BIST 9.645
DOLAR 32,60
EURO 34,78
ALTIN 2.410,51
HABER /  GÜNCEL

Delidir ne yapsa yeridir anlayışına Yargıtay’dan son nokta

Yargılandığı iftira davasında, akıl sağlığı yerinde olmadığı gerekçesiyle savunması alınmadan beraat eden sanık için Yargıtay Ceza Genel Kurulu devreye girdi. Kurul; akıl hastası olsa bile sanığın savunması alınmadan mahkemenin hüküm kurmasının yasaya aykırı olduğuna karar verdi.

Abone ol

KONYA'da görülen bir iftira davasında Yargıtay 'Delidir ne yapsa yerdir" anlayışına son noktayı koydu.

Bir iftira davasında Yunak Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın Adli Tıp Kurumu 'akıl hastası' raporunu dikkate alarak ceza vermedi ve sanıktan da savunma almadı. Mahkeme, sanığın yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınmasına hükmetti. Duruşmada sadece kendisinin savunma yaptığını belirten sanık avukatı kararı temyiz etti. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, sanığın beraati yerine ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesini isabetsiz buldu. 


Yunak Asliye Ceza Mahkemesi, ilk kararında direnince devreye Yargıtay Ceza Genel Kurulu girdi. Kurul, emsal nitelikte bir karara imza attı. Kararda; sanık hakkında Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu'nca düzenlenen raporda; akıl hastası olduğu dava konusu olayda yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak boyuttaki bu akıl hastalığının etkisinin bulunduğu hatırlatıldı. 

Kararda şu ifadelere yer verildi: "Sanığın suç işlediğinin sabit olması hâlinde uygulanabileceği gözetildiğinde, öncelikle sanığın atılı suç nedeniyle sorgusunun yapılmasının zorunlu olması, söz konusu güvenlik tedbirlerinin sanık hakkında yükümlülükler içermesi karşısında sanığa bu sonucu önlemeye yönelik savunma imkânının tanınması gerektiği ortadadır.

Duruşmanın yüz yüzeliği, sözlülüğü ilkeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde de güvence altına alınan adil yargılanma hakkı birlikte değerlendirilmeli. Sanığın sorgusu yapılmadan, müdafinin dinlenmesiyle yetinilerek hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ve koruma amaçlı tedavi altına alınmasına karar verilmesinin savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğu kabul edilmelidir.

Bu itibarla, direnme kararına konu hükmün, belirlenen bu usulü nedenden dolayı sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmelidir. Kararın bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir."