BIST 9.722
DOLAR 32,57
EURO 34,93
ALTIN 2.427,35
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan'dan flaş İdlib açıklaması! Operasyon başladı

İDLİB operasyonu başladı. Erdoğan İbdlib operasyonun başladığını; "Bir gece ansızın gelebiliriz dedik ve bu gece bildiğiniz gibi silahlı kuvvetlerimiz İdlib’le ilgili şu anda operasyonunu başlattı" sözleriyle dünyaya duyurdu.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda çok önemli açıklamalarda bulundu.

Türk askeri Suriye'nin İdlib kentine operasyon başlattı. Bordo bereliler 5 günlük keşif çalışmalarının ardından kente girdi. Erdoğan operasyonun başladığını dünyaya duyurdu. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

KUVVETLERİMİZ İDLİB OPERASYONUNU BAŞLATTI!

Terör örgütüne parasız olarak bu kadar silahı vermenin gayesi ne olabilir. Burada soru işaretleri oluşmuyor mu? Bir Astana süreci başlattık. Rusya, Türkiye ve İran üçlü olarak karara vardık. 'Bir gece ansızın gelebiliriz' dedik, bu gece silahlı kuvvetlerimiz şu anda operasyonu başlattı.

KİMSE BİZE NİYE BÖYLE YAPTINIZ DİYEMEZ

Kimse bize bunu niye böyle yaptınız diyemez. Sınırı olan biziz. Bu ülkede değil, ülkenin dışında da Kılıçdaroğlullarının sayısı çok fazla. Bir taraftan sınır ötesine çıkılmasına "evet" diyeceksin. Aynı konuşmada "Suriye'de ölenlerin sorumlusu Erdoğan'dır" diyeceksin. Yanında taşıdığı adamların her biri bir alem. Çanakkale'de hepsi, siz burada eğitime geldiniz, kendilerinin eğitime ihtiyacı var. İçmeyin de daha sonra için. Burası şehadet makamlarının oluştuğu yer.

KUZEY IRAK'IN BU HALE GELMESİNİN FAİLLERİ BELLİ

Biz bu hassas noktada İdlib'de, oradaki kardeşlerimizin de izzetini korumanın, mağduriyetini gidermenin gayreti içindeyiz. Şu anda Afrin'de, Kürt, Türkmen vatandaşlarımız, bunun yanında da PYD ve YPG var. Bu mücadelenin altında o da var. O rejimden biz herhangi bir şey bekleyemeyiz. O rejimin böyle bir derdi yok. Strateji uygun bir şekilde devam ediyor, temennim odur ki kısa zamanda bu biter. Bununla beraber bir Irak süreci de var. Kuzey Irak'ın da bu hale gelmesinin failleri bellidir. Onları da gündeme getiririz, onları da gün yüzüne çıkarırız. 

KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ: YA SEN NE CAHİL BİR ADAMSIN

Bu ülkede değil, ülkenin dışında da Kılıçdaroğllarının adedi çok fazla. Bir yandan silahlı kuvvetlerimizin sınır ötesine çıkmasına evet diyeceksin, 9 dakika sonra İdlib’de olanların sorumlusu Erdoğan diyeceksin. Ya sen ne cahil adamsın ya. Böyle bir mantık mı olur? Aynı konuşma içerisinde. Zaten bakıyorsun yanında taşıdığı adamların her biri bir alem. Çanakkale’de bütün o kabristanlıkların olduğu bölgede hepsi… Ya siz burada bir eğitime geldiniz. Önce kendinizin bir eğitime ihtiyacı var ya. Yahu 24 saat 48 saat sabredin ya. İçmeyin sonra için. Burası kabristanlık ya. Bunu bile yapamadılar. Bu şehitler bunlar için mi şehadet şerbetini içtiler? Kahrediyorlar, ben buna inanıyorum. Niye? Bizim arkamızdan böyle bir nesil gelecek diye.

BİZ KILIÇDAROĞLU ZİHNİYETİ TAŞIMIYORUZ

Tel Afer, 400 bin Türkmenin olduğu yer. Bu insanların hepsi, 10 bini hariç, buradan kaçtı. 100 bini bize sığındılar. Aynı şey Sincar için geçerli. Tuzhurmatu'da Türkmenler var. Bütün bunlarla da biz ilgilenmek durumundayız. "Bize ne ya" diyemeyiz. Biz Kılıçdaroğlu zihniyeti taşımıyoruz. Biz görevimizi, niyet hayr akıbet hayr ile yerine getiriyoruz. Ülkemizde ve bölgemizde hiçbir terör örgütünün varlığına, hiçbir terör örgütünün bizi kuşatmasına göz yumamayız.

NAMERT KAÇAR, MERT DİRENİR

15 Temmuz gecesi yeni bir hamle yaptılar. Bu defa bambaşka bir manzara ortaya çıktı. Milletimiz tarihinde ilk defa darbecilere karşı fiilen mukavemet gösterdi. Biz de milletimizle birlikte darbecilerin karşısına dikilerek bu teşebbüsün akamete uğratılmasını sağladık. Hemen arkasından Fırat Kalkanı ile bizi durduramayacakları mesajını darbenin arkasındaki güçlere verdik. Türkiye'ye siyasi, sosyal, diplomatik, askeri, ekonomik, tüm alanlarda diz çöktüremeyenler yeni oyunlarla karşımıza çıkıyor. "Namert kaçar, mert direnir" diyoruz. Biz sadece direnmekle kalmıyoruz, kendi oyun planımızı adım adım uyguluyoruz. Savunmamızı güçlendirirken taarruzu da ihmal etmiyoruz.