BIST 9.722
DOLAR 32,56
EURO 34,84
ALTIN 2.431,44
HABER /  POLİTİKA

Davutoğlu'ndan AİHM'in zorunlu din dersi kararına cevap

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin zorunlu din dersi uygulamasına derhal son vermesi kararı alan AİHM'e tepki gösterdi.

Abone ol

Başbakan Ahmet Davutoğlu, bazı ülkelerde öğrenciler kiliselere uygulamalı din dersi için götürülürken, Türkiye'deki din dersinin 'dini bir baskı aracıymış gibi yansıtılamayacağını' söyledi.

AİHM, 14 Alevi ailenin 2011'de yaptığı başvuru üzerine zorunlu din dersi uygulamasına son verilmesi kararı almıştı. "Din kültürü dersinde sünni inanış öne çıkarılıyor. Alevi çocukları da bu dersleri almak zorunda" diye yapılan şikayet oy birliğiyle haklı bulunmuştu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Milli Eğitim Bakanlığında düzenlenen bilgilendirme toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Davutoğlu, "Türkiye'de din kültürü ve ahlak bilgisi dersi bütün dinleri anlatacak şekilde veriliyor. Bazı ülkelerde öğrenciler kiliselere götürülüyor ve uygulamalı din dersi hepsine veriliyor, belli okullarda hepsine veriliyor. Şimdi bütün bu uygulamaları gözardı edip de Türkiye'de bunu bir dini baskı aracı gibi yansıtma çalışmalarını kabul etmemiz mümkün değil" dedi.

Başbakan Davutoğlu, AİHM'in din kültürü ve ahlak bilgisi dersine ilişkin kararıyla ilgili de "Doğru ve sağlam bir dini bilgi, eğitim müesseselerimiz aracılığıyla verilmezse işte çevremizdeki radikalleşme eğilimlerinin kaynağını teşkil eden düzensiz ve sağlıksız dini bilgiyi denetleme imkanı da kalmaz" diye konuştu.

EVRİM MAHİYETİNDE ADIMLAR ATILDI

Davutoğlu, AK Parti iktidarları döneminde, bu perspektifle olağanüstü imkanlar ve olağanüstü projelerle eğitim alanını genişlettiklerini söyledi.  

Eğitime 205 bin yeni derslik kazandırdıklarınü, bununla birlikte derslik sayısını 562 bine çıkardıklarına işaret eden Davutoğlu, "Evrim mahiyetinde adımlar atıldı" dedi.

Öğrencilere, 10 milyona yakın bilgisayar, bedava kitap dağıtıldığını anlatan Davutoğlu, "Çok büyük eğitim projeleri, reformlar gerçekleştirildi, 4+4+4 gibi. Toplumda eğitim altyapısını temelden değiştirdik ve eğitimli yapılara döndük. Öğretmen sayımızda olağanüstü artış sağladık, 813 bine ulaştı" diye konuştu.

MİLLİ EĞİTİM BÜTÇESİ SAVUNMA BÜTÇESİNİ GEÇTİ

Milli eğitim camiasının, öğretmen ve öğrencileriyle toplumun en geniş kesimini oluşturduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Herhangi bir bakanlığın hitap ettiği, hizmet verdiği veya hizmet götüren olarak istihdam ettiği en geniş tabana da Milli Eğitim sahip. Bu aslında verdiğimiz önemi gösteriyor. Bizim iktidarlarımız döneminde ilk defa milli eğitim bütçesi savunma bütçesini geçti. Savunmayı geçmekle birlikte, savunmada da olağanüstü bir dönem yaşadık buna rağmen geçti. Bu da ekonomimizde, milli eğitimimizin oynadığı rolün açık göstergesi."

