BIST 9.095
DOLAR 32,37
EURO 35,00
ALTIN 2.325,90

CHP seçim bildirgesinde “akademik eğitim”

CHP Seçim bildirgesi, Akademik eğitim, AK Parti, MHP,O.Sinanoğlu,E.Erdem,B.Arınç,Siyasi tenakuzlar

Seçime çok az kaldı. Her parti seçim bildirgesini açıklıyor. Tabi bazı konular aklın yolu bir olduğu için çakışıyor. Önemli olan eğitim/kültür ve sanatın ön plana alınması. Ama, iktidar olunca uygulamadan vaz geçmemek şartıyla… Bu arada seçimin halk arasında çok düşük seviyede -sadece HDP barajı geçer mi konuşuluyor- olduğunu;doların, ekonominin/geçimin/maaşların birinci konu olduğunu da belirtelim.

Bugünde Sn. Kılıçdaroğlu’nun ağzından CHP’nin eğitim vaadlerini veriyoruz;

 

“12 Eylül darbe ürünü olan YÖK’ü kesinlikle kaldıracağız. Üniversiteler üzerindeki vesayeti, baskıyı kaldıracağız.

Her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı mekânlar yapacağız üniversiteleri. Bilgi üretecek üniversiteler. Bilgi tarlaları olacak üniversiteler. Üniversitede öğrencilerimiz var. Üniversite öğrencilerimiz belli koşullarda kendi üniversitelerinin karar sahibi, söz sahibi olacak konuma getireceğiz.

 Üniversite öğrencileri oturacaklar kendi üniversiteleriyle ilgili kararlarda söz sahibi olacaklar. Öyle ya, onlar yarın ülkeyi yönetecekler. Önce kendi üniversitelerini yönetmesini öğrenecekler.

Koskoca hocalar, üniversite hocaları niye kendi rektörlerini kendisi seçmiyor? Neden Cumhurbaşkanı atıyor? Bunu da kaldıracağız. Her üniversite kendi yöneticisini kendisi seçecek. Kendisi seçecek ki orada bilgi üretebilsin, orada yarışabilsin. Diğer ülkelerin üniversiteleriyle yarışabilsin, bilgi üretebilsin.
Her yıl, altını çiziyorum bütün üniversite öğrencileri duysun, onların anne ve babaları duysun, her yıl en az 15 bin üniversite mezununu çeşitli branşlarda yurtdışına doktoraya göndereceğiz. Belki birileri düşünebilir, e doktoraya gittiler de ne olacak? Türkiye bilgide ve teknolojide önemli bir sıçrama yapacak.

Üniversitelerde gerçek anlamda hocalar olacak. Üniversiteler bilgi üretecek ve üniversiteler dünyanın saygın üniversiteleriyle yarışır konuma gelecek.

Eğitim sistemini ideolojik prangalardan kesinlikle kurtaracağız. Bir yılı okul öncesi olmak üzere zorunlu eğitimi 13 yıla çıkaracağız.
Bitiriyor liseyi, bitiriyor üniversiteyi işsiz. İşsizlik bu ülkenin en temel sorunu. Bugüne kadar işsizlik sorununu çözmek için atılmış hiçbir adım yoktur.

Yaşanacak bir Türkiye’yi kuracaksak, herkesin aşının ve işinin olduğu bir Türkiye, yaşanacak bir Türkiye’dir. Herkese iş buluyorsanız o ülke yaşanacak bir ülkedir. Ne yapacağız? İlk kez başlatacağız iş garantili eğitim.

Bütün organize sanayi bölgelerinde yatılı meslek liseleri olacak. Anneler ve babalar çocuklarının okuması için beş kuruşluk masraf bile yapmayacaklar. Çocuklar orada okuyacak, sanayide stajını yapacak, okuldan mezun olunca da işi hazır olacak. Böylece, hani diyorduk ya, nitelikli ara eleman sorunu var Türkiye’de. O sorunu aşacağız. Kiminle aşacağız? CHP iktidarında aşacağız. Niçin aşacağız? Yaşanacak bir Türkiye için aşacağız.” (Basından)

Geçen yazılarımızda bazı konuşmaların ya da uygulamaların tenakuz yarattığını ve siyasi partilere oy kaybettirdiğini/kazandırdığını belirtmiştik. Çünkü, ülkemizde resmi rakamlara göre; “17 milyon yoksul” ,“6 milyon 200 bin işsiz” var. Özellikle siyasilerimiz bir şey söylerken bu rakamların gözlerinin önünden gitmemesi gerek.

İşte yeni örnekler;

                    SİYASİ TENAKUZLAR: Seçimlere 2 ay kalmışken bazı söylemler, seçim bildirgelerine uymuyor ve tenakuz yaratıyor. Adeta muhalefetin eline koz veriliyor. İşte örnekler:

