BIST 9.525
DOLAR 32,52
EURO 34,75
ALTIN 2.496,26
HABER /  POLİTİKA  /  HDP

Demirtaş'tan koalisyon açıklaması!

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, seçimler sonrası oluşabilecek bir koalisyona ne şartlarda destek vereceklerini açıkladı.

Abone ol

İNTERNETHABER- HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, 7 Haziran'da barajı aşacaklarını ifade ederek, olası bir koalisyona da istikrar için içeriden ya da dışarıdan ilkeleri koşullarında destek vereceklerini söyledi. Başkanlık sistemini ülkede sadece tek kişinin istediğini iddia eden Demirtaş, "yeni anayasa yapılacaksa bize kimse böyle bir madde ile gelmesin" diye konuştu.

Selahattin Demirtaş, Habertürk'te Ankara Temsilcisi Veyis Ateş'in gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Hükümetin parti kapatmayla ilgili olarak kendilerine yönelik eleştirilerinin doğru olmadığını anlatan Demirtaş, "Bunu ilk kez açıklıyorum, o maddeyi kendileri düşürdü" diye konuştu. Paket içerisindeki "parti kapatmayla ilgili maddeye" destek verebileceklerini ve bunu da o gün bakan olan bir isme aktardığını söyleyen Demirtaş,  tekliflerini AK Parti içindeki milliyetçi milletvekillerinin paketin geneline "hayır" oyu kullanabilecekleri korkusuyla kabul edilmediğini ifade etti. Demirtaş şöyle konuştu;

"Paketin tamamına değil ama o parti kapatmayla ilgili maddeye destek verebileceğimizi Meclis'teki bir özel görüşmeyle kendilerine aktardık. Onlar ise "Siz destek verirseniz, AK Parti'nin içerisindeki bizim 20 milliyetçi milletvekili hayır oyu verebilir." diyerek bizden destek istemediler. Bize açıkça bu söylendi ve buna rağmen oylamalara 5 arkadaşımızla sembolik olarak destek verdik.

Burada ilk kez açıklıyorum. Onlar oy vermediği için o madde düştü. Bunu söyleyen arkadaş o zaman bakandı. Yüz yüze görüştük. Kusura bakmasınlar, o maddeyi düşüren kendileridir. İşleri güçleri bu yani! Açık söylüyorum, o dönemde parti kapatma konusunda "kendileri bu maddeyi geçirmeyelim" diye düşündüler. Bu nedenle kendi içlerindeki milliyetçi 30'a yakın grup, partinin tamamına hayır oyu kullanabilir ve geçemeyebilir. Bunu bilerek yaptılar. O günden buyana açıkça bunu bize karşı kullanıyorlar. 

"BARAJI KESİNLİKLE AŞACAĞIZ"

Biz barajı aşarız açıkça söylüyorum. Bu nedenle "B planımız" yok! Eğer aşamassak söz veriyorum ilk demeci size vereceğim ve o zaman açıklayacağız.

Aşamasak da şüphesiz herşeye rağmen devam edeceğiz. Yine de Türkiye'nin dördüncü partisiyiz. Sadece Meclis'te grubumuz olmayacak. İşimizi gücümüze kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bu nedenle "B planımız" yok.

KOALİSYON TARTIŞMALARI

Bu da 7 Haziran sonrası konuşulabilecek şey doğrusu. Biz Türkiye'yi istikrarsızlık yaratmak için seçimlere girmiyoruz. Seçim sonrası koalisyon ihtimali ortaya çıkarsa, ilkelerimiz neticesinde kurulacak bir hükümete dışarıdan- içeriden destek verebiliriz. Biz istikrarsızlık oluşturmak için seçimlere girmiyoruz. Tek başına iktidar olabilecek bir güce sahip olamayacağımızı biz de biliyoruz. Ülkenin hükümetsiz kalmasına izin vermeyiz. 8 Haziran günü esnafımız dükkanını açması lazım, memurumuz maaşı alması gerekiyor.

YENİ ANAYASA TARTIŞMALARI

Anayasa konusunda da ilkelerimize bakarız. Bu ilkeler kafamızdan uydurduğumuz şeyler değil. Referans alarak oluşturduğumuz maddeler vardı. CHP ile MHP ile AKP ile bin kere görüşürüz. En maksimum uzlaşmayı nerede sağlarsak orada oluruz. AKP daha önce dediği gibi gelin bu anayasayı kabul edin derse bunu yapmayız.

"BAŞKANLIK SİSTEMİYLE GELİNMESİN"

Bir başkanlık modeli içeren anayasa taslağına kesinlikle evet demeyiz. Böyle bir madde ile herhangi bir parti bize gelmesin.

AKP'nin başkanlık sisteminde sunduğuna bakın, onlar tek adamlık önerisi getiriyorlar.

