BIST 9.736
DOLAR 32,52
EURO 34,81
ALTIN 2.423,48

Demokrasi, üniversite mezunu olmakla eşdeğer mi?!.

Demokrasi'de ayrım yoktur, herkes için vardır...

Habertürk Gazetesi'nden Balçiçek İlter'e konuşan Erol Evgin manken Aysun Kayacı'nın verdiği örneğini hatırlatıp, "Okuma yazma bilmeyen, oyuna parmak basan bir kardeşimizle, ablamızla, annemizle 3 üniversite bitirmiş birinin birer oy hakkı olması adaletli mi geliyor size sorarım. Hiç hakça değil Herkes seçebilmeli tabii. O parmak basan ablamız muhtarını seçsin, biraz daha iyi eğitim alanı belediye başkanını seçsin." diye konuşmuştu. Sanatçının bu sözleri kısa zamanda yankı getirmiş ve sosyal medyada olay olmuştu.

Cumhurbaşkanı Sn.Erdoğan FSM Üniversitesi mezuniyet töreninde konuştu: "Çıkmış bir tanesi kalkıyor diyor ki, bu  muhtarların seçilmesini yanlış buluyorum, herkesin oyu geçerli olmamalıdır,  milletin içinde de böyle tefrike gidenler var. Bunlar ne cins adamlar. Sen sanatçı olsan ne olur, profesör olsan ne olur, doçent olsan ne olur? Önce millete  saygı duyacaksın, saygı, bu milletin hiçbirini küçümseyemezsin."

E.Evgin, “ben öyle demek istemedim, röportajın tamamını okursanız anlayacaksınız. O kısa sohbette adalet ve eşitlik kavramları birbirine girmiş gibi görünüyor olabilir. Benim adaletten, eşitlikten ve demokrasiden yana olduğumu beni tanıyan herkes bilir. Rahmetli Vehbi Koç'un ünlü sözleri benim de anayasamdır:  Devletim ve ülkem var oldukça ben de varım. Demokrasi varsa hepimiz varız.” demiş.

Eeee, be kardeşim, mutlaka; ya yanlış konuşuyor ya da yanlış tweetler atıyorsunuz, sonra da sanatçılar zorda kalıyor!... Yazının tamamını okuyan siyasetçi var mı? Önemli olan malzeme verdin mi vermedin mi? Size mi kaldı, siyasi konulara bu şekilde girmek? Demokraside her oyun eşit olduğunu bilmiyor musun? Yeni mi öğrendin? Sonuçta her kişi inandığı partiye oy veriyor!.. Okumuşların oy verdiği söylenen  CHP, bu söylemler yüzünden, halka ulaşamıyor, yıllardır %25’i geçemiyor. Halkı neden küçümsüyorsunuz? Seni göklere çıkaran, o beğenmediğin halk değil mi? Üniversite bitirmek her şeyi çözüyor mu? Geçtiğimiz haftalarda önünde Prof. yazanların halini de görmedik mi?

O zaman, sizin CD’ lerinizide sınıflandıralım! Parmak basan ablamız almasın, eğtimli olanlara satılsın! Ne dersiniz?!..

Sn. Cumhurbaşkanı’nın, bu gibi bireysel söylemlere itibar etmesi, gündeme getirmesi elbette siyaset gereği!.. Deniyor ki, bazı olayları, söylemleri; “duymasa, görmese, gündeme getirmese” daha  iyi olmaz mı? Böyle yapınca; o kişiyi daha çok kişi okuyor, daha çok bilgi sahibi olunuyor, karşı görüşler bir araya geliyor...Ama, siyaset, bu, ne malzeme bulursan onu kullanıyor, rakiplerini zorda bırakıyorsun!.. Neyse ki Sn. Cumhurbaşkanı, genelleme yapıp, -her zaman olduğu gibi-  sanatçılar dememiş, o bakımdan teşekkür ediyoruz.

Çünkü; şu anda sanatçıları temsil eden, onlar adına konuşan dernek/vakıf yok...Hepsi bireysel konuşuyor ya da yazıyor..Sapla samanı ayırt etmek gerekli...

