BIST 9.645
DOLAR 32,60
EURO 34,79
ALTIN 2.411,12
HABER /  GÜNCEL

Çevik Bir'e nanik yapınca içeri atıldı

28 Şubat döneminde BÇG tarafından takibe alınan Hasan Celal Güzel, nanik yapınca Çevik Bir'in talimatı ile içeri alınmış.

Abone ol

Post-modern' darbe döneminde cuntacılara karşı en dik duruşu sergileyen isimlerden biri olan Hasan Celal Güzel, 28 Şubat Davası'na müdahil olacağını söyledi.

O dönemde konferanslarını Batı Çalışma Grubu mensuplarının da takip ettiğini belirten Güzel, "Karşıma geçip söylediklerimi bir bir not ediyorlardı. Ben de BÇG elemanlarına elimle 'nanik' yapıp 'Komutanınıza selam söylediğimi de yazın' diyordum" diye konuştu. Güzel'in anlattığına göre, içeri alınması için bizzat Çevik


ASANSÖR ÇALIŞTIĞINDA BENİ ALMAYA GELİYORLAR SANIP GİYİNİYORDUM

Akit Gazetesinin sahibi Mustafa Karahasanoğlu da 28 Şubat davasına müdahil oldu.

O dönem büyük baskı gördüğünü söyleyen Karahasanoğlu, "Makamıma gelen iki kişi 'Devlet, bekası için her şeyi göze alır, bu bina çöker, altında adamlarınla beraber kalırsın' dedi" ifadelerini kullandı.

Akit binasının önüne el bombası konulduğunu söyleyen Karahasanoğlu, "Binamız Kalaşnikof'la da tarandı. 300 polis gazetede altı saat arama yaptı. Oğlum askerliğini yaptığı sırada feci şekilde dövüldü. Dağıtıcılarımız darp edildi, aboneye bırakılan gazeteler çalındı" diye konuştu.

GECE ASANSÖR ÇALIŞTIĞINDA...

Mustafa Karahasanoğlu, 28 Şubat dönemine ilişkin unutamadığı bir anısını da şöyle dile getirdi: "Apartmanın en üst katında oturuyorum. Asansör gece 02.00'dan sonra çalışmaya başlayınca, 'bunlar beni almaya geliyorlar, kameralar yanlarında olacak' diye aklımdan geçiriyordum. Pijama ile görüntü verip beni aşağılamasınlar diye asansör çalışınca hemen pantolon ve ceketimi giyiyordum. Elbiselerimi giyiyordum ki, görüntü alırken Akit'in sahibini pijamalı vaziyette çekmesinler. Aşağı yukarı haftada 1-2 kere gece yarısı elbise giyiyordum."

Bir, yargıya talimat vermiş.

28 Şubat sürecinde Sincan'da tankların yürüdüğü gün mücadele kararı aldıklarını anlatan Hasan Celal Güzel, Türkiye genelinde binden fazla 'demokrasi, halk iradesi ve darbelere karşı durabilme' konulu konferanslar vermiş.

Bu konferansların dönemin kudretli paşası Çevik Bir'in de dikkatini çektiğini söyleyen Güzel, "Çevik Bir benim davalarımda tutuklanmam ve hüküm vermem için bizzat emirler yağdırdı. Bu belgelerden birisi benim elime geçti. Davalarımdan birinden bu belgeyi bulmamla kurtuldum" ifadesini kullandı.

NANİK YAPTIM

Verdiği konferansları Batı Çalışma Grubu mensuplarının bizzat takip ettiğine dikkat çeken Güzel, "Karşıma geçip söylediklerimi bir bir not ediyorlardı. Ben de konferansın bazı yerlerinde coşuyordum. O sırada BÇG elemanlarına elimle 'nanik' yapıp 'Komutanınıza selam söylediğimi de yazın' diyordum" diye konuştu.

İLLEGAL BATI ÇALIŞMA GRUBU

Yargılandığı tüm davalarda Batı Çalışma Grubu'nun yasadışı bir örgüt olduğunu söylediğini belirten Güzel, "Mahkeme Batı Çalışma Grubu diye söze başladığında ben düzeltir ve 'İllegal Batı Çalışma Grubu' derdim" dedi.

"Ben illegal dedikçe beni susturmaya çalıştılar" diyen Güzel, "Şimdi BÇG yasadışı faaliyetlerden dolayı yargılanıyor. Bu durum Türkiye'nin demokraside geliştiğinin göStergesidir. O zaman BÇG'ye illegal diyordum kimse bir şey yapmıyordu" görüşünü dile getirdi.

BİN YIL SÜRECEK DEDİLER 15 YILDA BİTTİ

28 Şubat sürecinde verdiği 'demokrasi konferansları'ndan ötürü hakkında yüzden fazla dava açıldığını söyleyen Hasan Celal Güzel, "Darbeciler 28 Şubat bin yıl sürecek dedi. Ama görüyoruz ki 15 yıl gibi kısa bir sürede yargı karşısına çıktılar. Eğer bizim yapmış olduğumuz acizane konuşmalar bu sürenin kısalmasında en ufak bir etki yapmışsa biz görevimizi yerine getirmişiz demektir" ifadelerini kullandı. Konferanslarının kapanışını hep aynı cümleyle yaptığını söyleyen Güzel, "Konferanslarımı sürekli 'Eğer Allah'ın yarattığı şerefli kullar iseniz, ne olur tankların altında kalmayın, üzerinden geçin' derdim" şeklinde konuştu.

ÖYLE KÖTÜ BİR SÜREÇTİ Kİ...

'Post-modern' darbe sürecinin 'fikir suçlusu' Hasan Celal Güzel, "28 Şubat süreci öylesine kötü bir süreçti ki, halkı darbelere karşı bilinçlendirmek bile suç sayılıyordu" dedi. Bu davaların hepsinin DGM'lerde görüldüğünün altını çizen Güzel, "Sanki halkı bilinçlendirmiyormuşuz, devleti yıkmaya çalışıyormuşuz gibi DGM'lerde yargılandık. Bunların sorumluları ile savunduğumuz demokrasi çerçevesinde hesaplaşacağız" değerlendirmesinde bulundu.