BIST 9.525
DOLAR 32,56
EURO 34,69
ALTIN 2.488,25

Çok Sesli Yalnızlıklar Korosu

Kenarları altın kaplamalı, genişçe bir gözlüğün arkasına saklanmış bu Cumartesi yalnızlık. Siyah camları perdesiz. Azdırılmış bir açlıkla içiyor yakınlığı.

 

Kenarları altın kaplamalı, genişçe bir gözlüğün arkasına saklanmış bu Cumartesi yalnızlık. Siyah camları perdesiz. Azdırılmış bir açlıkla içiyor yakınlığı.

Bütün kımıltılar göz hapsinde.

Oradan geçen –tamamen tesadüf- bir genç kızın etli dudaklarından taşmış, yuvarlak çenesine doğru inen kaçak bir rujun kırmızısında yoğunlaşıyor hayat. Göz hep hataları görüyor. Dil, batırmayı seviyor sivriliğini. Söz dudaktan içeri. Kulaklar, bütün seslerin dipsiz uçurumu. Ve seyircisi olmayan bir monolog amaçsız bilgi. Yankısı hep ruhlardan içeri.

Akşam rüzgârı serin. Kuğulu kalabalık. Kıştan kalma palto giymeyi seviyor yalnızlık. Naftalin kokusu. Çamaşır suyuyla ağartılmış ağaç kokusu.  Kül rengi dudaklarında eski bir sevinç kırıntısı. Yadırgıyor yerini. Tıpkı kuğuların yadırgadığı gibi.

Üşüdü. İliklerini arıyor. Uzun bir çizgiden ibaret solgun parmakları. Anıları vuruyor zaman. Gizleyemiyor artık ruh takırtılarını. Kuş olmak istiyor o anda. Dişlenmiş bir mısır koçanı için, güvercinle yarışan sıska serçe kuşu. Doymuş karnını sarınıp uçmak istiyor sürüsünün peşinden. Ve bir sürü minik gözle, ama bu kez havadan görmek istiyor Tunalı’yı.

Akşam misafirden hoşlanmıyor. Kısıyor, kalkın artık der gibi gündüzün sıcağını. Isıtmaya yetmiyor bir bardak çay, plansız şehirler gibi durmadan büyüyen ellerini.

Kırlarmış saçları avuçlarının arasında. Biraz daha uzatmak istiyor bu çok sesli yalnızlığı. İhmal edilmiş bir açlık seğirtiyor ağzında. Ödünç almak için başka ağızlardan birkaç sıcak tebessümü. Eğiliyor badem ağacı. Fısıltılı gülüşüyle selamlıyor. Karanlığı yumuşatan bir koku bırakıyor gençliğini hatırlatan. Ve uğurluyor koynunda anıları.

Kısalıyor sokak. Durmadan daralıyor. O da akşam gibi, ev sahipliğinde cimri. Vitrinlere bakıyor. Gündüzün cafcaflı yüzleri. İçine genişleyen boşluk şimdi. Kimliksiz. Kederli.

Bir tek sokak lambaları, başları yükseklerde. Işıldayan yüzleri kibirli. Zabıt tutuyorlar her akşam gelip geçenlerin yüzlerine bakarak: mutlu, mutsuz, kederli.

Kapıdan sonrası tekil. Tek sesli sızlanmalar zırıltısı. Dinleyicisi yok. Bir tek sessizlik, açık yirmi dört saat. Bütün sevinçlerin arsız emicisi.