BIST 9.511
DOLAR 32,60
EURO 34,84
ALTIN 2.492,22
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Davutoğlu'ndan sert Kobani açıklaması

Başbakan Davutoğlu, Ankara'daki güvenlik zirvesi sonrası konuştu.

Abone ol

Ankara'daki kritik güvenlik toplantısı sona erdi. Başbakan Davutoğlu, HDP'nin çağrısıyla başlayan Kobani gösterilerine tepki gösterdi. Göstericileri ve bunları organize edenleri iki yüzlülükle suçlayan Davutoğlu, Kobani'den kaçanlara Türkiye'nin kucak açtığını hatırlattı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara'da toplanan kritik güvenlik zirvesi sonrası konuştu. Yaklaşık 3 saat 15 dakika süren toplantı sonrası Davutoğlu, Başbakanlık'ta düzenlediği basın toplantısında özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde düzenlenen IŞİD protestolarındaki olaylar için HDP'yi suçladı. 

İşte Başbakan Davutoğlu'nun açıklamalarından bazı satır başları;

"24 saat esasıyla çalışacak olan bir koordinasyon merkezi Başbakanlık bünyesinde ama İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda kuruldu. Bütün valilerimizle, bütün kaymakamlarımızla anlık temaslarla her bir olayı tespit edecek ve her bir olayın arka planı incelenecek ve sorumlular mutlaka hukuk karşısına çıkarılacak. Kimse bu tür şiddet olaylarından sonra, bundan hesap sorulmayacağını düşünmesin. Tek tek bunun hesabını sorarız. Türkiye bir hukuk devletidir ve gereğini yapmak bizim için vatan borcudur.
      
Yine siyasi partilere seslenmek istiyorum; başta bu çağrıyı yapan HDP başta olmak üzere. Eğer siyasi partiyseniz, kimliğini açık bir şekilde demokrasiden ve barış içinde siyaset yapmadan yana koymalısınız. Yok başka bir niyetiniz varsa, kimliğinizi bilelim. Ne yapmak istediğinizi bilelim, ona göre de bizden muamele görürsünüz. Ancak, siyasi parti kimliği ve kılıfı altında eğer milletimizin huzurunu bozmaya kalkarsanız onu demokrasiyle izah edemezsiniz. Siyasi partiler her şeyden önce meşruiyet zemini içinde hareket etmek zorundadırlar. Bu çağrıyı yapanlar, şimdi bu çağrının altında kaldıklarını kendileri de hissediyorlardır. Çözüm sürecine önem veriyorlarsa, önce onun gereğini yapacaklar ve bu gereği yaparken de herhangi bir mazeret ileri sürmeyecekler. 
 
"KILIÇDAROĞLU TAVRINI ORTAYA KOYSUN"
      
Ana muhalefet partisine de seslenmek istediğini vurgulayan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugün sükunet çağrısı yaptığını anımsattı.  Bu çağrıya katıldığını ifade eden Davutoğlu, "Ancak, aynı çağrı içinde bu şiddet üreten kesimleri tenkit etmek yerine, vebali onlara yüklemek yerine, Türkiye'nin Suriye'ye dönük merhametli dış politikasına yüklemek de tipik Kılıçdaroğlu tavrıdır" dedi.
      
Kimsenin kimseyi aldatmamasını isteyen Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu net olarak tavrını koymalıdır. Şiddetten yana mı, huzurdan yana mı ? Genel Başkan Yardımcısına sormalıdır, 'o tweeti ne için attı ? Niçin halkı sokağa davet etti ?" ifadelerini kullandı. Bütün diğer partilere ve toplum kesimlerine de seslendiğini dile getiren Davutoğlu, şunları söyledi:
      
