondaki seslere de vermeye başladığınızda zayıf kaydetmeye başlarsınız.

Özellikle bas oranı yüksek müzikler, beyninin sağ ve sol bölümlerinin birbiri ile uyumunu bozar.

Ders çalışırken müzik dinlemelerini tavsiye ettiğimiz sadece bir grup insan vardır. Bunlar ise işitselliği aşırı ileri insanlardır.

Bu kişiler, ders çalışırken işitme duyu kanalını daha çok kullandıkları için,  seslere görsel ve dokunsal öğrenme sistemine sahip kişilerden daha duyarlıdırlar.

Etraflarındaki her ses onların konsantrasyonunu bozar.

Bir kapı gıcırtısı, komşunun çocuğunun sesi, sokakta “Domatiz, sovan, patlıcan” diye bağıran satıcı, salondaki televizyondan gelen “Kurtlar Vadisi, yine heyecan dolu!” sesleri zihinde de yankılanır ve bu kişiler dersten kopar.

  Bu nedenle bu kişilere, ders çalışırken sözsüz, yavaş, bas oranı düşük müzikleri, hafif ses yüksekliğinde dinlemeleri faydalıdır.

Bu öneriyi de sadece sessiz sakin bir ortam bulamamak durumunda öneriyoruz.

Bu durumda da ders çalışamayanlar kulak tıkaçları kullanabilirler.

Sonuç olarak; mazeret üretmeyin, başarı üretin!