“Bursa Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde partilileriyle bir araya gelen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, israf konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Arınç, yemek duası ile ilgili bir fıkra anlatırken israf konusuna değinerek, "İsrafın önünü alsak sizden vergi almamıza gerek kalmaz. 13 yıllık iktidarımızın her tarafı altın yazılarla, başarıyla doludur. Ama israf konusunda karnemiz kırıktır. Haberiniz olsun. 'Allah israf edenleri sevmez diyor. Belediye başkanı da, milletvekili de, anne baba olarak ebeveyn olarak siz de israf etmeyeceksiniz. Çocuk da israf etmeyecek. O pahalı ambalajlı şeylerden alıp da yarısını atmak, ekmeğin yenmemiş kısımlarını çöp tenekesine koymak, yemeği sünnetlemeden, ucundan alıp artık hale getirmek bizim inancımızda yok. Bizim inanç ve geleneklerimiz, ekmek kırıntılarını bile elimizi böyle ıslatıp kırıntıları ağzımıza atmaktan geçer. Eğer bu yemek duaları Türkçe yapılabilse bir kısmımız bundan ders alacağız. İnsanın ürpermesi lazım. Allah, israf edenleri sevmez. Peygamberimiz, ‘Bir akarsuda abdest alsan bile israf etme’ buyuruyor. Yarım saatlik yemek duasına ihtiyaç yok. Yemek duaları Türkçe olsa da, bir kısmımız bundan ders alacağız. İnşallah hocalarımız duyar. Arapça’nın ardından Türkçe birkaç kelime dua eder, ne söylediğini anlarız" dedi.(Basından)

Hükümet peş peşe tasarruf genelgeleri yayınlayadursun, 3 dönem kuralına takıldığı için milletvekiline aday gösterilmeyen ve Enerji Bakanlığı'na 7 Haziran'dan sonra veda edecek olan Taner Yıldız'a, son model Mercedes alındı. Mevcut makam aracının 6 yıllık olduğu ve 'eskidiği' gerekçesiyle alınan araç, 19 Aralık 2014 tarihinde Enerji Bakanlığı'na teslim edildi.”(Basından)

"Bakanlara tahsisli son model makam araçları olduğu görülmektedir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'a seçime 2 ay kala 709 bin liralıkmakam aracı alındığı ifade edilmektedir." diyen Sezgin  Tanrıkulu, bu bağlamda şu soruları yöneltti: "Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'a seçime 2 ay kala 709 bin liralıkmakam aracı alındığı doğru mudur?” diye yazılı önerge verdi.(Basından)

Fatihte bir seçim bürosu açılışına katılan Ekrem Erdem; “Cumhurbaşkanı’nın niye özel uçağı olsun? Başbakan’ın niye özel uçağı olsun? Bakın ben size söyleyeyim. Bakanlarında özel uçağı olacak. Olacak, olmak mecburiyetinde. Çünkü, Türkiye’yi başka türlü büyütemezsin ki! Yani seferlere uygun olarak Başbakan’ın gittiğini düşünün. Bakanlar zaman zaman gidiyorlar, devler uçaklarını kullanıyorlar. Ben öyle bakan biliyorum ki, sabah kahvaltıyı Bakü’de yapıyor, öğlen yemeğinde Kazakistan’da oluyor, akşam da Avrupa’nın bir ülkesinde oluyor. Niye? Türkiye dinamik. Türkiye’nin etrafında partimiz olduğu gibi iktidarımızda dünyanın her tarafında” dedi. (Basından)

                     GÜNCEL: Oktay Sinanoğlu, Türkiye'de bulunduğu dönemde çalışmalarını daha çok Türk ulusal kimliği ve Türk diliyle ilgili milliyetçi görüşlerini yaymaya adamıştı. Eğitim dilinin resmi dil olması gerektiğini ve yabancı dilin takviyeli olarak öğretilmesinin gerektiğini savunmaktaydı. Matematiksel yapısından dolayı Türkçe'nin en iyi bilim dili olduğunu söylemekteydi, yani Türkçe’ciydi. Ama başarılı olamadı, akademik hayat hala “yabancı dil barajı vesayeti” altında bilimi/sanatı köreltmeye devam ediyor...Ve onu ebedi yolculuğuna uğurluyoruz. Facebook'taki Oktay Sinanoğlu sayfasından yapılan açıklamada ise "Sayın hocamız değerli bilim adamı, ülkemizin gururu onuru, Türkçe savaşçısı, ülkesine milletine aşık Oktay Sinanoğlu gece saat. 03:00 sıralarında vefat etmiştir" denildi. Eşi Dilek Sinanoğlu daha önce yaptığı açıklamada, ünlü profesörün sağlık durumu için şu bilgiyi vermişti: "Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu bakım evinde son gün taburcu edilmeden bir gün önce beslenme tüpünün içindeki gıdaların akciğerlerine dolması ve zannerdersek geç fark edilmesi üzerine komaya girdi. Solunum cihazına bağlı yaşatılıyor" Türkiye'nin 'ı olarak adlandırılan Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu’na, Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz.

                       GÜNCEL: İçinde Regaip, Miraç ve Berat kandilleri ile Kadir Gecesi'ni barındıran 3 aylar başladı. Miraç Kandili 15 Mayıs, Berat Kandili 1 Haziran'da,  Ramazan ayı 18 Haziran Perşembe günü başlayacak. Kuran-ı Kerim'de "bin aydan hayırlı" olduğu bildirilen Kadir Gecesi de 13 Temmuz'da ihya edilecek. Ramazan Bayramı 17, 18 ve 19 Temmuz’da. Önümüzdeki Perşembe’yi, Cuma’ya bağlayan gece Regaib gecesi, tüm İslam aleminin bu  özel/anlamlı gecesini kutluyoruz.

                      ROMANCA NÜKTE: Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Roman STK temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldiği toplantının ardından konuşan şarkıcı Kibariye, “Çok tatlı bıcır bıcır başbakanımız, küçücük böyle benim gibi...” dedi!... Romanlar, hep böyle sıcak ve samimi…