BIST 9.525
DOLAR 32,55
EURO 34,76
ALTIN 2.487,75

Cumhurbaşkanlığı seçim sloganları sonucu etkiler mi?…

Cumhurbaşkanlığı, T.T.Erdoğan,E.İslamoğlu, S.Demirtaş, Sanatçılar, Vizyon toplantısı, Sosyal medya, AK Parti, CHP, MHP,HDP, Bağlama çalmak, Bilgi toplumu olmak

Bugünkü yazımızda sanatçı/akademisyen/folklorcu/iletişim Dr. gözü ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bakmak istedik. Bizler çevremizle çok yakın ilişki kurabiliyor,  güvenilir/sosyal kişiliklerimizle, görüşme metotlarıyla sonuçlar çıkarmaya başlıyoruz. Arzumuz, ilk defa halkın oyuyla  seçilecek  Cumhurbaşkanı’nın; barış ve huzur içinde ülkemizi temsil etmesi, sanata/sanat kurumlarına/sanatçılara gereken değeri/önemi vermesi, bütün bilimlerin ortak noktasında olan “sanatı/kültürü” desteklemesi…

Önce Sn. Başbakan’ın 12 yıldır yaptığı hizmetleri/tanınırlığını/karizmasını v.b. bir kenara not edip, yeni aday olmuş gibi –müzik, iletişim- açısından değerlendireceğiz;

Sn. Erdoğan’ın “vizyon toplantısı” büyük beklentiler verilerek ve değişik kesimlerden gelen davetlilerle yapılarak “büyük bir konsesyus var” görüntüsü verildi. Ertesi gün sosyal medyada –nedense sadece sanatçılar seçildi- sanatçılarla ilgili olumsuz mesajlar devreye girdi.* Bazıları –Z.Özer, Ş.Gökbakar v.b.- çok yanlış -kelimelerle- cevaplar verdiler. (Biz daha önce söylediğimiz gibi ikisininde yanlış olduğunu söylüyor, konunun kapanmasını istiyor, katılanların çoğunun halk arasında oy olarak karşılığı/etkisi olmadığı gibi, AK Parti sempatizanı  olmadığını biliyoruz.) Sn. O.Gencebay, entelektüel kişiliği ile; uzun, içinde hakaret olmayan, etkileyici bir cevap verdi. Böylece o çirkin twetterleri atanların üstüne çıkarak, “halkın/gerçek sanatçısı” olduğunu bir kez daha gösterdi.

Son yıllarda sosyal medya çok yanlış kullanılıyor ve kişilere hakaretler/küfürler  ediliyor…Bilhassa siyasette bu çok yaygınlaştı…Allahtan, sosyal medyada yaşananları kırsal kesimlerde yaşayan milyonlarca insanımız okumuyor/bilmiyor, haberi dahi olmuyor…Sosyal medya kişilerin boşalma aracı olarak kullanılmamalı. Bunda da geçiş dönemini yaşıyoruz, zamanla oturacak inşallah… Toplumu “bilgi toplumu” olma yolunda bilinçlendirmek en doğru çözüm olsa gerek…

Sn. Erdoğan; seçimi birinci turda almayı garantilemiş, %55 mi, 58 mi hesabı yapıyor, ona göre çalışıyor, ama AK Parti içinde bir grup sürekli sonraki Başbakan kim olacak? hesapları içindeler ve ona göre pozisyon almak için uğraş veriyorlar. Bu da garip kaçıyor…

Sn. Erdoğan’ın “Milletin Adamı” sloganı etkileyici ve kırsal kesimde yaşayanların çok yakın olduğu/kullandığı  bir tamamlama… AK Parti seçim sloganları/şarkıları konusunda sürekli fark atıyor ve çalıştığı reklam ajansları iyi çalışıyor…Zaten, seçimleri götüren halkla iletişim kuran  sloganlar ve kullanılan müzik birlikteliği oluyor**…

Sn. Ekmeleddin İslamoğlu’nun çalışmalarını yıllardır basından okuyoruz. CHP ve  MHP nin birlikte yaptıkları açıklamada Sn.İslamoğlu’nun olmaması çok yanlıştı. Mademki bir çatı adayı açıklanacak, “gösterişli bir toplantı, barkovizyon, seçim şarkısı” olmalıydı. Şu ana kadar “bir  parti desteği verilmiyor ve yalnız görüntüsü” veriliyor. Bu bilinçli bir iletişim mi bilmiyoruz…Çünkü, Sn. İslamoğlu’nun henüz kırsal kesimde karşılığı yok, ayrıca CHP içinde kendisine çalışmayan, hatta tatilini kesmeyip oy vermeye gitmeyecek –gidilmeyen her oy Başbakan’nın hesabına yazılacak- bir kitle var…*** Bize göre; “Ekmek için Ekmeleddin” sloganı olmamış diyen/gülen/eleştiren muhalifler farkında olmadan adayın  ismini de yaygınlaştırdılar…Sn. Kılıçdaroğlu’nun “tıpış tıpış gidecek oyunuzu adayımıza vereceksiniz” sözleri –çok tepki almış- ne derece etkili olacak bilmiyoruz!...****