"Çünkü bazı illerimizde, bazı partiler karşı karşıya geldi. Lütfen bu şiddet ortamında taraf olmaktan kaçının. Düzeni sağlayacak olan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'dir, devletidir ve güvenlik birimlerimizdir. Herhangi bir suç işlendiğinde bu suçun cezalandırıcı ve karşı tarafında bir pozisyon almaktansa, devletin müdahalesini önceleyin. Biz hiçbir toplum kesiminin, birinin diğerinin karşısında olmasına rıza göstermeyiz. Bu toplum kesimlerimiz arasında veya farklı siyasi görüşler arasında bir iç ihtilaf değil, Türkiye dışında olan bir gelişmeyi Türkiye içinde istismar etmeye çalışan, marjinal örgütlü bir grubun faaliyetidir. O sınırlar içinde muamele göreceklerdir, kesinlikle geniş toplum kesimlerimizin bu tartışma ve kutuplaşma ortamının dışında kalması önemlidir. Ayrıca bu olaylarda maalesef kullanılan veya istismar edilen kardeşlerimizin önemli bir kısmının, kardeşlerim diyorum, çünkü küçük yaşta, çocuk yaşta denilebilecek 13 ila 18 yaşları arasındadır, çocukları öne sürerek bu vandalizme çocukları alet edenler en büyük insanlık suçu işliyorlar. Annelere ve babalara da çocuklarının geleceğine sahip çıkma çağrısında bulunuyorum."    
 
ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI
      
Uluslararası topluma da seslenmek istediğini aktaran Davutoğlu, son dönemde Kobani'de yaşananları çözme sorumluluğu Türkiye'nin omuzlarındaymış gibi bir kanaatin yayılmaya çalışıldığını bildirdi. Davutoğlu, şunları kaydetti:
      
"3,5 senedir, 300 bin insanın ölümüne sessiz kalanlar, kimyasal silah kullanımına, scud füzelerine, varil bombalarına sessiz kalanlar, Kobani'de bir anda Türkiye'nin bu meseleyi çözmesi gerektiği gibi uluslararası bir algıyı oluşturmaya çalışıyorlar. Bütün bu gelişmelerin vebali öncelikle BM Güvenlik Konseyi'nin ve daimi 5 üyenin üzerindedir. Kendi veballerini bir kenara koyarak, Türkiye'yi sorunun parçasıymış gibi yansıtmaya çalışanlar, belki kendisine yakın olan çevreleri ikna edebilir veya bir algı operasyonu yapabilirler ama uluslararası vicdanın elinden kurtulamazlar. Uluslararası toplum sadece Kobani'deki kardeşlerimizi değil, Suriye'deki bütün kardeşlerimizi emniyet altına, güven altına alacak entegre bir strateji geliştirmedikçe, bu acı olaylar kesilmez. Bizim uluslararası topluma çağrımız öncelikle hep beraber böyle bir çabanın içine girmesidir ve Suriye'de kalıcı bir istikrarın, bölgede kalıcı bir istikrar için gerekli adımların atılmasında ortak bir çaba içine girilmesidir."
      
ZOR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ      
 
Medya kuruluşlarına da seslenen Davutoğlu, zor bir dönemden geçildiğinin herkes tarafından farkında olunduğunu dile getirdi.
      
Türkiye'nin etrafında birçok ülkenin etnik ve mezhep temelli kutuplaşmaların etkisi altında bulunduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Ülkemiz bütün bu ateş çemberinin ortasında demokrasiye dayalı siyasi istikrarını, bugün Başbakan Yardımcımız orta vadeli ekonomi programı açıkladı, orta vadeyi, uzun vadeyi gören ekonomik program anlayışla gören, sağlıklı ekonomik yapısını ve iç barışını koruyor. Buna özen göstermek sadece bizlerin, hükümet edenlerin değil, bütün toplumun görevidir" diye konuştu.
      
Başbakan Davutoğlu, medyadan, bu kritik süreçte, şiddetin yaygınlaşmasını isteyenlerin beklentilerine cevap vermeyecek şekilde, sorumlu, bilinçli yayın yapmalarını da rica etti.