BIST 9.468
DOLAR 32,60
EURO 34,83
ALTIN 2.503,64
HABER /  DÜNYA

Çiçek’ten Suriye tepkisi

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Suriye’de insanların hangi silahla öldürüldüğünün münakaşasını yapanlar, aynı zamanda bu teknolojiyi öldürenlere...

Abone ol

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Suriye’de insanların hangi silahla öldürüldüğünün münakaşasını yapanlar, aynı zamanda bu teknolojiyi öldürenlere verenlerdir" dedi.
Meclis Başkanı Çiçek, Irak Ulusal Meclis Başkanı Usame Nuceyfi ile görüştü. Görüşme sırasında Meclis Başkanı Çiçek, iki ülkenin ortak tarihi ve inanç değerleri olan kardeş ülkeler olduğuna dikkat çekerek Irak halkının huzurunun, istikrarının, güvenliğinin ve refahının artmasını temenni ettiklerini vurguladı.
Komşu ülkeleri bitişik apartmanlara benzeten Çiçek, "Komşular arasındaki ilişkiler ne kadar dostane olursa, komşuda ne kadar barış, huzur ve istikrar olursa biz de konutumuzda rahat ederiz" diye konuştu.
Çiçek, bölgede yürek yakan gelişmeler olduğuna dikkat çekerek şunları dedi:
"Yüzlerce insan hayatını kaybediyor. Ölen de Müslüman öldüren de Müslüman ve birbirlerini ’Allahu ekber’ diyerek öldürüyorlar. Bu asla kabul edilemez bir husustur. Bunu ne dinimiz ne peygamberimiz ve ne bu dinin alimleri emrediyor. Barış, esenlik dini olarak benimsediğimiz İslam dini, bu üzücü olaylarla tüm dünyada başka türlü anlaşılıyor ve terörle özdeşleşmiş bir din gibi algılanıyor. Bundan istifade eden de başkaları oluyor. Elbette başkalarını suçlayarak buna çözüm bulamayız. Birbirimizi kucaklayarak, istişare ederek çözüm bulabiliriz. Bölgemizdeki çatışmaları mazur, makul görmek, anlayışla karşılamak mümkün değildir, doğru da değildir. Bu noktada parlamentolara önemli sorumluluklar düşüyor. Her türlü sorunu diyalog ve barış yoluyla çözeceğiz. Onun dışındakiler çıkmaz yol ve yöntemlerdir. Sorunu çözmek daha da derinleştirir. Birlikte yapacağımız bir çok iş var."
Nuceyfi ise iki ülke arasındaki akrabalık bağları olduğuna dikkat çekerek bölgenin barış ve istikrar içinde bulunması gerektiğini ifade etti. İki ülke arasındaki ilişkilerin biraz gerilemeye tanık olduğunu belirten Nuceyfi, "Ancak bugün sayın Başbakan Erdoğan ile yapmış olduğumuz görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin tekrar rayına, normal seyrine döndürmek için anlaşmaya vardık. Irak Başbakanı Maliki’nin Türkiye ile ilişkilerin normal seyrine döndürülmesi, sorunların çözülmesi, yeni ufukların açılması isteğini sayın Başbakan Erdoğan’a ilettim. Sayın Başbakan da bu hususu kabul ettiler. Yakın bir sürede karşılıklı ziyaretler gerçekleşecektir ve kısa süre sonra Irak Dışişleri Bakanı’nı Türkiye’ye davet edecektir. İki ülkenin, bölgede istikrarı ve barışın sağlanması için ortak sorumluluğu vardır. Suriye’de olup bitenler yüreklerimizi kanatmaktadır. Komşu ülke olarak bizi de etkilemektedir. Bütün var olan yollarla Suriye’de barış ve istikrarın gerçekleştirilmesi için çaba harcamalıyız. Suriye’deki iç savaş, düşmanlarımız tarafından belli bir tertip sonucunda bizim ülkelerimize de sirayet edebilir. Dünyada kimyasal silahların kullanılmasına karşı girişimler yapmacık bir gösteriydi. Yüz bin kişi ölürken hiç sinirlenmediler, bin kişi kimyasal silahla ölünce tepkilerini dile getirdiler. Onların amacı Suriye’de ölümlerinin durdurulması değil, Suriye’nin elinde bulunan kimyasal silahların alınmasıdır. Barışçıl çözüm Suriye’de demokrasiye yol açabilir. Suriye halkında seçme fırsatını tanınması gerekir" diye konuştu.
İran’a da önümüzdeki günlerde bir ziyarette bulunacağını kaydeden Nuceyfi, iki ülke arasındaki su sorunun önemine de dikkat çekerek, bu sorunu çözülmesinin iki ülke arasındaki engelleri kaldıracağını ve ilişkileri de rayına oturtacağını ifade etti.
Meclis Başkanı Çiçek, Irak’ın ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün önemli olduğunu vurgulayarak Irak ile olan ilişkilerdeki bir miktar durgunluğun mutlak suretle aşılması gerektiğini söyledi.
Öncelikle akan kanın durması gerektiğini kaydeden Çiçek, şöyle devam etti:
"Bölgemizde izahı zor, kabulü hepten zor gelişmeler yaşanıyor. Ölen insanlar değil hangi silahla öldürüldüğü öne çıktı. Suriye’de insanların hangi silahla öldürüldüğünün münakaşasını yapanlar, aynı zamanda bu teknolojiyi öldürenlere verenlerdir. Keçi can derdinde kasap et derdinde. Çocukların, kadınların, yaşlıların öldükten sonra topla tüfekle ya da kimyasal silahla ölmesi ne fark eder? Bu tartışmalar öyle bir noktaya geldi ki; topla, tankla en ağır konvansiyonel silahla öldürebilirsiniz, biz işin o kısmına karışmayız ama kimyasal silah kullanma. Bu, ölenlere saygısızlıktır. Bu dramın ortan kalkması ve akan kanın durması gerekiyor. Öncelikle bu durumu kabul etmemiz gerekiyor ondan sonra nasıl çözeceksek yakın işbirliğine girmeye ihtiyaç var. Bu kargaşadan en fazla zarar gören ülkeler arasında geliyoruz. Komşu ülkelerde kamplarda yüz binlerce insan var. Bu işleri karıştıran ülkelerin en ufak şekilde bu sıkıntıların ortadan kaldırılması noktasında çok fazla katkıları da yok. Müslümanlar olarak aklımızı başımıza almanın zamanı geldi, geçiyor. Hep de bizim ülkelerimizi karıştırıyorlar. Allah aklı Hans’a verdi de Hasan’dan esirgemedi. Akıl bizde de var ama yeteri kadar kullanamıyoruz."
İran’a kendisin de bir ziyaret gerçekleştireceğini hatırlatan Çiçek, bir araya gelip konuşmanın faydasına dikkat çekti.
(İHA)