Cumhurbaşkanı adaylarından Sn. Demirtaş; “Bir Cumhurbaşkanı düşünün bağlamadan başka bir şey çalmıyor” sloganını kullanmış… Burada “bağlama çalma” ile ironi yapmış kendine göre!… Slogan “bağlama”yı kutsal sayan insanlarımızda ters tepki yapabilir. “Çalgı çalan, türkü söyleyen” kişiye toplumumuz gıpta ile bakar/önemser ve meyleder. Ülkemizde kendini sanatçı olarak tanıtıp, yöresel festivallerde boy gösteren/tanınan yüzlerce amatör “zanaatçı” dostlarımız var…Kısaca; bu milletin değerleri arasında “bağlama”  da önemli bir yer tutar... Bağlamanın evlerde yükseklerde tutulduğu, öpülerek çalmaya başlandığı, kırsal kesimlerde kişilerin yol arkadaşı olduğu (kaval ile  birlikte), “bağlamanın” evlerde yapıldığını,  kişilerin sosyal sorunlarını “bağlama” eşliğinde dile getirdiklerini, “aşıkların” ellerinde bağlama(saz) ile  bu toplumun “aynası” olduğunu ve halk müziğinin “ana çalgısı” olduğunu, bağlama ailesinin “çok zengin” olduğunu v.b. göz ardı etmemek lazım…Biz yıllardır, üst makamda olan yöneticilerin spor/sanat ile uğraşmalarının, ülke kültür/sanatına büyük katkı sağlayacağını ve kendilerine çalışmalarında “olumlu etki yapacağını” söylüyor/yazıyoruz.

Sn.Demirtaş’ın amatörce bağlama çaldığını biliyoruz. Toplantılarında bir türkü söylese/çalsa daha iyi etki yapardı. Sn.Demirtaş, her toplantıda “bağlamayı” ironi ile değil, “gerçek şekliyle kullandığında” farkı görecektir…

Sn. Demirtaş şu andaki duruma göre oy yüzdesini artırarak kazançlı çıkacak gibi gözüküyor. (Aydınlık, CHP Ulusalcıları, Sol v.b. desteğiyle) Kürt oy potansiyelinin ne kadar olduğu ilk defa gözükecek deniyor ama durum öyle gözükmüyor… Sn. Demirtaş, ılımlı kişiliği  ve barışcı söylemlerine rağmen;  aday gösteren HDPnin Türkiye partisi izlenimi vermemesi, PKK’ yı terörist görmemesi, İmralı’dan açılım için Sn.Erdoğan’a verilen destek, Sn.Sakık’ın v.b. 12 yıldır sisteme entegre olmuş kürtlerin bir çoğunun Sn.Erdoğan’a oy vereceği” gerçekleri handikapları olarak gözüküyor. Önümüzdeki 20 gün içinde bunları ne kadar kendisine çevirebilecek, bilinmiyor…

 

Siyaset te bir “sanattır”…

Biz, seçim  görüşlerini toplamak istedik.

Önümüzde 20 gün  kaldı...

Bakalım sloganlar/söylemler kimi kazançlı çıkaracak?..

Bizce, demokrasi kazanacak...

Siyasette birgün bile çok uzundur…(S.Demirel)

 

*Sn. Başbakan’ın sanata ve sanatçılara önem vermesine, seçimlerde vurucu güç olarak kullanmasına rağmen, konservatuar sanatçılarının Aralık 2013 teşviklerini -1987 den beri ödenen- neden geri çevirdiğini-–Başbakanlık yetkililerinin/danışmanlarının-  ve sanatçıları zorda bıraktığı anlaşılamıyor…

** Bilimsel araştırmalar göstermiştir ki, olağanüstü gücü ile müzik, insanlığa;

anlam veriyor, eğitiyor, düşündürüyor, mesaj veriyor, harekete geçiriyor, duyarlı kılıyor, tepki sağlıyor, direnme gücü veriyor, arındırıyor, keyiflendiriyor, dinlendiriyor, huzur veriyor, yönlendiriyor, sosyalleştiriyor…

***“Her zamanki köşenizde / her zamanki barınızın / önünüzde viski ve havuç / ve bir eliniz çenenizde.
Kaşınız hafifçe yukarıda / bakışlarınız ne kadar ilginç / hiçbir şey üretemeden sadece eleştirirsiniz.
Sinemadan siz anlarsınız / tiyatrodan müzikten, / heykel, resim, edebiyat, sorulmalı sizden.
Ekmeğin fiyatını bilmezsiniz / ama ekonomik politika... / Karılarınızı döverken siz / ne kadar da bilimselsiniz.
Bu yaz yine güneydeydiniz / bol rakı, güneş ve deniz, / Her şey bir harikaydı, ancak yerli halkı beğenmediniz.
Burda da orda da o aynı barlar, hep o yarım porsiyon aydınlık!
Aynı çehreler aynı laflar / vallahi hiç değişmemişsiniz.” (Cem Karaca)

 

**** Tatil beldesi Alanya’da geniş bir CHP’li seçmen var..Burda gizli bir muhafazakar ve MHP oyu olduğu, son seçimlerde MHP adayı olan  Sn. Adem Yavuz Yücel’in CHP desteği ile Belediye Başkanlığı’nı aldığı biliniyor. Ancak yerel seçimlerde AK Partiden ayrılıp MHP ye oy veren seçmenlerin çoğu, şimdi Sn.Erdoğan’a oy vereceklerini belirtiyorlar. Tatil bölgelerinde Sözcü gazetesinin de çok satış yaptığı gözleniyor. Ancak, bu kesim tatilini kesmeyi düşünmediği gibi, kayıt yaptırmadıkları için tatil yaptıkları yerde de oy veremeyecekler.