BIST 9.645
DOLAR 32,55
EURO 34,89
ALTIN 2.429,86
HABER /  GÜNCEL

Cumhurbaşkanı'ndan Türkiye değerlendirmesi!

Okay Gönensin Cumhurbaşkanı ile konuştu. Cumhurbaşkanı ülkenin görüntüsünü şöyle özetledi: “Parlayan ışığımız aynı parlaklıktan uzaklaştı...”

Abone ol

Vatansi yazarı Okay Gönensin bugün köşesinden Abdullah Gül'le yaptığı mülakatı yayınladı. Türkiye'nin genel durumunu değerlendiren Cumhurbaşkanı, "Türkiye'de ne oluyor" sorusuyla çok karşılaştığını, ve bu durumdan dolayı "mahçup olduğunu" söyledi.

Türkiye için roket benzetmesi yapan Cumhurbaşkanı, “Roket üç kez ateşleniyor. Birincisi kalkış için, ikincisi atmosferden çıkmak için, üçüncüsü yörüngeye oturmak için. Bizim roketimizin de bir kez daha ateşlenmesi gerekiyor.” dedi.

İşte o yazı...

PARLAYAN IŞIĞIMIZ AYNI PARLAKLIKTAN UZAKLAŞTI

Cumhurbaşkanı Gül genel görüntümüzü, içerden ve dışarıdan bakarak şöyle özetliyor: “Parlayan ışığımız aynı parlaklıktan uzaklaştı...”

İki gündür Macaristan’ın başkentinde bulunan Cumhurbaşkanı, “Türkiye’de ne oluyor” sorusuyla karşılaştığını, Meclis’teki kavganın konu edildiğini, insanın “mahcup olduğunu” söylüyor.

“Işığımız aynı parlaklıkta değil” yargısı, ağırlıklı olarak dışarısı için geçerli, parlaklığın daha da azalmaması için, “bugünkü manzaradan, bugünkü durumların hepsinden çıkmalıyız, yörüngemize oturmalıyız,”

TÜRKİYE'NİN BUGÜNKÜ GÜRÜLTÜLÜ HALİNDEN ÇIKMASI LAZIM 

“Türkiye’nin bugünkü çok gürültülü hâlden çıkması lazım” bunun için de “siyasi aktörlerin hepsinin çıkış iradesini göstermesi lazım” diyen Cumhurbaşkanı’nın açık bir önerisi var: “Daha çok diyalog olursa atmosfer değişir.”

Bu gürültünün içinde, AKP ve AKP hükümetleri hakkında da “Cumhurbaşkanı olarak böyle bir değerlendirme, yorum yapamam” diyor Gül ama, ülkenin yönetimi açısından bakarak “üzüldüğüm şeylerden biri” diye devam ediyor; “bu kavgalı ortamlardan dolayı yapılan onca şeyin, reformların tadını pek yaşamıyoruz.”

BİZİM ROKETİMİZİN BİR KEZ DAHA ATEŞLENMESİ GEREKİYOR 

Sonra bir “roket” benzetmesi yapıyor Cumhurbaşkanı: “Roket üç kez ateşleniyor. Birincisi kalkış için, ikincisi atmosferden çıkmak için, üçüncüsü yörüngeye oturmak için. Bizim roketimizin de bir kez daha ateşlenmesi gerekiyor.”

HERKES KENDİ İŞİNE SAHİP ÇIKACAK

Gündemde siyasi iktidar - medya ilişkileri de var. “Hükümetten medyaya baskı var mı?” Cumhurbaşkanı ilk anda “kapalı” gibi görünse de aslında çok açık cevap veriyor:

“Basın özgürlüğü, ülkelerin onurudur, ülkelere güç verir, gurur verir. Burada da bir algı sorunumuz var, bu algının oluşmasına yol açan şeyleri düzeltmek de görevimizdir. Siyasetin doğasında hep olumlu görülmek isteği vardır. Müdahalelerin de olmaması lazımdır. Yeri geldiğinde oto-kontrol yapar, yeri geldiğinde kendini savunur. Herkes kendi işine sahip çıkacak, doğru olduğuna inandığı şeyi savunacak.”

ALGIYI POZİTİF HALE GETİRMEK GEREKEBİLİR 

İnternet kanunuyla ilgili yeni bir bilgi üzerine de Cumhurbaşkanı Gül şunu söylüyor: “İnternet sorunu bir yönetmelik değişikliğiyle olacak iş değil. Problemli olan şeyleri düzelterek algıyı da pozitif hâle getirmek gerekir. Bu sadece iç değil dış algı açısından da önemlidir.”

Bu cümlelerden, en çok sorulan sorulardan birine cevap çıkarabiliriz: İnternet kanununa yönetmelikle gelecek düzeltmeyi yeterli bulmayan Cumhurbaşkanı, o konuda hızla bir adım atılmazsa veto yetkisini kullanabilir, bu tercihini de sadece kanunun lafzına değil, ülkenin dünyadaki imajına verdiği zarara dayandırabilir.

ÖZERKLİĞİN KESİNLİKLE DOĞRU OLMAYACAĞI KANAATİNDEYİM 

HSYK kanununa gelince, Cumhurbaşkanı biraz daha farklı bir tavır alıyor: “Çalışıyoruz, bitince herkes görür.”

Gündeme birkaç gün önce gelen ve nereden geldiği tam da belli olmayan bir konu var, “demokratik özerklik”. Bu konu da soruldu Gül’e, cevabı aynen şöyleydi: “Özerkliğin kesinlikle doğru olmayacağı kanaatindeyim. Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Şartı’nda rezervlerimiz duruyor, ama uygulamada bunların sakıncalı olmadığını gördük, gösterdik. Bunun ötesine geçilmesi doğru değildir, fayda getirmez. Ama arkada şiddet yoksa her şey söylenebilir, bu da söylenebilir.”

Bu kadar önemli bir konu, sıcak gündem maddelerinin yanında en sona kaldı, ama Türkiye’nin ışığı yeniden parıldarken yine önümüzde olacak.