Delikanlılık kültürümüz yok oluyor
Ne yazık ki gitgide delikanlılık kültürümüz ölüyor. Hatta özellikle öldürülüyor, yok ediliyor. Bunda, en önemli etkenin televizyon dizileri olduğunu düşünüyorum. Delikanlılık, bir “gençlik felsefesine” sahip olmaktır.
Uçakta yolcuların binmesini bekliyoruz. Birazdan hazırlıklar tamamlanacak ve havalanacağız. Yanıma üniversite öğrencisi iki genç oturdu. Oturur oturmaz cep telefonundan feysine açtı. Yanındaki arkadaşına dönüp bir arkadaşının sayfasını gösterdi.
“Bak” dedi “bizim Hakan yeni manita yapmış. İlişki durumunu değiştirmiş.” Arkadaşı, “Hadi canım. Bu çocuk da ayda bir manita değiştiriyor.” dedi.
***
Ne yazık ki gitgide delikanlılık kültürümüz ölüyor. Hatta özellikle öldürülüyor, yok ediliyor. Bunda, en önemli etkenin televizyon dizileri olduğunu düşünüyorum. Delikanlılık, bir “gençlik felsefesine” sahip olmaktır. Bu felsefenin kökleri, damarı; bizim "kadim" kültürümüzün içinden gelmektedir. Gençliğini kaybeden, geleceğini kaybeder.
Yaşça genç olan herkes, "genç" olabilir ama her genç, delikanlı olamaz. Ya da bir insanın yaşı büyük olabilir ama hala delikanlıdır.
Delikanlı dediğin adam;
1- Yardımseverdir; yardıma muhtaç olanın yüküne omuz verir.
2- Saygıldır; başkasına gösterdiği saygının kendi kalitesi olduğunu
bilir.
3- Düşenin elinden tutar.
4- Cömerttir; dostluğunu, kardeşliğini paraya satmaz.
5- Fikri ve ahlaki namus bilincine sahiptir.
6- Dürüsttür; kendi aleyhine dahi olsa doğruluktan şaşmaz.
7- Cesurdur; haksızlık karşısında boyun eğmez.
8- Emek vermekten, elini taşın altına koymaktan, sorumluluk
almaktan kaçmaz. Çünkü bilir ki ancak yüreksizler çalışmadan, emek
vermeden, hak etmeden bir şeylere sahip olmak ister.
9- Hayatta en kutsal şeyin, kendi yüreğinin ve bileğinin gücüyle
elde ettiklerinin olduğunu bilir.
10- Gönlü “yolgeçen hanı” değildir. Sevginin de bir namusu olduğunu
bilir.
11- Kimseye yük olmaz, kendi işini kendi yapabilme yeteneğine
sahiptir.
12- Sevdiklerine ihanet etmez. Çünkü sevdiğini gerçekten sever.
13- Çıkarcı değildir.
14- Fırsatçı değildir.
15- Sevdikleri için fedakarlıktan kaçmaz.
16- Vefalıdır; kendine yapılan iyiliği asla unutmaz.
17- Yaptığı iyiği de başa kakmaz; fırsata çevirmez.
18- Alçak gönüllüdür. Kimseye tepeden bakmaz.
19- Ekmeğini yediği ülkeye, topluma, insana ihanet etmez. Tüyü
bitmemiş yetimin hakkını korur, ona zarar vermez.
20- İsraf etmez. Her lokma ekmeğin kıymetini bilir.
21- Merhametlidir. Yoksulun, düşkünün, mazlumun yanındadır.
22- Kendi eksiklikleriyle yüzleşme cesaretine sahiptir.
23- Kendisiyle barışıktır.
24- Hata yapmaktan korkmaz, ama hatalarını da analiz etme zekâsına
sahiptir.
25- Asla bencil değildir. Topluma, sevdiklerine, çevresine ne kadar
fayda sağlarsa gerçekte sadece onların sonsuza kadar kalacağını
bilir.
26- Ailesine, topluma yük olmaz. Kendi odununu kendi kesme gücüne
ve yeteneğine sahiptir.
27- Kanaat sahibidir. Aç gözlü, doyumsuz değildir. Kendinden
düşüklere bakabilme inceliğine sahiptir. Şükretmesini bilir.
28-Kendini, pahalı markalarla değil, kendi karakteri ve kalitesi
ile toplumda ifade etmeye çalışır. Çünkü ancak bu kaliteye ve
karaktere sahip olmayanların pahalı markaların arkasına sığındığını
bilir.
29- Çevreye, doğaya, ağaca, suya dosttur. Çünkü çevreye, ağaca,
doğaya suya dost olmayanın insana dost olamayacağını bilir.
30- Yaptığı her iyiliğin sonsuza kadar yaşayacağının
bilincindedir.
***
Türkiye’de, en çok ihmal edilen kesimin başında, gençlerin olduğuna inanıyorum. Ne yazık ki sorumluluk sahibi az sayıda STK ve kurum dışında gençlerle yönelik çalışmaları çok yetersiz görüyorum. Milli Eğitim Bakanlığı’nın başlattığı çok önemli gördüğüm “Değerler Eğitimi” göstermelik, soğuk, sıkıcı salon programlarında ya da kâğıt üzerinde kaldı. Çok umutlandığım TRT okul, az sayıda güzel program dışında, bu ihtiyacı karşılayamadı.
Bu konuda, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yaptığı bazı güzel çalışmaları biliyorum ama bu çalışmalar desteklenerek daha geniş kesimlere ulaşmalı ve yaygınlaştırmalı.
***
Gençliği, üç beş pespaye tv dizisinin ve görüntüsünden başka hiçbir özelliği, bilgisi, birikimi olmayan “sanatçıların” insafına terk etmiş gibiyiz. Hemen hemen neredeyse hepsi gençlere hitap ediyor. Etkiliyor, sürüklüyor, yönlendiriyor.
Kaç tane dizide, okuyan, düşünen, araştıran, sorgulayan; kendi milletini, topraklarını, öz değerlerini seven; mert, cesur, erdemli, merhametli, adaletli, özgüvenli, sorumluk duygusuna, estetik düşünceye, fikri, ahlaki namus bilincine sahip genç karakter var?
Gençler, kimleri rol model olarak alıyor, biliyor muyuz?
Uzun yıllardır on binlerce gençle çalışmış, dertleşmiş biri olarak bunu söylüyorum. En azından şunu çok net belirtebilirim: Gençlerin hayallerini, ideallerini, umutlarını, hedeflerini, geleceklerini çalmak isteyenler daha sistemli ve çok çalışıyor.