HALA ÇOK CİDDİ YAPISAL REFORMLARA İHTİYAÇ VAR

İkinci ekonomik atılım hamlesi, yeni evrensel demokrasi standardını yakalama çabası içerisinde eğitime düşen role de dikkati çeken Davutoğlu, şunları söyledi:

"Bütün bu tecrübeleri göz önüne alarak arkadaşlarımızla da talimat verdik, 12 yıl içinde eğitimde ne yapmışsak, reformlar ve yapısal değişim ve mekansal değişim, bunların iyi bir envanterini çıkaralım, elimizde sistemik olarak uyguladığımız yeni projeleri, anlık ve konjoktürel olarak geliştirdiğimiz çözüm yollarını da gözden geçirerek bir analiz yapalım.

Milli eğitimimizin hala çok ciddi yapısal reformlara ihtiyacı var. Bu gözardı edilemez. Çünkü dünya değişiyor, araçlar değişiyor, Türkiye’nin ihtiyaçları olağanüstü bir dinamizm içinde yenileniyor. Onun için en kısa zamanda bunları gözden geçireceğiz."

Davutoğlu, kendisinin de bir öğretmen, aynı zamanda bir öğrenci ve her gün öğrenmeye çalışan birisi olduğunu, bu yüzden yanından kitabı eksik etmediğini belirterek, "Bir kez daha öğrencilerimize, öğretmenlerimize vurgulamak istiyorum ki yeni eğitim felsefemizi yaygınlaştırmak durumundayız. Biraz önce örnek verdik, en iyi coğrafya kitabını yazsanız, en iyi tarih kitaplarını yazsanız dahi eğer zaman mekan idraki ve analitik düşünce kabiliyeti öğrencilerimize verilmemişse bu kuru bilgi haline dönüşür. O zaman yapmamız gereken, nihai kertede, bu mekansal ve niceliksel değişim çok önemlidir. Bundan hiçbir şekilde feragat etmeyeceğiz" şeklinde konuştu.

ÖĞRENCİLERİ MODERN EĞİTİMİN EN İYİ İMKANLARINA KAVUŞTURACAĞIZ

Valiliklerden gelen talepler doğrultusunda 20 bin derslik ihtiyacı olduğunun kendisine iletildiğini söyleyen Davutoğlu, her ilçede ihtiyaç hissedilen dersliklere göre yeni bir politika geliştirilmesi hususunda talimat verdiğini bildirdi.

Bunları hep birlikte takip edeceklerini vurgulayan Davutoğlu, öğrencilerin tek eğitimle, 30’un altında sayıyla, modern eğitimin en iyi imkanlarına kavuşturacaklarını vurguladı.

ALEVİ DERNEĞİNDEN AÇIKLAMA

Öte yandan Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), karanını değerlendirdi.

Dernekten yapılan açıklamada, "zorunlu din derslerinin sadece Sünni içerikte olduğu ve bu nedenle de Alevi kültür ve filozofisini dikkate alarak, zorunlu din ve ahlak ders programını gözden geçirmesini ve Alevi kültürünün de derslere ilave edilmesini" talep eden 14 Alevi velinin taleplerinin kabul edilmemesi ve iç hukuk yollarının tükenmesi nedeniyle AİHM'e başvurdukları hatırlatıldı. 

Açıklamada, Avrupa ülkelerinin çoğunda din derslerinin zorunlu olmaktan çıkarıldığı ya da öğrencilerin muaf tutulabilecekleri sistemlerin oluşturulduğuna işaret edildi. 

AİHM'in Türkiye'den ivedi olarak Avrupa'dakine benzer bir uygulamaya geçmesini istediğine vurgu yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi: 

"Bu karar 12 Eylül askeri darbesi tarafından anayasal zorunluluk haline getirilen din derslerine karşı Alevilerin haklı taleplerini ve itirazlarının uluslararası geçerliliğini, meşruluğunu, haklılığını bir kez daha ortaya koymaktadır. Sırf AİHM'de dava kazanmak amacıyla din derslerinde yapılan değişikliğin ve konulan iki ünite Aleviliğin asimilasyonu sonlandırmadığını ve sadece bir aldatmacadan ibaret olduğunu ortaya koymaktadır. Bu karar bu aldatmacaya kimsenin inanmadığını da ortaya çıkartmıştır."