Bu arada TİP sözleşmeli olarak Bakanlık topluluklarında ve Devlet Konservatuarları’nda çalışan sanatçılar, gösterge rakamlarının yükseltilmesini ve emeklilik özlük haklarının iyileştirilmesini hala bekliyor.

Sn.M.Ünal, teklif hazır, Mayıs sonuna kadar çıkacak demişti, Bakanlar Kurulu değişti. Her kesime müjde verirken sanatçılar unutulmasın...Sn. N.Avcı’dan müjdeli haber bekleniyor... 4 yıldır konuşulup gerçekleşmeyince müjde diyoruz,!..Yoksa, sanatçıların normal özlük hakları...

İFTAR YEMEĞİNDE POPÜLERLİK VAR…

Sn. Cumhurbaşkanı’mızın iftar yemeğine katılan ünlüler arasında; “Orhan Gencebay, Sevim Emre, Hasan Kaçan, Sibel Can, Mustafa Keser, Zerrin Özer, Mustafa Ceceli, Acun Ilıcalı, Gülben Ergen, Cengiz Kurdoğlu, Hande Yener, Yavuz Bingöl, Muazzez Ersoy, Kenan İmirzalıoğlu, Fettah Can, Eser Yenenler, Serkan Çağrı, Burcu Çetinkaya, Mustafa Sandal, Murat Dalkılıç, Berdan Mardini, Sinan Özen, İbrahım Sadri, Osman Sınav, Niran Ünsal, Polat Yağcı, Necati Şaşmaz, Işın Karaca, Gökhan Tepe, Serdar Gökhan, Orhan Hakalmaz, Şafak Sezer, Tamer Yiğit, Alişan, Hakan Ural, Sera Tokdemir” varmış… Magazin basınından, yakından bildiğimiz arkadaşlar. Allah kabul etsin…

Daha önce de yazmıştım. Acaba neden; bir devlet sanatçısı,orkestra şefi, konservatuar müdürü, TRT sanatçısı v.b. bu listelere giremiyor? Hep popüler olmak ya da TRT Müzik’te program yapmak mı lazım?!... Yaşantıları ve çalışmaları ile tanınan, yüzlerce öğrenci yetiştirmiş; Prof. Alaeddin Yavaşça’nın,  Prof. Mutlu Torun’un, Prof. Erol Deran’ın, “Tarab” çalgısının patentini alan Prof. İlhan Özkeçeci’nin, Müzik STK Başkanları’nın, 25 Müzik STK’sının Başkanı olan Müzdak Başkanı’nın  v.b. değerlerin,genç  Eser Yenenler kadar etkisi/karşılığı yok mu bu toplumda? Milli/manevi/kültürel değerlerden sürekli bahseden  ve önem veren Sn.Cumhurbaşkanı’mızın popülerliğe mi ihtiyacı var?! Danışmanların dikkatine, bir kez daha  sunmak istiyoruz…

Hollywood Bulvarı  ve Muhammet Ali…

Hollywood’da gezilecek yerler sıralamasında ilk sıraları çeken şöhretler kaldırımı Hollywood Bulvarı ve Vine street arasında uzanan bir yoldur. Bu yolun özelliği dünyaca ünlü sanatçı, film yıldızı, şarkıcı ve benzer pek çok tanınmış önemli kişilerin el izleri, ayak izleri, ve bazı küçük notlarının yer almasıdır. Şöhretler kaldırımının olduğu boylu boyunca uzanan bu yol ise ünlü Hollywood Bulvarı’dır. Burası upuzun bir yürüyüş yoludur ve yol boyunca ünlülerin izlerini görürsünüz. Buraya Los angeles’i görmeye gelen turistler çok ilgi gösterirler. Herkes beğendiği yıldızın el izi, ayak izi ya da notunun yanında fotoğraf çektirir. Tüm yıldızların isimleri kaldırımda yer alırken sadece ünlü boksör Muhammed Ali’nin yıldızı kodak tiyatrosunun duvarında yer almaktadır. Bu da isminin Muhammed oluşu ve bu ismin ayaklar altına alınmak istenmeyişidir. Ünlü boksörümüz Muhammed Ali’yi geçtiğimi günlerde kaybettik, Allah rahmet eylesin…