Başkanlık sistemi bugün Türkiye'de tartışması sağlıklı yürümüyor. Başkanlık sistemi bir kişiye yetki vermekle sağlanmıyor. Bu toplumdan gelen bir değişim, yargıçların seçimle iş başına gelmesiyle oluyor. Yargıçları halk seçiyor. Yüksek yargı da böyle. İkili meclis sistemi var. Güçlü bir medya var. Bunların tamamı başkan denilen kişi ya da kurumu çok sıkı denetleyen bir mekanizmadır. Bunların tamamı başkana yetki tanımayan ve kendi kullanan ve üstünde de o kişiyi koordinatör tayin eden bir sistemdir. Türkiye bunu tartışmaya hazır değil. Yerinden yönetime biz zaten yetki verebiliriz.

"TİPLİ TİPSİZ İLGİLENMİYORUZ"

Türk tipi A tipi B tipi, tipli tipsiz biz bununla ilgili değiliz. Ortada bir başkan olmak isteyen bir kişi var ve ülkeyi yönetmek istiyor. Herkesin kendisine bağlamak isteyen bir başkan heveslisi var. Kişilik olarak da onun başkanlık yapabileceğini düşünmüyorum. Bunu tartışmanın da atmosfer olarak uygun olmadığını düşünüyorum. Bugün tartışmamız gereken şey bu başkanlık sistemini getirenlerden kurtulmak olmalıdır.

"BUNA İZİN VERMEYECEĞİZ"

Yerinden yönetimli bir model tartışıyoruz. Biz bunu tartışalım diyoruz ama biz bunu söylediğimizde asla bu ülkenin bölünmesine izin vermeyiz diyorlar. Biz bir model tartışalım diyoruz ama tartışmıyorlar. Kendileri başkanlık sistemi önerdiklerinde tartışalım diyorlar. İlle benimkini tartışalım diyorlar. Kusura bakmasınlar tartışmak zorunda değiliz. Bizim gücümüz yettiğince biz buna izin vermeyeceğiz.

Ben diktatör olmak istiyorum derse kimse buna izin vermeyeceğini biliyor. Sadece başkanlık diyerek şirin gözükmek istiyorlar. O bir kişinin derdi değil. Biz onlara bakalım. O kendi derdiyle kavrulsul bakalım.

"PKK AYRI HDP AYRIDIR"

PKK, silahlı bir örgüt ve bunu bir propaganda olarak kabul etmiş bir örgüttür. Daha sonra da silahı bırakalım ve demokratik şartlarla konuşalım diyer bir hareket. Biz ise 1991 yılından buyana çeşitli zorluklarla bugüne gelmiş bir siyasi hareketiz. Biz silahsız bir çözüm istiyoruz. Demokratik siyaseti güçlendirmek isteyen bir partiyiz. PKK tamamıyla karar alma mekanizması olan bir örgüttür. Bizim hiçbir organik bir bağımız yok. Olsa bunu söylemekten de korkmayız. Böyle olsa belki de daha iyi olurdu ve silah bırakmayı daha kolay sağlayabilirdik. Örgütlenmemizde hiçbir organik bağımız yok.

AĞRI'DAKİ OLAYLAR

Benzer şeyler geçmişte de yaşatıldı. Zaman zaman yaz aylarında çeşitli şenlikler düzenlenir. Bunların amaçları da farklı olabilir. Birçok yöre kendi arasında buluşup bunu yapıyor. Bu şölenlerde de buna benzer haberler bize ulaştı. Böyle olaylarda geçmişti hükümetten bizi aradılar ve müdahale etmemizi istediler. Filan yerde şenlikler olacak ve oraya silahlı kişilerin gelebileceğini söylediler. Biz de oradaki şölende "öyle şeyler yaşanmasın" diye gerekli şeyleri söyledik. Diyadin'de de bunu söyleyebilirlerdi. Biz istihbarat aldık ve HDP'nin gücü varsa kullansınlar deseler bunu kullanabilirdik, elimizden geleni yapardık.

Aldın istihbaratı madem sen neden oraya 15 jandarma göndermek yerine bir telefon açmıyorsun da bunu yapıyorsun. Geceden pusu attırıyorsun, "ya vuruluruz ya da vururuz hesabı" yapıyorsun. İnsan öldürmeye gitmiyorlar ki propaganda yapacaklarmış Vali'nin açıklaması bu! PKK'lılar oradaki HDP'lilere silah zoruyla oy verin baskısı yapacağız diyorlar. Böyle şey mümkün mü?

"CENAZENİN ÇIKMASINI İSTEDİLER"

Yaşanan çatışmayla ilgili kayıtlar var. Nedir derdiniz? Oradan cenaze çıkmasını istesinler. Diyelim ki 15 cenaze gitse, HDP sokağa çıkamaz hale gelecek diyorlar.

O saatlerde Erdoğan canlı yayında anlatıyor bunu. Savaş muhabirliği yapıyor. Orada seçmen huzurunda bir Cumhurbaşkanı propaganda yapıyor. Bir cumhurbaşkan kendisine gelen bilgiyi neden halkla paylaşıyor. Çok yanlış görüyorum. 

Ne yapacaklardı her yerde parti binalarımız taşlanacaktı. Biz ölümler olmasın derken heryerde parti binalarımız taşlandı. Genelkurmay da açıkladı ölümler olmasın diye partililerimiz oradan yaralıları çıkarmıştır."