BIST 9.722
DOLAR 32,57
EURO 35,02
ALTIN 2.428,21
HABER /  POLİTİKA

Demirtaş'tan Bağımsız Kürdistan çıkışı

Selahattin Demirtaş'tan Kürtlere ayrı devlet sorusuna kızdıracak cevap...

Abone ol

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Kürtlere ayrı devlet kurulması sorusuna "Halk istedikten sonra kimse engel olamaz" dedi. Ayrıca Öcalan'ın durumunun yeniden tanımlanmasını istedi.

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş PKK'nın ateşkes kararı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Demirtaş hükümetin çatışmasızlık sözünde durmasının gerektiğini belirterek şu saatten sonra sınır ötesi operasyonun ateşkesin ruhuna ters olacağını söyledi.

Demirtaş DİHA'ya konuşarak hükümeti PKK'nın silah bırakma sürecinde yasa çıkarması gerektiğini söyledi. Hükümeti yasa çıkarmak için zorlayacaklarını belirten Demirtaş süreçte parlamentoyu ilgilendiren meseleler olduğunu açıkladı.

Demirtaş şöyle konuştu: , “Bu bir süreçtir, aşamaları var ve mutlaka Parlamento'yu ilgilendiren kısımlar da olacak. Yeni yasaların çıkarılmasını gerektiren meseleler de olacak. O aşamaya gelindiğinde bizler de Parlamento'da bu desteği hükümete sunacağız. Hükümeti de bu konuda yasa çıkarması için zorlayacağız. Çünkü bunlar gerçekleşmezse, yapılmazsa, yasal ve anayasal tedbirler alınmazsa ortada barış diye bir şeyden söz etmek hayal olur. Çünkü barış ayakları yere basan bir özgürlükle, demokrasiyle ancak kalıcı bir hale gelebilir” dedi.

ÖCALAN'IN DURUMU YENİDEN TANIMLANMALI

“Şu an Sayın Öcalan resmi olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış bir mahkumdur. Ve kendisinin normalde bir imza yetkisi bile yoktur hukuken. Şimdi hukuken durumu bu olan ama fiilen bir isyanın lideri, bir halkın lideri olan bir kişinin artık bu hukuki durumunun yeniden tanımlanması gerekecek” diyen Demirtaş, yaptıkları bütün işlerin de hiçbir hukuksal dayanağının olmadığını kaydederek, “Meşrutiyeti var ama hukuksal bir güvencesi yok. Yani bütün bu çalışmaları ‘hangi yasaya dayanarak yapıyoruz’ diye sorulduğunda ortada bir yasa yok. Hatta suç olarak da tanımlanabilinir. Bu nedenle biz bu riskli durumun ortadan kaldırılması için de Parlamento'nun yeni bir karar alarak, bu barış görüşmelerini barış sürecini bir hukuka bağlamasını doğru buluyoruz. Umut ediyorum ki bu tür adımlar da hükümet tarafından atılacaktır” dedi.

Şimdiye kadar tek taraflı bazı konularda adımların atılarak sürecin ilerlediğini aktaran Demirtaş, şöyle devam etti: “Şimdi gelinen aşamada artık hükümetin alacağı kararlarla Parlamento'ya sunacağı yasa teklifleriyle pratikte özellikle sokakta hissedilir derecede baskıyı tehdidi azaltarak, ortadan kaldırarak, dağda, şehirde operasyonları durdurarak, bu sürece bir somut cevap vermesi gerekecek. Bakanlar Kurulu toplantısının ardından hükümet sözcüsünün açıklaması önemliydi. ‘Bir çatışmasızlık süreci başladı’ dedi.

Kendisi de hükümet adına bu çatışmasızlık sürecinin başladığını teyit etmiş oldu. Aslında KCK’nin ilan ettiği eylemsizlik kararına hükümet eylemsizlik kararıyla cevap vermiş oldu. Belki bunu çok açık bir şekilde ifade etmedi; ama bir çatışmasızlık sürecinin başladığını duyurdu hükümet. O nedenle şu saatten sonra askeri operasyon, gerillaya yönelik bir saldırı, bir sınır ötesi operasyon kesinlikle bu sürecin ruhuna terstir. Ateşkesin karşılıklı olma ruhuna terstir. Hükümet çünkü ateşkesi kabul etmiş oldu.

