BIST 9.717
DOLAR 32,50
EURO 34,92
ALTIN 2.436,28
HABER /  GÜNCEL

demokratikleşme paketi içeriği

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Demokratikleşme Paketini açıkladı. İşte Demokratikleşme Paketinin içeriği

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, uzun süredir merakla beklenen demokratikleşme paketini bugün düzenliği bir basın toplantısıyla açıkladı.

İşte paketin içeriğinden detaylar...

Demokratikleşme paketinin birliğimiz ve kardeşliğimiz için hayırlara vesile olmasını tememni ediyorum. Paketin hazırlanmasında katkı sunanlara şükranlarımız sunuyorum.

2002 seçimlerinde ve daha sonra bizi sürekli destekleyen bizi koruyan, desteklerini esirgemeyen aziz milletimize teşekkür ediyoruz.

Türkiye'nin kalkınması, özgürleşmesi adına mücadele vermiş herkese milletçe minnettarlığımızı sunuyoruz.

ŞEHİTLERE ADADI

Birazdan açıklayacağımız paket elbette 11 yıllık uzun soluklu sürecin sadece bir safhasıdır. Türikye'nin terörle mücadele kadar demokratikleşme hafızasını da kaydeden Kamu Güvenliği Müşteşarlığımıza teşekkür ediyorum.

Özellikle şükran ve minnetimizi hak eden bir bir kesim var. Her bir şehidimiz kahramanca canını veren, ülkesinin huzur ve istikrar içinde yaşamasını arzu ediyordu. Terörün son bulması, akan kanın durması, gözyaşlarının dinmesi, öncelikle şehit ailelerinin tememnisidir.

Bu paketle şehitlerimizin uğruna can verdikleri milletimizin birliğini kardeşliğini pekiştiriyoruz. Vasiyetlerini yerine getirdiğimiz şehitleri bir kez daha anıyor ve mekanları cennet olsun diye dua ediyoruz.

İLK DEĞİL SON DA OLMAYACAKTIR

Bugün açıklayacağımız demokratikleşme paketi bir ilk değildir, bir son da olmayacaktır. 1950'de başlayan demokratikleşme tarihi boyunca nice önemli adımlar atılmıştır. 3 Kasım 2002 seçimleriyle oluşan parlemento ve iş başına gelen hükümetimiz çok önemli reformlar gerçekleştirmiştir. Bugün açıklayacağımız paketi 11 yıllık sürecin tabii bir sonudur. Değişim devam edecektir. Bütün tortuları temizleyecek bir paket değildir. Ancak nihai hedefe ulaşmak için çok önemli bir eşik noktasıdır. Bugün açıklayacağımız reformları da son nokta olarak görmüyoruz. Şartlar iyileştikçe, siyaset bir hak arama yöntemi olarak daha fazla güç kazandıkça yeni reformlar Türkiye gündeminde yerini alacaktır.

Bütün beklentileri karşılayan bir paket rasyonel değildir. Türkiye siyasetinin buna müsayit olmadığını aziz milletim gördü. Bir paketle tüm sorunların çözülmesi mümkün değildir. 

REFORM YAPMAK ÇOK ZOR

Çözümsüzlüğün bir siyaset tarzına dönüştüğü bir ortamda reform yapmak son derece zordur. Biz 11 yıl boyunca bu dirence rağmen reformlar yaptık. Anayasadan yasalara, bürokrasiden stklara, medyadan iş dünyasına uluslararası tertiplere karşı çok büyük dirençlere karşı bir cesaretle reformlara sahip çıktı.

Darbe senaryolarına rağmen, parti kapatma tehditlerine karşı yolumuzdan dönmedik, Partimize yönetik doğrudan terör eylemlerine karşı reformlardan vazgeçmedik. Hertürlü kışkırtmaya karşın biz sandıktan, demokrasiden geri adım atmadık.

ARTIK GERİ DÖNÜLEMEZ

Demokratikleşme paketleri milletimizin yüzünü güldürür, darbecilerin uykusuzu kaçırır. Biz milletimizi memnun edecek, mutlu edecek ne varsa onu yapmaya devam edeceğiz. Bu bir son değildir, bir nihayet değildir. Bir son nokta asla değildir. Türikye artık geri döndürülemez biçimde demokrasi istikametinde yürümektedir. Bundan sonrada demokrasinin derinleştirilemsi için hak talepleri devam edecektir. 

Esas olan hak taleplerinin siyasetle yapılması şiddet ve silahtan uzak durulmasındır. Hiçbir şiddet demokratik hak talebinin yerini tutamaz. Yumruklar sıkılıysa ellerin tokalaşması mümkün değildir. Fikirler değil silahlar konuşuyorsa oradan çözüm sadır olmaz. 11 yılda amacımız sıkılı yumrukları çözmez, silahların susmasını sağlamak olmuştur.

DEVLET ÖZÜNE DÖNMÜŞTÜR

Oturdukları yerden ahkam kesenler önce halkın rızasını almalıdır. Halka rağmen ileri adımlar atmak da mümkün değildir. Tek tipçi de demokratik rejimde halka rağmen başarılı olamaz.

2002 sonlarında AB yollarına düştüğümüzde zihniyet değişiminin gerektiğini konuşmuştuk. Bu paket Türkiye'nin ulaştığı seviyenin bir karşılığıdır. Vatandaşlarının kökeniyle, inancıyla uğraşan birdevlet yoktur. Artık vatandaşının ihtiyaçlarına, çığlığına kulak tıkayan, vatandaşını asimile eden bir devlet anlayışı yoktur. Bu ülkede kamu alanını otoriter kılan, vatandaşa cehennem haline dönüştüren bir anlayış yoktur.
Devlet özüne aslına dönmüştür. 

SESSİZ DEVRİM

Son 11 yılda yaşadığımız sessiz devrimle kibirli bir devlet ve siyaset anlayışı tarihin çöp sepetinde yer almıştır. Bütün vatandaşlarına karşı aynı mesafede duran bir devlet vardır. Milletine hizmetkar olma anlayışıyla yola çıkmış bir devlet vardır.