BIST 8.768
DOLAR 32,34
EURO 35,12
ALTIN 2.238,85

Cübbeli Ahmet Hoca Kimdir?

İstanbul Fatih'te aslen Giresunlu olan varlıklı bir aileninin oğlu olarak dünyaya geldi. Çocukluk yaşlarında cübbe giymesinden dolayı, adaşı olan yaşıtlarından ayırt edilmek için Cübbeli Ahmet olarak çağrılmaya başlandı. Klasik medrese usulü ile din eğitimi gördü. Resmî tahsil durumu ilköğretim seviyesi olup, ortaokulu dışarıdan bitirmiştir. Kendi çevresinde, genellikle verdiği vaazlardan ve çıkardığı dinî sohbet kasetleri ile tanınırken kamuoyunca...

İstanbul Fatih'te aslen Giresunlu olan varlıklı bir aileninin oğlu olarak dünyaya geldi. Çocukluk yaşlarında cübbe giymesinden dolayı, adaşı olan yaşıtlarından ayırt edilmek için Cübbeli Ahmet olarak çağrılmaya başlandı. Klasik medrese usulü ile din eğitimi gördü. Resmî tahsil durumu ilköğretim seviyesi olup, ortaokulu dışarıdan bitirmiştir. 

Kendi çevresinde, genellikle verdiği vaazlardan ve çıkardığı dinî sohbet kasetleri ile tanınırken kamuoyunca tanınması 1999 yılında yaptığı 17 Ağustos Depremi konuşması sonrası gerçekleşmiştir. 

Başkanlığını babası Yusuf Ünlü'nün yapmış olduğu Fatih Hak ve Hizmet Vakfı tarafından İstanbul Beykoz Çavuşbaşı semtindeki 20 dönüm arazi üzerine kurulu devâsâ boyutlardaki külliye inşaatının yapılmasına önderlik etti. Külliye, hazine arazisi üzerinde kaçak olarak inşa edilmesinden dolayı el konuldu ve Hazine'ye devredildi. 

2006 yılında Hürriyet Gazetesi’nde Cübbesiz Ahmet Hoca başlığı ile sürmanşetten jet skili fotoğrafları yayımlanarak haber edilmesiyle tekrar kamuoyunun gündemine girdi. 2009 yılı yazında barbie bebekler erkekleri tahrik ediyor fetvâsı ile tekrar gündeme geldi. Bu konuşmasından sonra Habertürk TV kanalında Fatih Altaylı’nın sunduğu Teke Tek programına katıldı. İlki 23 Temmuz 2009'da iki buçuk saat süren, ikincisi 2 Ağustos 2009 olmak üzere beş saat süren programlar yüksek reyting topladı. 

Programda, Adapazarı depremi sırasında yaptığı konuşmanın Kur'an-ı Kerîm ve Sünnet kaynaklı olduğunu belirten Cübbeli Ahmet Hoca, ancak konuşmasından isim ve yer vererek yaptığı bazı eleştirilerden dolayı özür dilediğini bildirdi.

İslâmiyet'e getirilen yeni yorumlara ve reformist görüşlere karşı durmaktadır. İslâm dinini Ehl-i Sünnet anlayışına göre yaşamanın gerektiğini savunur. Özellikle İstanbul dışındaki mekânlarda vermiş olduğu vaazlar, yoğun ilgi görmekte ve izdihamlara sebep olmaktadır.Kendisi halen Ârifan dergisinde dualar ve söyleşiler yayınlamaktadır. 


1999 yılında yaptığı 17 Ağustos Depremi konuşmasından ötürü İstanbul 2 no.lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce Türk Ceza Kanunu'nun 312 maddesi uyarınca Halkı din, mezhep ve inanç farklılığı gözeterek birbirine karşı kamu düzeni için tehlikeli olabilecek şekilde düşmanlığa alenen tahrik etmek suçundan iki yıl yedi ay üç gün hapis cezasına çarptırıldı. 13 ay hapis yattı. 
12 Ekim 2011 tarihinde Karagümrük çetesi operasyonu kapsamında gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.