Ve bundan sonraki aşamada özellikle tutuklu siyasetçilerin cezaevinde rehine olarak bulunan arkadaşlarımızın serbest kalacağı bir ortamı yaratması lazım. Bunun için bir yasal düzenleme olması gerekir. Ya da en azından polisin, emniyetin böyle olur olmaz arkadaşlarımıza her yerde arkadaşlarımızı tutuklama, gözaltına alma operasyonlarını durdurması gerekir. Sokaklarda insanların rahat bir şekilde miting yapması, gösteri yapması, barışçıl eylem etkinlik yapılmasının önünün açılması gerekir. Bunlar hepsi belki kısa süre içerisinde gerçekleşmesi gereken adımlardır.”

KÜRTLERİN YAPMASI GEREKENLER VAR

Demirtaş, sonraki aşamaların karşılıklı olarak ilerleyeceğini düşündüğünü söyleyerek, İmralı’da Öcalan ile yapılan görüşmelerin bütün aşamalarının detaylarının görüşüldüğünü belirtti.

Demirtaş, çözüm süresinin biraz daha uzayabileceğini de sözlerine ekleyerek, “Bu ay sonunda Kürt sorunu dediğimiz mesele tümden bitmeyebilir. Kaldı ki devlet kendi üzerine düşen adımları atarsa Kürtlerin de yapması gerekenler vardır Kürt sorunun çözümü için. Çünkü her şeyi devletten bekleyen bir çözüm anlayışı yoktur bizde. Kendi anadiline sahip çıkmak, kendi anadiliyle ilgili kurumlar oluşturmak, basında günlük yaşamda alışverişte, sokakta evde kamu kurumlarında kendi dilini kullanmak.

Bunlar devletin yapacağı şeyler değil, halkın yapması gerekir. Anadilde eğitim, devlet bunun önünü açsa bile Kürtlerin hazır olması gerekir. Kendini yönetme meselesi, resmi olarak bölgesel özerklik olmasa bile ilk etapta Kürtlerin kendini yönetebileceği, sadece belediyeler aracılığıyla değil, bütün kurum kuruluşlarıyla ortak kararlar alabileceği mekanizmaları fiilen oluşturması gerekir.

Dolayısıyla Kürt sorunu sadece ‘AKP’nin atacağı adımlarla çözülür’ gibi beklenti içerisine girmemek lazım. Hem AKP’yi bu konuda zorlamak lazım hem de halkın bu konuda kendini hazırlaması gerekir ki demokratikleşme konusunda toplumsal değişim olabilsin, demokrasi bir kültüre dönüşebilsin. Kürtlerin kendi anavatanlarında özgür bir halk olarak yaşayabilmesinin önü açılabilsin” dedi.

BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN'A KİMSE ENGEL OLAMAZ

“Kürt halkının dünyadaki diğer bütün halklar kadar kendi kaderini tayin etme hakkı vardır. Hiç kimse ‘Kürdistan bağımsız olamaz, Kürdistan birleşik olamaz’ tezi ortaya atamaz” diyen Demirtaş, şu anda Kürtlerin yaşadıkları ülkelerde kendi sınırları içerisinde özgün çözümler bularak, yaşamak durumunda olduklarını söyledi. Demirtaş, şöyle devam etti: “Olur mu olmaz mı bilemeyiz. İlle olacak diye bir şart da yok. Olacaksa da bugünden bunun önüne kimse engel koyamaz. Ne BDP, ne KDP, ne PKK, ne YNK engelleyebilir. İlerde bağımsız Kürdistan olacaksa halk istedikten sonrada hiç kimse buna engel olamaz. Ama şu anda böyle bir programımız böyle bir projemiz yok. Hiçbir Kürdistan hareketin böyle bir yaklaşımı yoktur.”